8 Ekim 2021 Cuma

Diyanet İşleri Başkanlığının 08.10.2021 Tarihli Cuma Hutbesi:SONSUZ HAYAT AHİRET

                                                 sonsuz hayat ahiret




Muhterem Müslümanlar!

Asr-ı saadette bir adam telaşlı bir şekilde Mescid-i Nebevî’ye girdi ve gür sesiyle Peygamberimize “Ey Allah’ın Resûlü, kıyamet ne zaman kopacak?” diye sordu. Ashâb-ı kirâm, ona susmasını işaret ettiyse de o, aynı soruyu sesini alçaltmadan üç defa tekrarladı. Resûl-i Ekrem (s.a.s), önce namazı kıldırdı, sonra da

“Kıyametin ne zaman kopacağını soran kişi nerede?” diye sordu.

 Adam, “Benim, Yâ Resûlallah.” diye cevap verdi. Peygamberimiz, 

“Peki sen kıyamet için ne hazırladın?” buyurdu.

 Soruyu soran kişi bu defa “Benim çok fazla amelim yok. Fakat ben, Allah ve Resûlü’nü gerçekten çok seviyorum.” deyince, Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurdu:

“Kişi sevdiğiyle beraberdir, sen de sevdiğinle beraber olacaksın.”[1]

Böylelikle Allah Resûlü (s.a.s), kıyametin ne zaman kopacağıyla ilgilenilmesinden ziyade ahiret için hazırlık yapılmasını ümmetine hatırlatmıştır.


Aziz Müminler!


Dünya, insan için bir sınav yeri ve misafirhanedir. Ahiretin

 tarlası ve ona hazırlık yeridir. Ahiret ise, kulluk

 yolculuğumuzun sonsuzluk durağıdır. Bizim asıl yurdumuz

 ve ebedi meskenimizdir. Ahiret, dünyada iken ektiklerimizi

 biçeceğimiz, büyük veya küçük, iyi ya da kötü bütün

 yaptıklarımızın hesabını vereceğimiz yerdir. 


Kıymetli Müslümanlar!


Ahirete iman etmek, hayatımıza, tutum ve davranışlarımıza

 anlam katar. Yaratılış gayemizi idrak etmemizi sağlar.

 Rabbimize imanımızı, ibadet ve itaatimizi güçlü kılar. Canlı

 cansız bütün mahlûkata karşı sorumluluk bilinci kazandırır.


Değerli Müminler!


Ahirete iman eden kişi, ilahi bir gözetim altında olduğunun

 bilincindedir. Daima ölçülü ve dengelidir. Affedicidir,

 bağışlayıcıdır, hoşgörülüdür. Zorluklar karşısında sabırlı ve

 metanetlidir. Hiçbir zaman ümidini yitirmez, daima Allah’a

 tevekkül eder. Huzuru ve mutluluğu, O’na imanda ve

 O’nun rızasını kazandıracak amellerde arar. Zira mümin,

 bilir ki;

وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَراًّ يَرَهُ فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْراً يَرَهُۜ 

“Kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükâfatını

 görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse

 onun cezasını görecektir.”[2]


Aziz Müslümanlar!


Peygamberimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurmuştur:

Ben, dünyada bir ağacın altında gölgelendikten sonra

 yola koyulup orayı terk eden bir yolcu gibiyim.[3]

Evet, hepimiz ahiret yolcusuyuz. Bir misafir misali

 konakladığımız bu dünyadan göç edeceğiz. O büyük gün

 geldiğinde, dünyada yapıp ettiklerimizle yüzleşeceğiz

. Amel defterimiz elimize verilecek, adalet terazileri

 kurulacak ve hesaba çekileceğiz. Her iyiliğimizin

 mükâfatını göreceğimiz gibi, her günahımızın da hesabını

 vereceğiz. Ne mutlu, kendisini hesaba çeken ve ölümden

 sonrası için çalışanlara! Ne mutlu, mahşer günü kitabı

 sağından verilenlere! Razı olacakları bir hayat kendilerine

 bahşedilenlere!

Hutbemi Rabbimizin şu ayetiyle bitiriyorum:

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve

 herkes yarın için ne hazırladığına baksın. Allah’a karşı

 gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan

 haberdardır.”[4]

 



[1] Tirmizî, Zühd, 50.

[2] Zilzâl, 99/7, 8.

[3] Tirmizî, Zühd, 44.

[4] Haşr, 59/18.

 Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 

KAYNAK:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder