VEDA HUTBESİ:
ÇAĞLARI AŞAN NEBEVİ VASİYET
Her türlü hamd ve övgüye, tesbih ve tazime layık olan Yüce Rabbimize
sonsuz şükürler olsun. Bir Kurban Bayramı’na ve Cuma sevincine daha erişmeyi
bizlere lütfetti. Maddi ve manevi bütün varlığımızla O’nun rızasına talip
olduğumuzu idrak ederek bayram namazlarımızı kıldık, kurbanlarımızı eda ettik.
Yeryüzündeki bütün müminlerle birlikte bayramın bereketini yaşıyoruz.
Aziz Müminler!
Her yıl bayram sevincimize hacılarımızın dilinden dökülen “Lebbeyk
Allahümme Lebbeyk” nidaları eşlik ederdi.
Ama bu yıl Beytullah’a, Arafat’a, Müzdelife’ye, Mina’ya varamadık. Hacı
adaylarımız mahzun, yüreklerimiz buruk. Rabbimizden en yakın zamanda sağlık,
afiyet ve emniyet içinde mübarek beldelere yeniden kavuşmayı, Kâbe’de tavaf
edip, Mescid-i Nebevi’de huzura ermeyi diliyoruz.
Kıymetli Müslümanlar!
Geliniz! Kutsal topraklara olan hasretimizi bir nebze de olsa dindirmek
için bugün Peygamberimizin Veda Haccı’nı hatırlayalım. Onun Veda Haccı esnasında
okuduğu hutbelerde insanlığa miras bıraktığı çağlar üstü mesajlardan birkaçına
burada kulak verelim. Hep birlikte o anı yaşarcasına tefekkür edelim, inşirah
bulalım.
Değerli Müminler!
Rahmet Peygamberi (s.a.s), Arafat’ta büyük bir kalabalığa seslenirken,
Allah’a hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurmuştu:
“Ey insanlar! Biliniz ki Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Hepiniz
Âdem’densiniz, Âdem de topraktandır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın
Arap’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur. Allah katında
üstünlük ancak takva iledir.
Biliniz ki bu (Zilhicce) ayınızda, bu (Mekke) şehrinizde bu (Arefe)
gününüz nasıl mukaddes ise kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da aynı şekilde
mukaddestir, dokunulmazdır.”
O gün Peygamberimiz, faizin her türlüsünü ve kan davalarını ayaklarının
altına aldığını ilan etmiştir.
“Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da
sizin üzerinizde hakları vardır.” buyurarak, asırlar önce kadının hakları,
saygınlığı ve dokunulmazlığı konusunda Müslümanları uyarmıştır.
Veda Hutbesini dinlemeye devam edelim:
“Ey insanlar! Sözlerimi iyi dinleyin ve öğrenin. Müslüman Müslüman’ın
kardeşidir. Bir Müslüman’ın malı, rızası olmadıkça diğer bir Müslüman’a helâl
olmaz. Sakın zulmetmeyin… Ödünç alınan şeyler sahibine geri verilmelidir.
Borçlar ödenmelidir. Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine iade etsin.””[1]
“Ey
müminler! Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu
asla şaşırmazsınız: Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”[2]
Aziz
Müslümanlar!
Bu
şerefli sözler, Son Peygamber’in insanlığa vasiyeti, ümmetine emaneti, güvenli
bir geleceğin teminatıdır. Onun sevgisiyle dolu hayatlarımıza rehberdir. Hutbemi
bir ayet-i kerimeyle bitiriyorum: “Resûlüm! De ki: ‘Eğer Allah’ı
seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
Çünkü Allah bağışlayan ve merhamet edendir.”[3]
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
KAYNAK:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder