Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
Efkan Vural'ın Yazıları
31 Mayıs 2022 Salı
29 Mayıs 2022 Pazar
HAFTANIN HADİSİ
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:
مَنْ أَطاَعَنِي فَقَدْ أَطاَعَ اللهَ، وَمَنْ عَصاَنيِ فَقَدْ عَصَا اللهَ.
“Kim bana itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim bana karşı gelirse,
Allah’a karşı gelmiş olur”.
Buharî: Ahkâm 1; Müslim: İmare 33
27 Mayıs 2022 Cuma
Diyanet İşleri Başkanlığının 27.05.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:ALLAH’IN KİTABINA VE PEYGAMBERİNİN SÜNNETİNE BAĞLILIK
ALLAH’IN KİTABINA VE PEYGAMBERİNİN SÜNNETİNE BAĞLILIK
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Nitekim aranızdan size bir peygamber gönderdik: O
size ayetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti
öğretiyor; yine size daha önce bilmediklerinizi öğretiyor.”[i]
Okuduğum hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu
şaşırmayacaksınız. Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”[ii]
Aziz Müminler!
Cenab-ı Hak, insanoğlunu en
güzel biçimde yaratmıştır. Dosdoğru yolunu göstermek üzere hidayet elçileri
görevlendirmiş, katından yüce kitaplar indirmiştir. Âlemlere rahmet olarak
gönderilen Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.s) nübüvvet zincirinin son
halkasıdır. Hz. Âdem’le başlayan ilahi vahiy Peygamberimize nazil olan Kur’an-ı
Kerim’le taçlanmıştır.
Kıymetli
Müslümanlar!
Resûl-i Ekrem (s.a.s), bizler için yegâne hayat ölçüsü ve en güzel örnektir. Ona inanmak ve tabi olmak, imanımızın gereğidir. Allah Resûlü’nün sünnetini hayatımıza taşımak, Rabbimize olan sevgimizin nişanesidir. O’nun rızasını ve mağfiretini kazanma vesilesidir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
“Resûlüm de ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah
da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”[iii]
Değerli Müminler!
Din-i Mübin-i İslam’ın
Kur’an-ı Kerim’den sonra ikinci kaynağı sünnettir. Sünnet-i seniyye,
Efendimizin örnek hayatı, davranışları ve sözleridir. Allah Resûlü (s.a.s), söz
ve davranışlarıyla Kur’an-ı Kerim’de bildirilen hakikatlerin izahını yapmıştır.
Kur’an onun sünnetiyle anlaşılmış, yine onun örnekliğinde hayat bulmuştur.
Kur’an bize imanı emretmiş; sünnet, imanı kemale erdirmenin yollarını
göstermiştir. Kur’an, bize ibadetleri; namazı, orucu, haccı, zekâtı emretmiş;
sünnet, bu ibadetleri nasıl yerine getireceğimizi öğretmiştir. Kur’an, bize
güzel ahlâkı emretmiş; sünnet ise kıymetli ve uyulmaya layık bir ahlak modeli
sunmuştur.
Muhterem Müslümanlar!
Kur’an ve sünneti rehber edinen bir mümin,
imanına şirk bulaştırmaz; Rabbine verdiği ahde, vefa gösterir. İbadetlerini
vaktinde ve samimiyetle eda eder. Salih amel ve güzel ahlakla ömrünü
bereketlendirir.
Allah’a ve Resûlüllah’a gönülden itaat
eden bir mümin, hak ve adaletin yanında, haksızlık ve zulmün karşısındadır.
Asla gönül incitmez; elinden ve dilinden bütün insanlar emindir. Mümin, cana
yakındır. Yumuşak huylu ve kolaylaştırıcıdır. Güzel bir sözün, içten bir
tebessümün sadaka olduğunun bilincindedir. O, işini sağlam ve güzel yapar.
Helal lokmanın bereketini unutmaz, kazancına haram bulaştırmaz.
Aziz Müminler!
Bugün Kur’an ve sünnetin rehberliğine her
zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. O halde, hidayet rehberimiz Kur’an’a
sımsıkı sarılalım, Sevgili Peygamberimizin sünnetini rehber edinelim. Kur’an ve
sünnetin önüne hiçbir anlayışı geçirmeyelim. Kurtuluş reçetemizin Kur’an ve
sünnette olduğunun bilincinde olalım. Kur’an ve sünnetten ilham alarak, İslam
medeniyetini yeniden inşa etmek için gayret gösterelim.
Kıymetli Kardeşlerim!
Kahraman Mehmetçiğimiz, vatanımızı ve
milletimizi müdafaa için canı pahasına mücadeleye devam etmektedir. Cenâb-ı
Hak, mazlum, mağdur ve kimsesizlerin umudu olan şanlı ordumuza nusret ihsan
eylesin. Birliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin. Mukaddesatı uğruna
fedâ-yı cân eyleyen aziz şehitlerimize rahmet eylesin. Gazilerimize acil şifalar
lütfetsin.
Ayrıca önümüzdeki Pazar günü İstanbul’umuzun 569. fetih yıldönümü. Bu vesileyle Sevgili Peygamberimizin
“Konstantiniyye mutlaka fetholunacaktır.
Onu fetheden komutan ne güzel komutandır! Ve o asker, ne güzel askerdir!”[iv] müjdesine nail olan
komutan ve askerlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.
23 Mayıs 2022 Pazartesi
22 Mayıs 2022 Pazar
20 Mayıs 2022 Cuma
HAFTANIN HADİSİ
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:
مَنْ يُرِدِ اللهُ بِهِ خَيْراً، يُفَقِّـهْهُ فيِ الدِّينِ
“Allah kimin için hayır dilerse, onu dinde fakîh -derin anlayış ve ilim
sahibi- kılar”
Diyanet İşleri Başkanlığının 20.05.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:DİJİTAL DÜNYADA DEĞERLERİYLE AİLE OLMAK
DİJİTAL DÜNYADA DEĞERLERİYLE AİLE OLMAK
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için
türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi Allah’ın
varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum
için ibretler vardır.”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“Nikâh
benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir.”[2]
Aziz
Müminler!
Yüce dinimiz İslam, meşru
bir nikâh ile aile yuvası kurmamızı emreder. Aile hayatımızı adalet, merhamet, sevgi, saygı, güven gibi
değerler üzerine bina etmemizi öğütler. İslam, gayr-ı meşru ilişkilere,
hayâsızlığa, iffetsizliğe ve çirkinliğe sevk eden davranışlara ise asla izin
vermez. Meşru bir nikâha dayanmayan hiçbir birlikteliği kabul etmez.
Kıymetli
Müslümanlar!
Aile; iffetli, huzurlu ve güvenli bir hayatın temeli ve teminatıdır.
Nefsimizi ve neslimizi emniyet altına alan, temiz ve sağlıklı bir toplumu inşa
eden yegâne kurumdur. Aile, dünyanın sıkıntılarında, hayatın sarsıntılarında
tutunulacak bir el, sığınılacak güvenli bir limandır. İnsanı insan kılan
değerlerin öğrenildiği bir ahlak mektebidir. Kişiyi iyiye ve doğruya
yönlendiren bir rehber; günahlardan ve kötülüklerden koruyan bir kalkandır.
Değerli
Müminler!
Dijital dünyanın baş döndürücü hızla
geliştiği bir dönemde yaşıyoruz. Elbette bu yeni mecranın pek çok imkânından
yararlanıyoruz. Ancak bir yandan da özendirdiği hayat tarzının haz, hırs,
tüketim ve bireyselleşme üzerine kurgulandığına şahit oluyoruz. Maalesef bu
durumdan aile yapımız da derinden etkileniyor. Bazen sanal âlemin cazibesine
kapılıp değerlerimizi yitiriyoruz. Gerçek hayatla bağımız koptukça
ilişkilerimiz sanallaşıyor. Hatta kimi zaman en yakın dostumuz telefon
ekranları, internet mecraları oluyor. Rahmet, sekînet ve muhabbet vesilesi
ailemizden ilgiyi, sevgiyi ve muhabbeti esirgiyoruz. Dünyanın diğer ucundaki
insanlarla iletişim kurarken, aynı sofraya oturduğumuz anne babamızdan,
eşimizden, çocuklarımızdan gittikçe uzaklaşıyoruz.
Aziz Müslümanlar!
Aile,
bir tercih değil; fıtri bir ihtiyaçtır. Aile kurmak ve aile olmak, Hz. Âdem’den
bu yana Peygamberlerin sünnetidir. Aile kurumunun yerine ikame edilecek hiçbir
sosyal yapı yoktur.
Algıların
gerçeğe galip geldiği ve insanlığın fıtrata aykırı dönüşümlere zorlandığı
günümüzde bize düşen, dijital dünyanın olumsuzlukları karşısında milli ve manevi değerlerimizi esas alan bir duruş
sergilemektir. Yaşadığımız çağın gerçeklerinden kopmadan, dijital mecraların da
esiri olmadan değerleriyle birlikte aile olmaktır. Peygamber Efendimizin ilgiye, sevgiye, şefkate, merhamete ve
muhabbete dayalı aile yapısını hanelerimizde hâkim kılmaktır. Unutmayalım ki
değerler eğitimi ailede başlar. Güçlü ve huzurlu bir aile, ancak milli ve
manevi değerlerimize sahip çıkmakla mümkündür.
17 Mayıs 2022 Salı
15 Mayıs 2022 Pazar
HAFTANIN HADİSİ
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:
مَنْ سَلَكَ طَرِيقاً يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْماً، سَهَّلَ اللهُ لَهُ بِهِ طَرِيقاً إِلىَ الْجَنَّةِ
“Kim ilim öğrenme arzusuyla bir yola girerse, Allah bu sebeple ona Cennet’e
giden yolu kolaylaştırır”.
Müslim: Zikir 11
Diyanet İşleri Başkanlığının13.05.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:İŞ VE ÇALIŞMA AHLAKI
İŞ VE ÇALIŞMA
AHLAKI
Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam, helal ve meşru
yollardan rızık kazanmayı emreder. Bu
uğurda gösterilen çabayı, harcanan emeği, dökülen alın terini mukaddes görür. Allah
rızası gözetilmeyen, helal-haram çizgisine riayet edilmeyen, yalan, aldatma ve
haksızlık içeren her türlü iş ve ticareti ise yasaklar.
Aziz Müminler!
Her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da
bir ahlak vardır. İslam’ın iş ve ticaret ahlakının temeli doğruluktur,
dürüstlüktür. Helal-haram duyarlılığıdır. Emeğe ve alın terine saygıdır. İnsan haysiyetini
ve kamu hukukunu korumak, can güvenliğini tehlikeye atmamaktır.
Kıymetli Müslümanlar!
Kimimiz işçi kimimiz işveren, kimimiz çiftçi kimimiz tüccar; her birimiz emek ve fedakârlıkla dokunuyoruz birbirimizin hayatına. Hangi görevde olursak olalım İslam’ın iş ve ticaret ahlakını kuşanma sorumluluğumuz vardır. İş ve ticaret hayatında işverene düşen, huzurlu bir çalışma ortamı sağlamaktır. Resûlüllah (s.a.s)’in أَعْطُوا الأَجِيرَ أَجْرَهُ قَبْلَ أَنْ يَجِفَّ عَرَقُهُ
“Çalışana
ücretini, alın teri kurumadan önce veriniz.”[i]
buyruğunca emeğin karşılığını
tastamam ödemektir. Çalışanlarla kardeşçe, insaflı, sıcak ve
samimi bir ilişki kurmaktır. İbadet ve dinlenme gibi ihtiyaçları için gerekli
imkânları sunmaktır. Çalışanlarının sağlığını ve hayatını korumak, iş güvenliğine
yönelik bütün tedbirleri almaktır.
Değerli Müminler!
İş ve ticaret hayatının işçiye ve memura
yüklediği sorumluluklar da vardır. İşçi ve memur, Peygamberimiz (s.a.s)’in
tavsiyesine uygun olarak işini sağlam ve güzel yapar. Verimli ve kaliteli iş
üretir. Çalıştığı yeri, eşya ve malzemeleri kendi malı gibi korur. İş güvenliği
ile ilgili kurallara titizlikle riayet eder. Kendisinin ve çalışma arkadaşlarının
hayatını tehlikeye atmaz.
Aziz Müslümanlar!
Geliniz, çalışma hayatımızda Din-i Mübin-i İslam’ın hayat veren
ilkelerine sımsıkı sarılalım. İşimizin ve ticaretimizin hakkını verelim; helal lokma
uğrunda alın teri dökelim. Çalışma ve helal kazançla hayatımıza bereket ve
huzur katalım. İş ve ticaret ahlakına riayet edenlerin hem nafakalarını helal
yoldan temin edeceğini hem de Rabbimizin rızasına nail olacağını unutmayalım.
Sözlerimi, hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimelerin meâliyle bitiriyorum:
“İnsan için ancak çalışmasının karşılığı vardır. Çabası görülecek ve çalışmasının
karşılığı kendisine mutlaka verilecektir.”[ii]
9 Mayıs 2022 Pazartesi
HAFTANIN AYETİ
Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
فَاسْتَمْسِكْ بِالَّذ۪ٓي اُو۫حِيَ اِلَيْكَۚ اِنَّكَ عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ
"Sana vahyolunana sarıl, sen, şüphesiz doğru yol üzerindesin."
Zuhruf Sûresi,43. Ayet
8 Mayıs 2022 Pazar
6 Mayıs 2022 Cuma
HAFTANIN HADİSİ
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:
مَا
اغْبَرَّتْ قَدَمَا عَبْدٍ فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَتَمَسَّهُ النَّارُ
Ayakları Allah yolunda tozlanmış bir kula cehennem
dokunmaz.
(Buhari, Cihad, 16. Tirmizi, Fezâilu’l-Cihad, 7. Nesai,
Cihad, 9.)
Diyanet İşleri Başkanlığının 06.05.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:ŞÜKÜR SANA EY ŞEKÛR
ŞÜKÜR
SANA EY ŞEKÛR
Muhterem
Müslümanlar!
Geliniz, şu mübarek
Cuma saatinde, Cenab-ı Hakkın bizlere ihsan ettiği sayısız nimetlerinden
bazılarını hep birlikte tefekkür edelim:
Yüce Rabbimiz,
göklerde ve yerde ne varsa hepsini, geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı, bütün
yıldızları insanın hizmetine vermiştir. Yağmurun müjdecisi olan rüzgârları
göndermiş, yağmurla hayat verdiği ölü topraktan nice bitkileri, bağları ve
bahçeleri çıkarmıştır. Denizleri ve okyanusları insanın emrine vermiş, susuzluğunu
giderecek ab-ı hayat çeşmeleri ikram etmiştir. Geçiminde birçok fayda sağlayan
hayvanları insana boyun eğdirmiştir.
Evini ve ailesini,
insanoğlu için huzur ve dinlenme yeri kılmıştır. Ona, iyiyi kötüden ayırt
edebilecek akıl, hissedebilecek gönül ve nimetlerinden istifade edebilecek duyu
organları lütfetmiştir. Hak ve hakikat kılavuzu İslam diniyle, hidayet rehberi
kitaplarıyla, ahlak ve fazilet örneği rahmet elçileriyle insanları karanlıktan
aydınlığa çıkarmıştır.
Aziz
Müminler!
İnsandan beklenen, bitmez tükenmez nimetleri kendisine bahşeden Rabbine şükretmesidir. Nitekim yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
“Artık siz beni anın ki ben de sizi
anayım. Bana şükredin, bana nankörlük etmeyin!”[i]
Kulluğumuzun en önemli nişanesi
olan şükür, nimetten evvel onu vereni görmek ve düşünmektir. Yüce Mevla’nın
lütuf ve ihsanını ikrar etmek, verdiğine rıza göstermektir. Nimetlerin kadir
kıymetini bilmek, onlara kör ve sağır kesilmemektir.
Kıymetli
Müslümanlar!
Şükür, sadece
dildeki hamd ü sena değildir. Şükür, kalpte iman ve teslimiyet, akılda tefekkür
ve ibret, uzuvlarda ibadet ve itaattir. Evet, dildeki “Elhamdülillah” şükürdür.
Bütün nimetlerin Allah’tan geldiğini bilmek ve nimetlerin en küçüğüne bile rıza
göstermek şükürdür. İhlasla işlediğimiz her hayırlı amel şükürdür. Allah’ı anma
vesilesi, samimiyet ifadesi namazlarımız şükürdür. Kötülük ve günahlara karşı
kalkan olan oruçlarımız şükürdür. Tevhit aşkını ve ümmet olma bilincini
kuşandığımız haclarımız şükürdür. Yüce Yaratanımıza sadakatimizin tezahürü
zekât, sadaka ve kurbanlarımız şükürdür. İman, ibadet ve itaatimizi güzel
ahlakla kemale erdirmek şükürdür.
Değerli
Müminler!
Yüce Rabbimiz “Şekûr”dur, kulunun salih amellerine fazlasıyla karşılık verendir. O halde, şükürle Cenab-ı Hakkın rızasına ve sevgisine talip olalım. Ömrümüze şükürle bereket katalım.
“Nihayet o gün nimetlerden elbette sorguya çekileceksiniz.”[ii] ilahi fermanına cânıgönülden kulak verelim. Hesap günü gelmeden evvel şükreden bir kul olmaya gayret gösterelim.
“Hani Rabbiniz, ‘Eğer şükrederseniz size nimetimi daha çok
vereceğim, nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir!’ diye
bildirmişti.”[iii] ayet-i kerimesini çokça tefekkür edelim. Bize
yakışanın şükür olduğunu ve şükrün nimetleri artırdığını unutmayalım.
Nankörlükten, şükürsüzlükten ve kanaatsizlikten Allah’a sığınalım. Peygamber
Efendimizin bize öğrettiği şu duayı dilimizden düşürmeyelim: “Allah’ım! Seni zikretmek, sana
şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım eyle!”[iv]
5 Mayıs 2022 Perşembe
HAFTANIN AYETİ
Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُنْ مِنَ السَّاجِد۪ينَۙ
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَق۪ينُ
Rabbini hamd ile an, secde edenlerden ol ve ölünceye kadar Rabbine kulluk et.
(Hicr Sûresi(15) 98. 99.Ayetler)
1 Mayıs 2022 Pazar
RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİ:BAYRAMIMIZ KUTLU, GÖNLÜMÜZ IMAN VE NEŞE DOLU OLSUN
BAYRAMIMIZ Kutlu, gönlümüz iman ve neşe dolu olsun
Can bula cananını, bayram o bayram ola,
Kul bula sultanını, bayram o bayram ola,
Hüzn ü keder def ola, dilde hicap ref ola,
Cümle günah af ola, bayram o bayram ola.
Muhterem Müslümanlar!
Ramazan-ı şerifin ilahi
tedrisatından geçen kullarına bayram lütfeden Cenâb-ı Hakka sonsuz hamd ü
senalar olsun. Bayramları Allah’ı anma, birlik ve beraberlik, sevinç ve neşe
günleri ilan eden Resûl-i Kibriyâ Efendimize salât ü selam olsun.
Aziz
Müminler!
Bayramlar fıtratımızla
buluşma günleridir. Birbirimize gönlümüzü açma, sevincimizi paylaşma
günleridir. Kardeşliğimizi pekiştirme, yüreklerimizi birleştirme
günleridir. Bayramlar dilleri, renkleri
ve coğrafyaları farklı; imanları, gönülleri ve duaları aynı Müslümanların
vahdet şuuruna erdiği anlardır.
Kıymetli
Müslümanlar!
Her nimet gibi bayramlar da
şükür vesilesidir. O halde şükrümüzle tüm varlığın ve nimetin kaynağı olan Yüce
Yaratıcımıza yakınlaşalım.
Bayramları hakiki manada
bayram haline getirecek olan bizleriz. Öyleyse bayramın neşesini ve mutluluğunu
herkesle paylaşalım. Paylaşarak iyi ve güzel olanı çoğaltalım. Acısı olanın
acısını azaltalım, yükü olanın yükünü hafifletelim, derdi olanın derdine ortak
olalım.
Allah Resûlü’nün “Bir mümin, diğer bir mümin için birbirini
destekleyen bir binanın tuğlaları gibidir.”[i] ilkesine sadakat gösterelim.
Değerli Müminler!
Bayramlar hatırlamaktır.
Anne babamızdan başlayarak aile büyüklerimizi ve dostlarımızı, akraba ve
komşularımızı ziyaret edelim. Öksüz, garip ve kimsesizleri sevindirelim.
Hastaların hatırını soralım, yetimlerin yüreğine dokunalım, yaşlıların duasını
alalım. Yüzümüzde beliren tebessümle, kalbimize doğan sıcaklıkla çocuklarımıza
bayram neşesini tattıralım.
Bayramlar sevgi, barış ve
barışma günleridir. Geliniz bu bayram, aramızdaki kırgınlık ve küskünlükleri
bir kenara bırakalım. İman kardeşliğinin lezzetine varalım.
Bayramlar dua vakitleridir.
Dünyanın neresinde olursa olsun derdi ve sıkıntısı olan kardeşlerimiz için el
açıp Rabbimize yalvaralım. İslam beldelerinin güven ve huzur içinde bayramlar
kutlaması için niyazda bulunalım.
Aziz Kardeşlerim!
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَق۪ينُ
“Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine kulluk
et.”[ii]
ilahi emrine boyun eğerek Ramazan mektebinde kazandığımız güzel hasletleri hayatımız
boyunca koruyalım. Ramazan’ın huzur, bereket ve samimiyetini ömrümüzün her
anına taşıyalım.
Bu vesileyle aziz
milletimizin ve İslam âleminin bayramını tebrik ediyorum. Bayramımız birlik,
beraberlik ve kardeşliğimize, İslam coğrafyasının huzur ve selametine,
insanlığın kurtuluş ve hidayetine vesile olsun. Bayramımız mübarek olsun.
HAFTANIN HADİSİ
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:
أعْطُوا الأجِيرَ أجْرَهُ قَبْلَ أنْ يَجِفَّ
عَرَقُهُ |
İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz. İbn Mâce, Ruhûn, 4. |