22 Kasım 2019 Cuma

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın Öğretisi-10


Allah’ın İsimleri (Esmâ-i Hüsnâ=En Güzel İsimler)-6

Allah’ın en güzel isimleri olan doksan dokuz ismini açıklamaya devam ediyoruz.
29- HAKEM
Allah’ın isimlerinden biri de el-Hakem’dir.
El-Hakem: Sözlükte, Hükmeden, hak ile batılın, yanlış ile doğrunun, güzel ile çirkinin ve iyi ile kötünün arasını ayıran, hakkı yerine getiren demektir. Allah’u Teâlâ Hâkim’dir, her şey’in hükmünü de O vermektedir.
O’nun hükmü olmadan hiçbir şey, hiçbir olay meydana gelemez ve O’nun hükmünü bozacak, geri bıraktıracak hiçbir kuvvet olamaz. Tek hüküm Yüce Yaratana aittir.
El-Hakem; Hakkı batıldan ayıran ve kıyamet günü kullarının arasında hükmedip haksız ve zalimlerden mazlumun hakkını alıp sahibine iade eden veren manası içermektedir.
Allah-u Teâlâ Hakem’dir. Hak ile hükmeder. Hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden ve iyiyi kötüden ayırır. Eğer Cenab-ı Hakk’ın bu isminin tecellisi olmasaydı, bizler bu zıtlar arasında bir ayırım yapamayacak, neyin hak, neyin batıl; neyin güzel, neyin çirkin ve neyin iyi, neyin kötü olduğunu hiçbir zaman bilemeyecektik.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
(De ki:) "Allah’tan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki,  size kitabı açıklanmış olarak indiren O’ dur. " Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur’an’ın gerçekten rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma! (En'âm Suresi,114 . Ayet)
“ Eğer içinizden bir gurup benimle gönderilene inanır, bir gurup da inanmazsa, Allah aranızda hükmedinceye kadar bekleyin. O hakimlerin en iyisidir.” (A’raf suresi,87.ayet)
“Allah kıyamet gününde, ihtilâf etmekte olduğunuz konulara dair aranızda hüküm verecektir.”(Hac suresi,69.ayet)
“Allah, hükmedenlerin en iyi hükmedeni değil midir?” (Tin suresi,8.ayet)
30- ADL
Allah’ın isimlerinden biri de el-Hakem’dir.
El-Adl: Gerçekten tam adalet sahibi olan Allah’tır. Mutlak adil olup, her şeyi yerli yerinde yapan O’dur. Tüm yaptıkları hak ve adalet üzere olandır. Çok Adaletli olan O’dur. Adaletle hükmeden O ’dur. Allah Adl’dir. Adaleti sonsuzdur. Onun ötesinde bir adalet düşünülemez.
“Adl”, Allah’ın isimlerinden biri olarak kullanıldığında mübalağa ifade eden bir sıfat olup “çok âdil, asla zulmetmeyen, hakkaniyetle hükmeden, haktan başkasını söylemeyen ve yapmayan” anlamına gelir.
İslam bilginleri,” adle”, “Allah’ın, yaratıklarına nimet vermesi ve ihsanda bulunması” manasını verirler.
Allah varlık âleminde adaletini en güzel biçimde göstermektedir. Aynı şekilde Allah, kullarının yaptıklarına da adalet üzere karşılık verecektir.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. Her kim de zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.” ( Zilzâl Sûresi,7-8.ayetler)
“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvaya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Maide suresi,8.ayet)
“...Çünkü Allah, adaletli davrananları sever.” (Hucurat suresi,9.ayet)
“Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever.” (Mümtehine Suresi, 8. Ayet)
“Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” (Nisâ Suresi ,58. Ayet)
“...Eğer hükmedecek olursan, aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah, âdil davrananları sever.” (Mâide Suresi, 42. Ayet)
31- LÂTîF
Allah’ın isimlerinden biri de el-Hakem’dir.
El-Latif, “nazik ve yumuşak davranan, yumuşaklıkla muamele eden” demektir. Aynı kelime letâfet kökünden türemiş kabul edilerek “ince ve şeffaf, küçük ve hacimsiz olan” manasında da kullanılır. Latîf Allah’ın isimlerinden biri olarak “fiillerini rifk ile gerçekleştiren, kullarına iyilik ve merhamet eden, yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına kadar bilip sezilmez yollarla karşılayan, zâtı duyularla algılanamayan, en gizli ve ince hususları dahi bilen” anlamlarına gelir
Yüce Allah tüm faydalı, hoş güzellikleri kullarına hayır ve iyiliklerle ihsan eder.
Kuran-ı Kerim’de birçok süre ve ayette Latif ismiyle Rabbimizin ne kadar bol lütuf, kerem sahibi, hayır ve iyilikleri kullarına hiç sezilmeyen yollardan onlara ulaştıran Latif olduğunu anlatır.
Allah’ın lütuf ve ihsanları sonsuz ve sınırsızdır. Kullarını, akla hayale gelmeyen, hadde hesaba sığmayan nimetlerle donatıp ikram ve ihsanlarda bulunmaktadır.
Latîf olan Allah (c.c), mümin kullarına her türlü zor durumda yardım ederek de lütfunu gösterir.
Allah iman edenlerin dünyada tek dostu ve velisi olduğu gibi ahirette de onlara yardın edecek, kötülüklerini iyiliklere çevirecek ve onlara lütufta bulunacaktır.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.”
(Mülk Suresi, 14. Ayet)
“Gözler O’nu idrak edemez, halbuki  O gözleri idrak eder. O en ince şeyleri bilir ve her şeyden haberdardır.” (En'âm Suresi,103. Ayet)
“Allah, kullarına çok lütufkârdır; dilediğini rızıklandırır. O'dur en güçlü, O'dur en yüce.”
( Şûrâ Suresi 19. Ayet)
Lokmân, "Sevgili oğlum" (dedi), "Yaptığın iş bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde saklansa veya göklerde yahut yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu açığa çıkarır. Kuşkusuz Allah her şeyi bütün gizlilikleriyle bilir, O her şeyden haberdardır."
(Lokmân Suresi, 16 . Ayet)
“Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.”
(Mülk suresi,13.ayet)
“And olsun ki Allah, inananlara, ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten, kendilerinden bir peygamber göndermekle iyilikte bulunmuştur. Halbuki onlar, önceleri apaçık sapıklıkta idiler.” (Âl-i İmrân Suresi 164. Ayet)
“Allah’ın gökten yağmur indirdiği, böylece yeryüzünün yemyeşil olduğunu görmedin mi? Şüphesiz Allah, çok lütufkârdır, hakkıyla haberdardır.” (Hac Suresi 63. Ayet)
32- HABîR
Allah’ın isimlerinden biri de el-Habir’dir.
El-Habir Her şeyin iç yüzünden haberdar olan, gizli veya açık, her şeyi bilen, haberdar olan demektir.
Allah her şeyden haberdardır. Hiçbir halimiz O’ndan gizlenemez. Her şeyin iç yüzünü bilir, en gizli yaptıklarımıza vakıf olur. Sadece yaptıklarımızı değil, gönüllerimize düşenleri, aklımızdan geçenleri, nefsimizin sesini, niyetlerimizi ve en gizli hallerimizi bilir…
O öyle bir Allah’tır ki, gece veya gündüz demeden hiçbir şey ondan saklı kalamaz. Gözle görülmesi mümkün olmayan bir mikrop O’ndan gizlenemez. Bir yaprak O’ndan habersiz düşemez. Bir zerre O’ndan saklanarak hareket edemez.
Hz. Lokman da evladına bu ismin tecellisini şöyle anlatmaktadır:
“Yavrucuğum! Yaptığın bir hardal tanesi ağırlığında olsa, bir kaya içinde veya göklerde yahut yerin dibinde gizlense, Allah onu getirir! Şüphesiz Allah Latif’tir ve Habir’dir.”(Lokman suresi,16.ayet)
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Ey inananlar! Allah'tan sakının; herkes yarına ne hazırladığına baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır.” (Haşr Suresi 18. Ayet)
“İşte o gün (anlayacaklar ki), rableri onlardan tam manasıyla haberdardır!”
(Âdiyât Suresi ,11 . ayet)
“Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.”( Mülk Suresi, 14. Ayet)
“Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi asla ertelemez. Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” (Münâfikûn Suresi, 11.ayet)
“De ki: “- Allah, sizinle benim aramda şahit olarak yeter. Muhakkak ki o, kullarının yaptığından haberdardır, bütün hallerini görendir.” (İsrâ Suresi,96. ayet)
“Gözler O’nu idrak edemez, halbuki O gözleri idrak eder. O en ince şeyleri bilir ve her şeyden haberdardır.” (En'âm Suresi, 103. ayet)
“Ölümsüz ve daima diri olan Allah´a güvenip dayan. O´nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını  O´nun  bilmesi yeter.” (Furkân Suresi, 58. ayet)
33- HALîM
Allah’ın isimlerinden biri de el-Halim’dir.
el-Halim, Acele ile ve kızgınlıkla hareket etmeyen. Allah kullarına cezada acele etmez. Onların pişman olup tevbe etmeleri için mühlet verir. Allah’ın insanları cezalandırmaya gücü yetse bile onlara ceza vermeyendir. Kulları ona isyan etse bile hemen öfkelenmeyendir.
Halim, yumuşak ahlaklı, güler yüzlü demektir. Öfkesiz ve sabırlı demektir. Cenab-ı Hak ne kadar yumuşak bir kudrete sahiptir ki günah yapan ve sabahtan akşama kadar O'nu inkar etmekle uğraşan kullarına acele olarak azap etmiyor ve onlara mühlet veriyor. Bu da bizim için büyük bir nimettir. Belki aklederiz de tövbe ederiz. Rabbimiz de bizi bağışlar. Hâlim, günahları bağışlayan ve cezalandırmada acele etmeyen, öfkesine yenilmeyendir. Allah, Halim'dir. Cezaları erteleyen veya tamamen kaldırandır. Cezaların kaldırılması yalnızca, cezayı hak etmiş bazı Müslüman günahkarlara yönelik olup, inkarcıların bununla bir ilgisi yoktur.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı. Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor. Vakitleri gelince (gerekeni yapar). Kuşkusuz Allah, kullarını görmektedir.”
( Fâtır Suresi, 45. Ayet)
“Muhakkak ki İbrâhîm (a.s), cidden çok halim (yumuşak huylu), çok acıyandır (yalvarandır), Allah’a yönelmiş bir kimsedir.”( Hûd sûresi, 75. Ayet)
“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, halîmdir, bağışlayıcıdır.” (İsrâ Suresi, 44. Ayet )
“Allah onları hoşnut olacakları bir yere (cennete) elbette koyacaktır. Şüphesiz Allah Alîmdir (her şeyi bilir) Halîmdir, (Kullarına yumuşak davranır.)” (Hac Suresi, 59. Ayet)
(Bu yazı,Diyanet İslam Ansiklopedisinden yararlanarak hazırlanmıştır.)
(Devam edecek)
Efkan VURAL


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder