23 Mayıs 2025 Cuma

HAFTANIN HADİSİ

 Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:  

                   Bedeninin, senin üzerinde hakkı var!

                              (Müslim, "Sıyâm", 182)


Diyanet İşleri Başkanlığının 23/05/2025 Tarihli Cuma Hutbesi :SADAKAT VE TESLİMİYETİN NİŞANESİ: KURBAN

      SADAKAT VE TESLİMİYETİN NİŞANESİ: KURBAN

Muhterem Müslümanlar!

Bir Kurban Bayramına daha yaklaşıyoruz. İslam’ın şiârı; birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin nişanesi olan kurban ibadetini eda etmemize sayılı günler kaldı. Kurbanlıklar alınmaya başlandı. Yüce Rabbim sağlık ve afiyet içerisinde Kurban Bayramına ulaşmayı hepimize nasip eylesin.

Aziz Müminler!

Kurban; akıllı, buluğ çağına ermiş ve dinen zengin sayılan bir Müslümanın, bayram günlerinde, şartlarını taşıyan hayvanları, Allah rızası için kurban etmesidir. İnsanlık tarihi ile yaşıt bir ibadet olan kurban; Cenâb-ı Hakk’ın, bizlere bahşettiği nimetlere karşı şükrümüzün ifadesidir. O’na duyduğumuz muhabbetin bütün sevgilerin üstünde olduğunun ilanıdır. O’nun rızasını her şeyden üstün tuttuğumuzun göstergesidir. Hâsılı kurban; malımızı, canımızı ve sahip olduğumuz her şeyi Yüce Rabbimizin yolunda seve seve feda edebileceğimizin sembolüdür.

Kıymetli Müslümanlar!

Kurban, bir hayvanı kesmekten ve onun etinden istifade etmekten çok daha derin mana ve hikmetler barındırmaktadır.

Kurban takvadır; Rabbimizin bütün emirlerine gönülden teslim olmaktır. Nefsimizin cimriliğinden, dünyanın geçici heveslerinden, Allah’ın rızasına ulaşmamıza engel olan günahlardan uzak durmaktır. Cenâb-ı Hak, لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْۜ  “Kurbanların etleri de, kanları da Allah’a ulaşmaz. O’na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır...”[i] buyurarak bu hakikati bizlere hatırlatmaktadır.

Kurban vahdettir; renk, dil ve coğrafya ayrımı gözetmeksizin ümmet-i Muhammed olarak bir araya gelebilmek, sevinçleri ve hüzünleri paylaşmaktır. Merhamet ve muhabbeti evimizden başlayarak sokağımıza, şehrimize ve tüm dünyaya hâkim kılmaya gayret göstermektir.

Kurban duadır; yetimlerin, öksüzlerin, kimsesizlerin yüzlerinde tebessüm olmaktır. İhtiyaç sahiplerinin hanesine mutluluk ve muhabbet taşımak; sevindirirken sevinmek, paylaşırken huzur bulmaktır.

Değerli Müminler!

İbadetler, Allah’ın emrettiği ve Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in tatbik ettiği şekliyle yerine getirilir. Dolayısıyla kurban kesmek yerine bedelinin muhtaç kişilere ya da yardım kuruluşlarına verilmesi ile kurban ibadeti eda edilmiş olmaz.

Bir küçükbaş hayvan tek kişi tarafından kesilebilir. Bir büyükbaş hayvan ise; tamamı kurban kesme niyetini taşıyan en fazla yedi kişi tarafından kurban edilebilir. Her bir büyükbaş kurban, kendi içinde hisselere ayrılmalıdır. Bu sebepledir ki, bir hisseye birden fazla kişi ortak olamaz. Bazı organizasyonlarda olduğu gibi kurbanların kesilerek etlerinin birbirine karıştırılması, sonra da hisse sahiplerine kilo ile verilmesi caiz değildir.

Kurban kesim işlemleri mutlaka bayram namazından sonra yapılmalıdır. Bayram namazından önce kesilen kurbanlar, kurban ibadeti yerine geçmez. Ayrıca bir hisseye birden fazla kişiden bağış toplanarak Peygamber Efendimiz (s.a.s) adına kurban kesilmesi gibi bir uygulama dinimizde yoktur. Bu bir bidattir, dinimizi ve ibadetlerimizi istismar etmektir.

Aziz Müslümanlar!

Kurban ibadetinde esas olan; kişinin, kurbanını bulunduğu yerde kendisinin kesmesi ya da kestirmesidir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s), kurban emri geldikten sonra her yıl kurbanını kesmiş,[ii] ümmetini de kurban kesmeye şöyle teşvik etmiştir: “Âdemoğlu kurban bayramı günü, Allah katında, kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapamaz…”[iii] Bununla birlikte kurbanını bulunduğu yerde kendisi kesme imkânı bulamayan veya ikinci bir kurban kesmek isteyenler, yurt içinde ya da yurt dışında vekâlet yoluyla kurbanlarını kestirebilirler.

Kıymetli Müminler!

Cenâb-ı Hakk’a şükürler olsun ki, dün olduğu gibi bugün de alicenap milletimizin emanet ettiği kurbanları, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak isteyen nice hayır kuruluşumuz hizmetlerine devam etmektedir. Türkiye Diyanet Vakfımız da bu hayır kuruluşlarından biridir. Geçen yıl, vakfımız marifetiyle yurt içinde ve yurt dışında olmak üzere milyonlarca kişiye kurban etlerini ulaştırdık elhamdülillah. Bu yıl da vekâlet yoluyla kurban kestirmek isteyen kardeşlerimize; ibadet bilinciyle, şeffaf ve hesap verilebilir bir şekilde rehberlik etmeye ve başta Gazze olmak üzere ulaşabildiğimiz bütün mazlum ve muhtaçların duasını almaya devam edeceğiz inşallah. Bu vesileyle sizleri; din görevlilerimiz ve müftülüklerimiz aracılığıyla bu iyilik seferberliğine katılmaya davet ediyorum.

hutbe qr kodİbadet ve taatlerimizin Yüce Rabbimiz katında makbul olmasını niyaz ediyor; hutbemi, Hac sûresi otuz dördüncü ayetin mealiyle bitiriyorum: “Biz her ümmete kurban kesmeyi meşru kıldık ki kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. İlahınız tek bir ilahtır. O’na teslim olun. Allah’a teslim olan kimseleri müjdele.”[iv]

 



[i] Hac, 22/37.

[ii] Tirmizî, Edâhî, 11.

[iii] Tirmizî, Edâhî, 1.

[iv] Hac, 22/34.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 

19 Mayıs 2025 Pazartesi

18 Mayıs 2025 Pazar

HAFTANIN HADİSİ

 Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur: 

"Allah; yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan tutun da ayağına batan dikene varıncaya kadar Müslümanın başına gelen her ..."

                              (Buhârî, "Merdâ", 1)


16 Mayıs 2025 Cuma

Diyanet İşleri Başkanlığının 16/05/2025 Tarihli Cuma Hutbesi :AİLE: GÜVEN, SADAKAT VE MERHAMET YUVASI

          AİLE: GÜVEN, SADAKAT VE MERHAMET YUVASI

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği en büyük nimetlerden biri de ailedir. Aile; birbiriyle evlenmesi meşru olan bir kadın ve bir erkek tarafından, Allah’ın emri ve Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sünneti üzere kurulan, çocukların çokluğuyla bereketlenen; dede, nine ve torunlarla büyüyen güven ve sadakat yuvasıdır. Aile; 

“İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, O’nun varlığının delillerindendir. Bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.”[i] ayetinde buyrulduğu üzere, şefkat ve merhamet ocağıdır. Aile; alternatifi olmayan, yeri asla doldurulamayacak yegâne kurumdur.

Aziz Müminler!

Yüce Rabbimiz,

وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ بُيُوتِكُمْ سَكَنًا

  Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûnet yeri kıldı…[ii] buyurarak ailenin esenlik kaynağı olduğunu haber vermektedir. Huzurlu bir aile ortamının sağlanmasında ise anne de baba da önemlidir. Çocuklar, annenin şefkat ve merhametine ihtiyaç duyduğu kadar babanın da otoritesine ve disiplinine muhtaçtır. Dolayısıyla çocukları eğitme ve terbiye etme, iyi bir insan olarak yetiştirme sorumluluğu; sadece bakıcılara, okullara, televizyonlara, tabletlere ve bilgisayarlara bırakılmamalıdır. Zira şefkat ve merhameti anne ve babasında bulamayan çocuklar; güven, sevgi ve muhabbeti başka yerlerde aramakta, bu da onların fıtratlarının bozulmasına sebep olmaktadır.

Kıymetli Müslümanlar!

İnsan fıtratının korunması, ancak bilinçli aileler aracılığıyla sağlanır. Milli ve manevi değerlerine bağlı nesiller, inançlı bir aile ortamında yetişir. Güçlü bir toplum, huzurlu aileler eliyle inşa edilir. Bu sebepledir ki, aile içinde yeri ve konumu ne olursa olsun hiç kimse, ailenin huzurunu bozacak, annenin ve babanın saygınlığını yok edecek sözler söylememeli, tutum ve davranışlarda bulunmamalıdır.

Kadın-erkek, küçük-büyük herkes; şiddetin hiçbir çeşidini birbirine asla reva görmemelidir. Gerekçesi ne olursa olsun,  Allah’ın dokunulmasını haram kıldığı canı hayattan koparamayacağının idrakinde olmalıdır. Dünyada bir sektör haline gelen çocukların cinsel istismarı başta olmak üzere, istismarın her çeşidinin lanetli ve ahlaksız bir davranış olduğunu, hiçbir çocuğun mahremiyetine asla göz dikilemeyeceğini bilmelidir.

Değerli Müminler!

Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde, “…Evlenmek, gözü haramdan korumak, iffeti muhafaza etmek için en iyi yoldur…”[iii] buyurmaktadır. 

Evet, evlilik; insan fıtratının bir gereğidir. Dünyada huzur ve mutluluğa, ahirette ebedi cennete ulaştıran mukaddes bir başlangıçtır. Evlilik; insanın hürmet ve saygınlığını muhafaza eden, onu kötülüklerden ve günahlardan koruyan güvenli bir limandır. Nefsimizin ve neslimizin emniyet altına alınmasına, temiz ve sağlıklı bir toplumun inşa edilmesine vesile olan en güvenli yoldur. Bu sebepledir ki, gençlerimizin evlenme çağına geldiklerinde, gösteriş ve israftan uzak, mütevazı ve sade bir şekilde aile yuvası kurmalarına yardımcı olmak; dini, ahlaki ve toplumsal bir sorumluluktur. 

Allah Resûlü (s.a.s)’in bu husustaki uyarısı gayet açıktır: 

إِنَّ أَعْظَمَ النِّكَاحِ بَرَكَةً أَيْسَرُهُ مُؤْنَةً

“En bereketli nikâh, zorluğu ve külfeti en az olandır.”[iv]

Aziz Müslümanlar!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in, “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır…”[v] hadisini kendimize şiar edinelim. Sevgi ve muhabbeti, nezaket ve zarafeti ailemizde hâkim kılalım. Aile yapımızı tehdit eden, geleceğimizi karartan zararlı akımlara karşı daha dikkatli olalım. El ele, gönül gönüle vererek aile saadetimizin; birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin önündeki tüm engelleri kaldıralım. Unutmayalım ki, fıtratın korunması ve ailenin güçlendirilmesi yalnızca anne ve babanın sorumluluğunda değildir. Bu hususta sorumluluk sahibi herkes, bütün kurum ve kuruluşlar görevlerini hakkıyla yerine getirmenin daha fazla gayretinde olmalıdır.

hutbe qr kodSözümüzün sonu Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu uyarısı olsun: 

كَفَى بِالْمَرْءِ إِثْمًا أَنْ يُضَيِّعَ مَنْ يَقُوتُ 

“Ailesine karşı sorumluklarını ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter.”[vi]



[i] Rûm, 30/21.

[ii] Nahl, 16/80.

[iii] Buhârî, Nikâh, 3.

[iv] İbn Hanbel, VI, 83.

[v] Tirmizî, Menâkıb, 63.

[vi] Ebû Davûd, Zekât, 45.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 

12 Mayıs 2025 Pazartesi

HAFTANIN AYETİ

             Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:


يَسْـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنْفِقُونَؕ قُلْ مَٓا اَنْفَقْتُمْ مِنْ خَيْرٍ فَلِلْوَالِدَيْنِ وَالْاَقْرَبٖينَ وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاكٖينِ وَابْنِ السَّبٖيلِؕ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَاِنَّ اللّٰهَ بِهٖ عَلٖيمٌ 


Sana ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “Harcayacağınız mal, ana-baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolcular için olmalıdır. Hayır olarak ne yaparsanız muhakkak ki Allah onu bilir.”
                                  Bakara Suresi - 215 . Ayet