AYASOFYA:
FETHİN NİŞANESİ,
FATİH’İN EMANETİ
Muhterem Müslümanlar!
Bugün,
Ayasofya’nın kubbelerinde yeniden tekbir, tehlil ve
salavatların yankılandığı,
minarelerinden ezan ve
salâların yükseldiği gündür. Evlad-ı Fatihan’ın
hasreti, ulu
mabedin sessizliği sona eriyor. Ayasofya Cami-i Şerifi
bugün
yeniden mümin ve muvahhit cemaatine kavuşuyor.
Bizleri
böyle şerefli ve tarihî bir günde bir araya getiren Rabbimize sonsuz hamd ü
senalar olsun. “Konstantiniyye
mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır! Ve o asker,
ne güzel askerdir!”[1] buyurarak fethi müjdeleyen Resûl-i Ekrem Efendimize salat ve
selam olsun.
Bu müjdeye nail olma aşkıyla yollara düşen İstanbul’un
manevi mimarı Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri başta
olmak üzere, ashab-ı kirama, onların kutlu izinden
gidenlere, Anadolu’yu bize vatan eylemiş, korumuş ve
emanet etmiş olan bütün şehit ve gazilerimize selam
olsun.
manevi mimarı Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri başta
olmak üzere, ashab-ı kirama, onların kutlu izinden
gidenlere, Anadolu’yu bize vatan eylemiş, korumuş ve
emanet etmiş olan bütün şehit ve gazilerimize selam
olsun.
Çağının en gelişmiş teknolojisini üreten, gemilerini
karadan yürüten, Allah’ın izni ve inayetiyle İstanbul’u
fetheden, sonra da bu aziz şehrin tek bir taşına bile zarar
gelmesine izin vermeyen, o genç ve dirayetli padişaha,
Fatih Sultan Mehmet Han’a selam olsun.
karadan yürüten, Allah’ın izni ve inayetiyle İstanbul’u
fetheden, sonra da bu aziz şehrin tek bir taşına bile zarar
gelmesine izin vermeyen, o genç ve dirayetli padişaha,
Fatih Sultan Mehmet Han’a selam olsun.
Ayasofya, asırlar öncesinden gelen gül rengi bir
muştudur.
Ayasofya, fethin nişanesi ve kıyamete kadar cami olması
kaydıyla onu vakfeden Fatih’in emanetidir. Bu nadide
emanetin cemaatine kavuşması için dünden bugüne
canla başla emek veren büyüklerimize, ilim ve fikir
insanlarımıza, irfan ve ihsan öncülerimize, tüm
kardeşlerimize selam olsun.
muştudur.
Ayasofya, fethin nişanesi ve kıyamete kadar cami olması
kaydıyla onu vakfeden Fatih’in emanetidir. Bu nadide
emanetin cemaatine kavuşması için dünden bugüne
canla başla emek veren büyüklerimize, ilim ve fikir
insanlarımıza, irfan ve ihsan öncülerimize, tüm
kardeşlerimize selam olsun.
Aziz Müminler!
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması, beş asır boyunca
cami olarak müminleri bağrına basan mukaddes bir
mekânın, aslî vasfını kazanmasıdır.
cami olarak müminleri bağrına basan mukaddes bir
mekânın, aslî vasfını kazanmasıdır.
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması, başta Mescid-i
Aksa olmak üzere, yeryüzünün bütün mahzun ve mazlum
mescitlerinin ümide kavuşmasıdır.
Aksa olmak üzere, yeryüzünün bütün mahzun ve mazlum
mescitlerinin ümide kavuşmasıdır.
Ayasofya’nın ibadete açılması, temeli tevhid, tuğlası
ilim,
harcı erdem olan medeniyetimizin yükselmeye devam
edişidir.
harcı erdem olan medeniyetimizin yükselmeye devam
edişidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Bizim medeniyetimiz, cami merkezli bir medeniyettir.
Camilerimiz, birlik ve dirliğimizin, ilim ve irfanımızın
kaynağıdır. Yüce Rabbimiz, cami ve mescitleri imar
edenler hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Allah’ın
mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan,
zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru
yolda oldukları umulanlar bunlardır.”[2]
Bir caminin yapılması ve varlığını koruması için gayret
gösteren kimseleri Peygamberimiz cennetle müjdeler:
gösteren kimseleri Peygamberimiz cennetle müjdeler:
“Her kim Allah için bir
mescit bina ederse, Allah da ona cennette bu mescidin benzeri bir köşk bina
eder.”[3]
Aziz Müslümanlar!
Şimdi
bize düşen, birlik ve kardeşlik şuuruyla camilerimizi
canlı tutmaktır. Camilerimizi hayatımızın merkezine
almaktır. Kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle,
yaşlısıyla camilerimizde olmak, camilerimizle hayat
bulmaktır.
Ayasofya Cami-i Şerifi’nin ifade ettiği ulvi anlamlara sahip
çıkmak için daha büyük bir inanç, azim, kararlılık,
heyecan ve özveri ile çalışmaktır.
canlı tutmaktır. Camilerimizi hayatımızın merkezine
almaktır. Kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle,
yaşlısıyla camilerimizde olmak, camilerimizle hayat
bulmaktır.
Ayasofya Cami-i Şerifi’nin ifade ettiği ulvi anlamlara sahip
çıkmak için daha büyük bir inanç, azim, kararlılık,
heyecan ve özveri ile çalışmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder