müslüman şahsiyeTİ
Muhterem Müslümanlar!
İslam,
insanı şahsiyetiyle inşa eden bir dindir. İslam’ın ortaya koyduğu ilke ve
değerler, bir yandan duygu, düşünce ve davranışlarımızı inşa ederken diğer
yandan da kişiliğimizin olgunlaşmasına katkı sağlar. Hayatın anlam ve gayesine,
varlığın kökeni ve serüvenine, bilginin kaynağı ve sıhhatine, iyi, kötü ve
estetiğe dair tüm sorular, İslam’ın inşa etmek istediği Müslüman şahsiyetinde
cevaplarını bulur.
Aziz Müminler!
Müslüman şahsiyetini oluşturan en
önemli imkân, dünyayı ve ahireti anlamlandıran imandır. İman, kişiyi kulluk
yolculuğundaki savrulmalardan koruyup ebedî mutluluğa ulaştıran en büyük
hazinedir.
Müslüman şahsiyetinin sapasağlam olmasında
imandan sonra gelen, kulu Rabbine yaklaştıran ibadetler ve ibadetlerin somut
neticesi olan güzel ahlaktır. Kişinin maneviyatını besleyen bu iki değer,
zihnini ve gönlünü Rabbine bağlamış Müslümanın ayırt edici vasfıdır. Bu sebeple
Müslümandan beklenen imanının göstergesi olan ibadetlere ve güzel ahlaka
yönelmesidir. Çünkü ibadet, onun
yaratılış gayesi ve kulluğunun özüdür. Güzel ahlak ise
zihnini inşa eden ve ona şahsiyet kazandıran yüce davranışların tamamıdır.
Aziz Müminler!
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“İçinizden Allah’ın lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar,
Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik
vardır.”[1]
O halde bize düşen, Peygamber Efendimizin örnekliğinden bir an
olsun ayrılmamaktır. Tıpkı onun gibi, temelinde tevhid olan, ibadetlerle mayalanan,
ahlakla olgunlaşan bir duruş sergilemektir. İslam’ın izzet ve şerefini
kuşanmak, zamana ve zemine göre değişmeyen sağlam bir
karaktere sahip olmaktır. Daima hayrın peşinde koşmak, hayırlı işlerde
yarışmaktır. Haksızlığa, zulme ve şiddete asla meyletmemektir. Başta anne ve babamız, eşimiz ve
çocuklarımız olmak üzere hayat bulan her cana şefkat ve merhametle
davranmaktır. Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in buyurduğu gibi, “Elinden ve dilinden hiç
kimsenin zarar görmediği bir Müslüman”[2]
olabilmek için gayret göstermektir.
Hutbemi Yüce Rabbimizin şu ayetiyle bitiriyorum:
“Şüphesiz ‘Rabbimiz Allah’tır’ deyip de, sonra
dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki:
‘Korkmayın, üzülmeyin, size dünyada iken vadedilen cennetle sevinin!’”[3]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder