İMANIN TADINA ERMEK: ALLAH VE RESÛLÜ’NÜ
SEVMEK
Aziz Müminler!
Cenâb-ı Hakk’ın
varlık âlemine ve ruhumuza nakşettiği en nadide duygu sevgidir. Sevgi; insanı
Rabbine bağlayan, gönülleri birleştiren, hayatı anlamlı kılan eşsiz bir
duygudur. Öyle ki, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle, samimi sevgi, Yüce Rabbimizin
varlığının delillerinden biridir.[1]
Sevilmeye en çok layık olan hiç şüphesiz Allah Teâlâ’dır. Zira O
“Vedûd”dur, sevgiyi yaratan, sevmeyi ve sevilmeyi insana öğretendir. Bütün
sevgilerin kaynağı O’dur. Tüm kâinat, O’nun sevgi ve merhametiyle ayakta
durmaktadır.
Kıymetli Müslümanlar!
Kur’an-ı Kerim’de
“İman edenlerin Allah sevgisi çok kuvvetlidir.”[2] buyrulur.
Evet, bir müminin kalbinde en değerli köşe, Cenâb-ı Hakk’ın sevgisine
ayrılmıştır. Mümin, Rabbini şartsız ve sınırsız bir biçimde, ihlas ve ihtiram
ile sever. Aynı zamanda, Allah’ın sevgisine layık bir kul olabilme gayreti
taşır. Mümin, Allah’a duyduğu derin sevgiyle tüm mahlûkata rahmet nazarıyla
bakar. Yaratılanı sever Yaratan’dan ötürü!
Değerli Müminler!
Müminin yüreği,
Allah Resûlü (s.a.s)’in sevgisiyle de doludur. Zira adı güzel kendi güzel
Peygamberimizi sevmek, bize onun ümmeti olma şerefini bahşeden Rabbimizi
sevmenin gereğidir. Mümin bilir ki Peygamber Efendimizi sevmek, onun bize
emanet olarak bıraktığı yüce Kitabımız Kur’an’a ve hikmet yüklü sünnet-i
seniyyesine sımsıkı sarılmak demektir. Onun yolundan gitmek, onun sevdiklerini
sevmek, onun ahlakı ile ahlaklanmaktır.
Aziz Müslümanlar!
Allah ve Peygamber sevgisi
imandandır, imanın lezzetine varmaktır. Nitekim
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurur: “Şu üç özellik
kimde bulunursa o kişi imanın tadına erer: Allah ve Resûlü’nü herkesten çok
sevmek, sevdiği kişiyi sadece Allah için sevmek, ateşe atılmaktan nasıl
korkuyorsa imandan sonra küfre dönmekten de öylece korkmak.”[3]
Ne mutlu Cenâb-ı Hakk’ın sevgisi gönlünde yer etmiş olanlara! Ne mutlu Resûl-i Zişan Efendimizin
muhabbetiyle gözleri yaşaranlara! Ne mutlu bu kutlu sevginin gücüyle birbirine
kenetlenenlere!
Kıymetli Müminler!
Hutbeme son
verirken geçen hafta hain terör saldırısında şehit edilen kardeşlerimize,
kahraman vatan evlatlarına Yüce Rabbimizden sonsuz rahmet; kederli ailelerine,
yakınlarına ve aziz milletimize baş sağlığı diliyorum. Cenâb-ı Hak bizleri
şehitlerimizin uğrunda can verdikleri mukaddesatımızdan asla ayırmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder