11 Temmuz 2017 Salı

Kur’an-ı Kerim’den mesaj var – 13








Hiç düşündünüz mü? Allah’ın 99 ismi onun aynı zamanda sıfatları yani Allah’ın özellikleridir.
Allah’ın 99 isminden biri de Adaletli olmaktır. Adaletli olmak Allah’ın emridir. Adalet herkes içidir. Adil olmak bir müslümanın en önemli özelliği olmalıdır. Yaptığımız iş ve davranışlarda adaleti esas almalıyız.

Mülkün temeli adalettir. Devletin de devamı için adalet şarttır. Hiçbir surette adaletten ödün vermemeliyiz. Adaletin uygulanmadığı veya adaletsiz uygulamalarda toplumda güvensizlik oluşur. Güvensiz toplumların birlik ve beraberliği kolayca çözülür. Milleti bir ve beraber yapan adalet anlayışı ve adaletin tarafsız uygulanışıdır.

Dolayısıyle yediden yetmişe herkesin adaletli olması ve adaleti savunup hayat iksiri olarak kabul etmesi lazım. Adaletten asla ödün verilmemelidir. Adaleti devlet sağlamalıdır.
Mahkemeler adaletin kılıcı olmlıdır. Hakimler ve savcılar kararlarında tamamen hür ve serbest olmalıdır. Kararlarını kanunlara  göre ve vicdanlarının sesini de  dinleyerek vermelidirler.

Adaletli davranma konusunda  Yüce dinimizin  bize vermiş olduğu öğütler, Allah’ın emirleri ve Peygamberimizin uygulamaları  bizim için çok önemlidir.

Peygamberimiz bizim için her konuda olduğu gibi adaletli davranma   ve  adaleti tam uygulama konusunda da iyi bir örnektir.

Bu konuda  Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Beni  Mahzûm kabilesinden hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyşlileri çok üzmüştü.Onlar: – Bu konuyu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile kim konuşabilir, diye kendi aralarında müzakere ettiler.Bazıları: – Buna Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in çok sevdiği Üsâme İbni Zeyd’den başka kimse cesaret edemez, dediler. Üsâme, onların istekleri doğrultusunda Resûlullah ile konuştu. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Üsâme’ye:– “Allah’ın koyduğu cezalardan birinin uygulanmaması için aracılık mı yapıyorsun?”diye sordu; sonra ayağa kalktı ve halka şöyle hitap etti:“Sizden önceki milletler şu sebeple yok olup gittiler: Aralarından soylu, mevki ve makam sahibi biri hırsızlık yapınca onu bırakıverirler, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca da onu hemen cezalandırırlardı. Allah’a yemin ederim ki, Muhammed’in kızı Fâtıma hırsızlık yapsaydı, elbette onun da elini keserdim. (Buhârî, Enbiyâ 54,Müslim, Hudûd 8, 9.
Peygamberimiz İslam devleti yönetiminde adaletten ödün vermemiştir. Onun adalet anlayışı ve adaleti uygulayışı kendisinden sonraki yöneticilere  örnek olmuştur. 

Yüce Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de ki,  mesajı şöyledir:

“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.” (Maide suresi 8.ayet)

Ne mutlu adaleti ayakta tutanlara...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder