14 Mayıs 2021 Cuma

Diyanet İşleri Başkanlığının14.05.2021 Tarihli Cuma Hutbesi:VAKIF: ŞEFKAT VE MERHAMET MEDENİYETİ

                 VAKIF: Şefkat ve MERHAMET                                          mEDENİYETİ





Muhterem Müslümanlar!


Peygamber Efendimiz (s.a.s), bir gün ashâbına şöyle demiştir: “İnsan ölünce şu üçü dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye yani faydası kalıcı hayır, kendisinden istifade edilen ilim ve arkasından dua eden hayırlı evlât.”[1]

 Bu hadis-i şerifte ifade edilen sadaka-i cariyenin en güzel örneklerinden biri, İslam medeniyetinin simgesi olan vakıflardır.


Aziz Müminler!


Vakıflar, İslam’ın bütün varlık âlemine karşı şefkat ve merhametinin müesseseleşmiş halidir. İnsana emanet olarak verilen malın, bütün insanlığın hatta bütün canlıların hizmetine sunulmasıdır. Zayıf ve düşkünlerin elinden tutma, muhtaçların sıkıntısına kalıcı çözüm bulma çabasıdır. Nitekim Hz. Ömer (r.a), bir gün Peygamberimize gelerek, 

“Yâ Resûlallah! Benim çok güzel bir hurma bahçem var. Bu bahçeyi bağışlamak istiyorum.” deyince, Allah Resûlü (s.a.s), ona şu tavsiyede bulunmuştur: 

“Aslını vakfet. Mahsulünü de sadaka olarak dağıt.”[2]


Kıymetli Müslümanlar!


Ecdadımız, vakıfları birer “vefa müessesesi” olarak görmüş ve kazandığı serveti, tekrar insanlığın hizmetine sunmuştur. Bu anlayışla cami, mescit, mektep, medrese, kütüphane, hastane, aşevi, çeşme, köprü gibi nice eser inşa etmiştir. Böylece işsize iş, yoksula aş, borçluya destek, evsize yuva, hastaya şifa götürmüştür. “Kardeşlik sınır tanımaz” şiarıyla iyiliği yeryüzüne egemen kılmış, mazlumlara yurt, gariplere umut olmuştur. İslam’ın bu engin şefkat ve merhametinden sadece insanlar değil, sahipsiz hayvanlar, yuvasız kuşlar hatta yırtıcılar dahi nasibini almıştır.


Aziz Müminler!


Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“Ölümsüz olan iyi işler, Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.”[3]

O halde, geçici dünya nimetlerini amel defterimizi ebedi açık tutacak vesileler olarak görelim. Vakıfların kurulmasına, korunmasına ve ihya edilmesine katkı sunalım. Unutmayalım ki vakıf medeniyetinin temeli merhamettir. Merhamet ise Allah Teâlâ’nın Rahmân ve Rahîm ism-i şeriflerinin tecellisidir.


Kardeşlerim!


Hak ve hukuk tanımayan, insaf ve vicdandan

 yoksun zalimler, Filistin’deki kardeşlerimizin

 topraklarını işgal etmeye, çocuk, yaşlı, kadın

 demeden canice saldırmaya devam ediyor.

 Geliniz, duaların kabul edildiği bu icabet

 vaktinde ellerimizi açıp Rabbimize yalvaralım:

Ya Rab! Sen kimsesizlerin sahibi, mazlumların

 sığınağısın, bizlere rahmetinle muamele eyle.

Sen bizim Mevla’mızsın, zalimlere karşı bize

 yardım eyle.

Şu mübarek günler hürmetine, ilk kıblemiz

 Mescid-i Aksâ’yı ve Peygamberler şehri

 Kudüs’ü zalimlerin işgalinden kurtar Allah’ım!

Ya Rabbi! Miracın basamağı Mescid-i Aksâ’yı

 korumayı, bu uğurda mücadele etmeyi

 yeryüzündeki bütün Müslümanlara ve bizlere

 nasip eyle.

Allah’ım! Evlerinden yurtlarından kovulan, öz

 vatanlarında garip kalan mazlum bütün

 Müslümanlara kurtuluş nasip eyle.

Mazlumların umudu, gariplerin yurdu cennet

 vatanımızı ve aziz milletimizi her türlü

 tehlikeden koru Allah’ım!



[1] Müslim, Vasiyyet, 14.

[2] Müslim, Vasiyyet, 15.

[3] Kehf, 18/46.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 

KAYNAK:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder