MÜLK SÛRESİNDEN
MESAJLAR
Muhterem
Müslümanlar!
Bu haftaki hutbemizde Kur’an-ı Kerim’in altmış yedinci
sûresi olan, “Tebâreke” diye bildiğimiz Mülk sûresinden bahsedeceğiz. Peygamber
Efendimiz (s.a.s)’in uyumadan önce okumayı adet edindiği[i] bu sûrenin
mesajlarını yeniden hatırlayacağız.
Aziz Müminler!
Mülk sûresi, yerlerin, göklerin ve bütün yaratılmışların
yegâne sahibinin Allah Teâlâ olduğunu haber veren bir fermandır. Cenâb-ı Hak bu
sûrenin ilk ayetinde “Mülkü,
hükümrânlığı elinde bulunduran Allah ne yücedir. O’nun her şeye gücü yeter.”[ii] buyurmaktadır. Rabbimiz, Mâlikü’l-mülk’tür; mülkü dilediğine verir, dilediğinden alır. O,
mutlak kudret sahibidir. Bize düşen, Rabbimizin kudretine teslim olmaktır.
O’nun yardımına, rahmetine ve affına her daim muhtaç olduğumuz bilinciyle bir
ömür sürmektir.
Kıymetli Müslümanlar!
Mülk sûresi, fâni dünyanın imtihan yurdu olduğunu bildiren bir beyandır.
Sûrenin ikinci ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Allah, hanginizin işini daha
güzel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç
sahibidir, çok bağışlayandır.”[iii] Ayetten anlaşıldığı üzere bu dünyaya gelişimiz de vademiz dolduğunda bu
dünyadan ayrılışımız da imtihanın gereğidir. Sağlık da hastalık da bir
imtihandır. Sevinçler de üzüntüler de bir imtihandır. Mühim olan, bütün bu
imtihanları iman, bilinç ve metanetle aşabilmektir.
Değerli Müminler!
Mülk sûresi, kâinatın yaratılışının ve eşsiz bir
denge üzere işleyişinin, Rabbimizin
varlığına ve birliğine işaret ettiğini öğretmektedir. Rabbimizin
çağrısına kulak vermeyen inkârcıları çetin bir azapla uyarmaktadır. Bugün
Müslümanları katleden, onları aç ve susuz bırakan inkârcılar da dünyada
zilletten, ahirette cehennemden kurtulamayacaklardır. Onların mahşer günü büyük
bir pişmanlık içinde söyleyecekleri tek söz, “Keşke hakikate kulak verip
aklımızı başımıza alsaydık” olacaktır. Ancak Rabbimiz, kıyamet günü onlarla
konuşmayacak, onların yüzlerine bakmayacak, onları temize çıkarmayacak ve elem
verici ebedi bir azaba mahkûm edecektir.
Aziz Müslümanlar!
Mülk sûresi aynı zamanda müminler için Allah
katında büyük bir mükâfat olduğunu müjdelemektedir. Bu müjdeye nail olmak
isteyen müminler, Allah’tan hakkıyla sakınırlar. O’nun emirlerine hakkıyla
riayet ederler, yasaklarından hakkıyla kaçınırlar ve İslam ahlakını kuşanırlar.
O müminler ki, mazlumların çığlıklarına seyirci kalamazlar. Bir yandan savaş,
diğer yandan açlıkla mücadele eden başta Gazze halkı olmak üzere tüm
mazlumların maruz kaldığı zulme karşı meşru tepkilerini ortaya koyarlar.
Zalimleri engelleyecek kadar boykotu büyütürler. Dualarını müminlerden eksik
etmezler.
Aziz Müslümanlar!
Mülk sûresi, gizlesek de söylesek de bütün sözlerimizi, kalbimizden
geçenlerin tamamını Allah’ın bildiğini haber vermektedir. Bize düşen, elimizi, dilimizi,
zihnimizi ve gönlümüzü Rabbimizin razı olacağı yollarda kullanabilmektir. Her
türlü kötülükten uzak durmak, iyiliği ve hayrı yeryüzüne yaymak, kendimizi
hesap gününe hazırlamaktır.
Mülk sûresi, Allah’ın bize bahşettiği sonsuz
nimetlerini de hatırlatmaktadır. O, yeryüzünü bizler için yaşanılır kılmıştır. Yediğimiz her lokmayı,
içtiğimiz her damla suyu bize O lütfetmiştir. Hakkı idrak edebilmemiz için
kalbimizi, hakikati görebilmemiz için gözümüzü, doğruyu işitebilmemiz için
kulağımızı bize O emanet etmiştir. Bize düşen, Rabbimizin bütün nimetlerine
hakkıyla şükredebilmektir.
Ne mutlu, Mülk sûresinin mesajlarını hayatına yansıtanlara.
Ne mutlu, Rabbimizin istediği bir mümin olabilmek için gayret gösterenlere. Ne
mutlu, işini en güzel ve en doğru şekilde yaparak Allah’ın rızasını
kazananlara.
Hutbemi
Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu duasıyla bitiriyorum: “Allah’ım! Senin kudretinle sabaha çıktık,
senin kudretinle akşamladık. Senin kudretinle yaşar, senin kudretinle ölürüz.
Dönüşümüz de ancak sanadır.”[iv]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder