İbadete
Açılsın, Ziyarete Devam.
Lise yıllarımdan beri Ayasofya Camisi
her zaman içimde bir uhtedir.
İlk öğretmenliğe başladığım tarihten
bugüne kadar öğrencilerime İstanbul’dan,Sultan Ahmet Camiinden, Ayasofya
camisinden, Eyüb Sultan’dan ve Büyük Kağan Fatih Sultan Mehmet Han’dan övgüyle
söz ederim.
Hala büyük bir heyecanla bu
davranışımı sürdürüyorum.
Ayasofya’nın durumu, ülkemizde
yıllardır çözüm bekleyen işlerin en başında yer almaktadır.
Eninde sonunda Ayasofya Cami olarak ibadete açılacaktır. Buna kimse
engel olamayacaktır.
Ayasofya meselesi bağımsızlığımız
kadar önemlidir. Tam bağımsız olduğumuzu ifade etmek için hiçbir şeyden
çekinmeden Ayasofya Camisini ibadete açmalıyız.
Ayasofya Camisini ibadete açmakla, bu
tarihi yapıya ve içindeki sanat eserlerine hiçbir zarar gelmeyecektir.
Caminin içi ibadet saatleri dışında
ziyarete açık olacaktır.
Sultan Ahmet Camii gibi hem ibadet ve
hem de ziyaret yapılabilecektir.
Bir yaz günü sabah saat 10:da, Sultan
Ahmet Camiine ziyaret için gitmiştim. Turistlerin sayısı o kadar fazla idi ki, camiye girmekte zorlanmıştım.
İçeride onlarca turist hayranlıkla camiyi geziyorlardı.
Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla
ilgili sürekli aklımdan geçen bir proje vardı.
Bu düşüncemin ilginç bir proje
olacağını düşünüyorum.
Ayasofya’nın böylesine gündemde olduğu bu günlerde
projeme ilgi duyulacağına inanıyorum.
Kısaca proje şöyle;
Ayasofya’nın içinde bulunan tarihi ve
sanatsal resimlere zarar vermeden ibadet saatlerinde örtülmesi. İbadetin
ardından örtülerin kaldırılarak resimlerin ve görüntülerin ziyaretçilere
açılması.
Bu şekilde ibadet esnasında resimler
kimsenin dikkatini dağıtmaz. Camide huşu içinde namaz kılınır. Namaz sonrasında
da isteyen ziyaretçiler ve turistler camiyi ziyaret edebilirler.
Bunu yaparken Ayasofya’nın tarihi
dokusuna ve resimlere zarar verilmemesi
esas olacaktır.
Cami içindeki resimlerin örtülmesi
için iki yol düşünülmektedir.
Birinci yol: Farklı renklerden oluşan
bir ışık sistemiyle resimlerin örtülmesi ve İslami motiflerin oluşturulması.
Burada ışıklı sistemi resimlere ve dokuya zarar verip vermemesi
araştırılmalıdır.
İkinci yol:Teknik bir yapıyla
resimlerin ,İslam motifleriyle süslü bezlerle örtülmesi. Namaz ibadeti esnasında
bu bezlerle resimler örtülecek,namaz sonrasında resimler tekrar açılacak. Bu
mekanizma estetik, zararsız ve dikkat çekmeyecek bir şekilde kurulmalıdır.
Tabii ki, bunu üzerinde uzmanlar
çalışmalıdır. Bizim gençlerimiz bu projeyi hemen geliştirip yaparlar. Yeter ki,
onlara yetki verilsin.
Bu iki yol dışında da başka şeyler
düşünülebilir.
Artık Ayasofya sorunu çözülmeli. Her
ne tür yol bulunacaksa bulunmalıdır.
Ayasofya eski durumuna döndürülmeli Ayasofya
Fetih Cami olarak Fatih’in vasiyetine uygun halde ibadete açılmalıdır.
Ayasofya zulümden kurtarılmalı,
Ayasofya özgürlüğüne kavuşmalı,
Yakındır,İnşallah!
Maksat ,bağcıyı dövmeden üzüm yemektir. Maalesef kendi bağımızda bulunan
üzümleri yemekten aciz durumdayız.
Bu nasıl bir bağımsızlık ve hürriyet…
Efkan VURAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder