30 Temmuz 2022 Cumartesi

HAFTANIN HADİSİ

 Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:  

29 Temmuz 2022 Cuma

Diyanet İşleri Başkanlığının 29.07.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:HİCRETİMİZ RABBİMİZE OLSUN

 

HİCRETİMİZ RABBİMİZE OLSUN




Muhterem Müslümanlar!

Allah Resûlü (s.a.s) Rabbinden aldığı emirle insanları bir olan Allah’a inanmaya ve yalnızca O’na ibadet etmeye davet ediyordu. Ne var ki kulluk bilincinden ve ahlaki erdemlerden yoksun olan Mekkeli müşrikler bu çağrıya kulak vermediler. Müminlere her türlü baskı, zulüm ve işkenceyi reva gördüler. Öyle ki âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in hayatına kastedecek kadar ileri gittiler. Artık Mekke’de İslam’ı özgürce yaşama imkânı kalmamıştı. Bunun üzerine önce sahabe-i kiram sonra da Resûl-i Ekrem (s.a.s) vefâkar insanların şehri Yesrib’e hicret etti.

Aziz Müminler!

Hicretle birlikte Yesrib, Medine-i Münevvere’ye dönüştü. Medeniyet güneşi oradan doğdu bütün yeryüzüne. Aydınlanmış şehir oldu Yesrib. Peygamber Mescidi,  ilim ve irfan yuvası oldu. Mescid içinde kurulan mektep Suffe’de yetişen ashab ile hem Medine’nin hem de Medine dışındaki belde ve şehirlerin aydınlanma süreci hızlandı. Hak, adalet, sevgi, merhamet ve kardeşlik gibi İslam’ın yüce değerleri oradan yayıldı dünyanın dört bir köşesine.

Kıymetli Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır:

وَالْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَى اللَّهُ عَنْهُ 

“Gerçek muhacir, Allah’ın yasakladığı şeyleri terk eden kimsedir.”[1]

Evet! Hicret sadece bir mekândan diğerine yapılan fiziki bir yolculuk değildir. Zorluk ve sıkıntılardan rahatlık ve kolaylığa bir kaçış asla değildir. Hicret inanç ve idealler uğrunda yeni ufuklara doğru zorlu bir yolculuktur. Hicret, Allah’a imanın, sadakat ve teslimiyetin, sabır ve sebatın göstergesidir. Tevhide sarılıp şirkten kaçınma iradesidir. Batıldan uzaklaşıp hakka ve hakikate yönelmenin nişanesidir. Yardımlaşma ve dayanışmanın, dostluk ve kardeşliğin destanıdır. Muhacir ise nefsinin heva ve arzularının tuzağına düşmeyen, şeytanın aldatmasına kanmayan, ulvi gayeleri, süfli tutkulara feda etmeyendir. Bir ömür helallerle yetinen, haramlardan uzak durandır. Her daim hayra koşan, Hakkın rızasını arayandır.

Değerli Müminler!

Yarın yeni bir hicri yıla giriyoruz. Hicretin gerçekleştiği yıl aynı zamanda hicri takvimin de başlangıç yılıdır. O halde geliniz, geçen bir yılın, geride bırakılan bir ömrün muhasebesini yapalım. Allah ile misakımızı, Resûlüllah ile biatımızı yenileyelim. Haramlardan ve günahlardan, helal ve tertemiz bir hayata hicret için bugünü milat kabul edelim.

Bu vesileyle yeni yılımızı tebrik ediyor, hicrî 1444 senesinin ülkemiz, milletimiz ve İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Hutbemi Yüce Rabbimizin şu müjdesiyle bitiriyorum: “İnanan, hicret eden, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerin Allah katındaki mertebeleri pek büyüktür. Muradına erecek olanlar da onlardır”[2]

 



[1] Buhârî, Îmân, 4.

[2] Tevbe, 9/20.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 

KAYNAK:

25 Temmuz 2022 Pazartesi

22 Temmuz 2022 Cuma

ANKARA'DA ÇOK ÖNEMLİ BİR ÇALIŞTAY:TÜTÜN VE TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN KULLANIMI İLE MÜCADELE -2022

HAFTANIN HADİSİ

 Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:  

خَيْرُ النَّاسِ أَنفَعُهُمْ لِلنَّاسِ                                                               

“İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydası dokunandır.”

                                               (Kudâî, Müsnedü’ş-şihâb, I, 365.)

Diyanet İşleri Başkanlığının 22.07.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:HER CAN MUKADDESTİR

 

HER CAN MUKADDESTİR




Muhterem Müslümanlar!

Cenâb-ı Hak, insanoğlunu eşref-i mahlûk olarak yaratmış ve yeryüzünün halifesi kılmıştır. Üstün kabiliyetlerle donatmış, Rabbinin rızasına uygun, insanlık onuruna yaraşır bir hayat sürmesini emretmiştir. Daima iyi, güzel ve faydalı ameller işlemesini öğütlemiştir. İnsan olma şerefine gölge düşüren bütün çirkin söz ve davranışları ise yasaklamıştır.

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam’ın en önemli gayelerinden biri de, insanın canını korumak, onu her türlü kötülükten ve saldırıdan muhafaza etmektir. Dinimize göre her can mukaddes ve dokunulmazdır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir insanı öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.”[1]

Kıymetli Müslümanlar!

خَيْرُ النَّاسِ أَنفَعُهُمْ لِلنَّاسِ  

“İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydası dokunandır.[2] şiarıyla ömürlerini din-i mübin-i İslam’a, vatana ve millete hizmet yolunda harcayan nice kardeşimiz var. Ancak ne hazindir ki, vatanımızı müdafaa eden kahraman askerlerimize, toplumsal huzurumuzu koruyan emniyet mensuplarımıza, canımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanlarımıza, milletimize hizmet götüren sivil ve kamu görevlilerimize yönelik şiddet olaylarına şahit oluyoruz. Can taşıyan hiçbir cana şiddet tasvip edilmezken, aziz milletimiz ve ülkemiz için fedakârca hizmet sunan kardeşlerimizin haksızlığa ve şiddete maruz kalması hepimizin canını yakıyor, her birimizin yüreğini dağlıyor.

Değerli Müminler!

Bizler Allah’a ve ahiret gününe iman eden müminleriz. İnancımızın gereği olarak İslam ahlakını hayatımıza aktarmakla mükellefiz. Müminin hayatında şiddet ve merhametsizliğe, kin ve nefrete, haksızlık ve zulme,  cana ve mala kast etmeye asla yer yoktur. Müminin ahlakı, sevgi, saygı, güven ve hak duyarlılığıdır.

Aziz Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in: 

“İman etmeden cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmeden de gerçek anlamda iman etmiş olamazsınız.[3] sözüne kulak verelim; her daim sevgi, şefkat ve merhameti kuşanalım.

إِتَّقِ  اللَّهَ  حَيْثُمَا  كُنْتَ  

 “Nerede olursan ol, Allah’a karşı gelmekten sakın.[4] hadis-i şerifini şiar edinelim; hata, günah ve isyanla aramıza set çekelim. Hangi sıkıntımız ve sorunumuz olursa olsun, çözümü asla kabalıkta ve şiddette aramayalım. İlişkilerimizde nezaket ve zarafeti elden bırakmayalım. Kendi canımızı dokunulmaz gördüğümüz gibi herkesin canını da kutsal bilelim. Kendimiz için istemediğimiz bir şeyi başkaları için de istemeyelim. İnsan şahsiyetini ve onurunu hedef alan her türlü söz ve davranıştan uzak duralım.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum: 

“Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Mümin de insanların canları ve malları konusunda kendisine karşı güven hissettikleri kişidir.[5]



[1] Mâide, 5/32.

[2] Kudâî, Müsnedü’ş-şihâb, I, 365.

[3] Müslim, İman, 93.

[4] Tirmizî, Birr, 55.

[5] Tirmizî, İman, 12.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
KAYNAK:

18 Temmuz 2022 Pazartesi

HAFTANIN AYETİ

 Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

11 Temmuz 2022 Pazartesi

HAFTANIN AYETİ

 Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

İslam Öğretisi-23