MÜSLÜMAN TAKVA SAHİBİDİR
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Ey
Âdemoğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise
yarattık. Takvâ elbisesi de hayırlıdır. Bunlar, Allah’ın ayetlerindendir.
Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.”[i]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“İnsanlık, ilk
günden beri bütün peygamberlerin üzerinde ittifak ettikleri bir söz öğrenmiştir:
Şayet utanmıyorsan
dilediğini yap!”[ii]
Aziz
Müminler!
Yüce dinimiz İslam, yeme içmeden söz ve
davranışa, giyim kuşamdan alışveriş ve eğlenceye kadar hayatın her alanında belli
ölçüler koymuştur. Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de bunları haber vermiş, Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s) ise yaşayarak bizlere öğretmiştir. Bu ölçülere riayet
etmeye takva sahibi olmak diyoruz.
Takva, Allah’tan hakkıyla sakınmaktır. İyiliğe yönelmek
kötülükten uzak durmaktır. Her türlü günah ve haramdan korunmaktır. Rabbimizin
her an bizi görüp gözettiği, yaptığımız her şeyden haberdar olduğu bilinciyle
yaşamaktır. Ölümü, yeniden dirilişi, hesabı, cennet ve cehennemi unutmadan bir
ömür geçirmektir.
Değerli
Müslümanlar!
Takva, kalbimize yerleşince gönlümüz iyiliklerin merkezi
haline gelir. Riya, kibir, gurur ve gösteriş gibi kötü duygulardan bizi
arındırır. Takva, dilimize yansıyınca sözlerimiz
doğru ve güzel olur. Gıybet, yalan, dedikodu ve iftira gibi afetlerden bizi uzak
tutar. Takva, zihnimize yön verince davranışlarımız nezaket ve zarafete, merhamet
ve adalete, ülfet ve muhabbete dönüşür. Zulüm, haksızlık ve şiddet gibi
dünyamızı karartan kötülükler hayatımızda yer bulamaz.
Kıymetli Müminler!
Takva, giyim kuşamda kendini gösterince bedenimizin saygınlığını koruruz. Zira kadın erkek her insanın beden mahremiyeti vardır. Yüce dinimiz İslam, bu mahremiyetin zarar görmemesi için; bedenimizin örtülmesi gereken yerlerini örtmemizi, başkalarına teşhir etmememizi emretmiştir. Kadınlar için yabancı erkeklerin yanında ve evlerinin dışına çıkarken örtülmesi gereken yerler; yüz, eller ve ayaklar hariç bedenin tamamıdır. Erkeklerde ise göbek ile diz kapağı arasıdır. Uzuvları belli eden dar ya da açık elbise giymek, Rabbimizin emaneti olan bedenin saygınlığını ihlal etmektir. Şu husus unutulmamalıdır ki, tesettür her şeyden önce Allah’ın bir emridir, kişisel bir tercih değildir. Tesettür müminin süsüdür, fıtri bir gerekliliktir. Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:
“Allah halîmdir, hayâ sahibidir, kusurları
örtendir. Hayâyı ve örtünmeyi sever.”[iii]
Aziz Müslümanlar!
Takva; nişan, nikâh ve düğün merasimlerimize yansıdığında yuvalarımız huzur, mutluluk ve muhabbet üzere inşa edilir. İslam, meşru çerçevede düğünlerde eğlenmeye müsaade etmiştir. Ancak, yüksek sesle çevreye rahatsızlık verilen, alkolün tüketildiği, mahremiyet sınırlarının ihlal edildiği, yolların kapatıldığı, sevinçleri hüzne çeviren silahla kutlama yapıldığı bir düğün eğlencesi dinimizde yoktur ve İslam ahlakına uygun değildir. Ayrıca evlilik için yapılan gereğinden fazla harcamalar, hem evlenen çiftlerin hem de ailelerin maddi ve manevi birçok sıkıntıya düşmelerine sebep olmaktadır. Bu da gençlerimizin ya hiç evlenmemelerine ya da evliliklerini geciktirmelerine yol açmaktadır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in bu husustaki uyarısı gayet açıktır:
إِنَّ أَعْظَمَ النِّكَاحِ بَرَكَةً أَيْسَرُهُ مُؤْنَةً
“En bereketli nikâh, külfeti en az olandır.”[iv]
Değerli Müminler!
Takva şuurunu hayatımızın her anına ve alanına hâkim
kılmanın gayretinde olalım. Saygınlığımızı
zedeleyen, insan onuruyla bağdaşmayan her türlü yanlış söz, tutum ve
davranıştan uzak duralım. Unutmayalım ki, dünyamızı mamur, ahiretimizi cennet
kılacak olan; imanımız, salih amellerimiz, güzel ahlakımız ve sorumluluk
bilincimizdir.
Hutbemi
Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in yaptığı şu duayla bitiriyorum: “Allah’ım! Senden
hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.”[v]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder