Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
Efkan Vural'ın Yazıları
29 Haziran 2022 Çarşamba
27 Haziran 2022 Pazartesi
24 Haziran 2022 Cuma
Diyanet İşleri Başkanlığının 24.06.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:KURBAN: TAKVAYA ULAŞMA ARZUSU
KURBAN: TAKVAYA ULAŞMA ARZUSU
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Kurbanların ne
etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; O’na ulaşacak olan sadece sizin
takvanızdır...”[i]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“Âdemoğlu,
kurban günlerinde, Allah için kurban kesmekten daha güzel bir amel işleyemez…”[ii]
Aziz Müminler!
Zilhicce ayının gölgesi üzerimize
düştü. Zilhicce, hac ve kurban günleri gibi çok kıymetli vakitleri içinde
barındıran müstesna bir aydır. Bugünkü hutbemizde insanlıkla yaşıt olan kurban
ibadetinden bahsedelim. Bu ibadeti eda ederken dikkat etmemiz gereken hususları
hatırlayalım.
Kıymetli
Müslümanlar!
Kurban kurbiyettir; kulun Rabbine
yakınlaşma çabasıdır, takvaya ulaşma arzusudur, ilahi rahmete nail olma
gayretidir.
Kurban sadakattir; Cenâb-ı
Hakk’ın rızasını herkesten ve her şeyden üstün tutmaktır.
Kurban teslimiyettir; müminin
Allah yolunda malını ve canını seve seve feda edebileceğinin nişanesidir.
Kurban şükürdür; Rabbimizin
verdiği sayısız nimetlerin kadr ü kıymetini bilmektir. Heva ve hevesin, hırs ve
tamahın esiri olmamak, Allah’la aramızdaki bütün engelleri kaldırmaktır.
Değerli Müminler!
Her ibadette olduğu gibi kurban
ibadetinde de belirli şartlar vardır. Akıllı, büluğ çağına ermiş, dini ölçülere
göre zengin sayılan Müslümanlar Peygamberimiz (s.a.s)’i örnek alarak kurban
keserler. Kurban edilecek hayvan ise İslam’ın emrettiği küçük veya büyükbaş
hayvanlardan biri olmalıdır. Kurbanın sağlıklı, organları tam ve besili olması
hem ibadet açısından hem de sağlık bakımından önemlidir. Kurban edilecek
hayvan, Peygamberimiz (s.a.s)’in sünnetiyle tayin edilen yaş şartını
taşımalıdır. Satıcının bu şartlara özenle riayet etmesi alıcının da gerekli araştırmayı
yapması dini ve ahlaki bir sorumluluktur. Diğer yandan hayvan neslinin devamı
için dişi hayvanlar tercih edilmemelidir.
Aziz
Müslümanlar!
Kurban ibadeti, kurbanlık
hayvanın belli günlerde ve kurban niyetiyle usulüne uygun olarak kesilmesiyle
eda edilir. Kurbanlık hayvan kesilmeksizin bedelini infak etmek suretiyle
kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Bu gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Kurban her şeyden önce bir
ibadettir, et alım satımı değildir. Dolayısıyla kurban ibadetini adeta belli
kiloda et satışına indirgeyen uygulamalar bu ibadetin maksadı ve ruhuyla
bağdaşmaz. Kesimden önce her bir
kurbanlık hayvan ve hissedarları muhakkak belirlenmelidir. Önceden vaat edilen
kiloyu tamamlamak amacıyla farklı kurbanların etlerini birbirine karıştırmak
asla caiz değildir.
Kıymetli
Müminler!
Kurban aynı zamanda kardeşlik şuurunu pekiştirmek, yardımlaşma ve dayanışma bilincini geliştirmektir. Müminler arasında gönül köprüleri kurmak, ülkemizde ihtiyaç sahiplerine ve dünyanın her köşesindeki mazlum ve mağdurlara umut ışığı olmaktır. Kurbanlarımızdan bize asıl kalan yiyip tükettiklerimiz değil, paylaşıp ikram ettiklerimizdir. Nitekim bir defasında Peygamber Efendimiz (s.a.s), kestiği hayvandan geriye ne kaldığını sorunca Hz. Âişe validemiz, “sadece bir kürek kemiği kaldı” diye cevap vermişti. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.s) şöyle buyurmuştu:
بَقِىَ كُلُّهَا غَيْرَ كَتِفِهَا
“Desene, kürek kemiğinin dışında hepsi bize kaldı.”[iii]
Aziz
Kardeşlerim!
21 Haziran 2022 Salı
20 Haziran 2022 Pazartesi
17 Haziran 2022 Cuma
Diyanet İşleri Başkanlığının 17.06.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:HAYDİ KOŞ GEL, CAMİLER SENİNLE GÜZEL
HAYDİ KOŞ GEL, CAMİLER SENİNLE GÜZEL
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer
imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah’ın katındadır.”[i]
Okuduğum hadis-i şerifte Allah Resûlü (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel
terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.”[ii]
Aziz Müminler!
Allah Teâlâ’nın bizlere emanet
ettiği en kıymetli nimetlerden biri de çocuklarımızdır. Onlar gözümüzün nuru, gönlümüzün
süruru, ailemizin neşesi ve geleceğimizin teminatıdır. Fani olan insanın
gök kubbe altında bırakabileceği en değerli ve en anlamlı eseridir çocuklar.
Kıymetli Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurur:
وَإِنَّ لِوَلَدِكَ عَلَيْكَ حَقًّا
“Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır.”[iii]
Evet, nasıl ki anne-babanın çocukları üzerinde hakları varsa çocukların da
ebeveynleri üzerinde hakları vardır. Çocuklarımızın yeme, içme ve barınma gibi
ihtiyaçlarını karşılamak temel görevimizdir. Bununla birlikte saf ve temiz bir fıtratla dünyaya gelen yavrularımızı Allah’a kulluk bilinci ve ibadet aşkıyla büyütmek, iyi bir insan ve güzel bir Müslüman olarak yetiştirmek de bizim
sorumluluğumuzdur.
Değerli Müminler!
Cenâb-ı Hak bizleri şöyle uyarıyor:
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا قُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْل۪يكُمْ نَاراً
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi cehennem ateşinden
koruyun.”[iv]
Öyleyse hep birlikte şefkatle tutalım çocuklarımızın
elinden. Kur’an’ın bereketli ortamıyla buluşturalım onları. Rahmet taşıyan
yağmur damlaları gibi Kur’an’ın nuru yağsın yavrularımızın gönüllerine.
Dünyanın en güzeli çocuklar, mekânın en güzeli camiyle, sözün en güzeli Kur’an’la,
ahlakın en güzeli Peygamberî ahlak ile buluşsun. Unutmayalım ki bizi hayırla
yâd edecek, ağzı dualı ve Kur’an’lı, besmeleyi dilinden düşürmeyen, özü sözü
bir, ahlakı güzel, gönlü sevgi dolu evlat yetiştirmek hem dünya huzurumuz hem
de ahiret azığımızdır.
Aziz Müslümanlar!
Çocuklarımızın Yüce Kitabımız Kur’an’ı, Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s)’in örnek hayatını, iman ve ibadet esaslarını, dinî ve
ahlaki değerlerimizi öğrenebilecekleri yaz Kur’an kurslarımız 27 Haziran’da
başlıyor. Önümüzdeki Pazartesi’den itibaren kayıtlarınızı yaptırabilirsiniz. “Haydi
Koş gel, Camiler Seninle Güzel” şiarıyla camilerimiz göz aydınlığı yavrularımızla
bir kez daha şenlenecek. Çocuklarımız Kur’an’ın anlam dünyasıyla buluşacak,
İslam ahlak ve terbiyesini gönüllerine nakşedecek inşallah. Bütün anne-babaları
çocuklarımızı sevgiyle bu önemli faaliyetimize teşvik etmeye ve hocalarımıza
destek olmaya davet ediyoruz.
13 Haziran 2022 Pazartesi
10 Haziran 2022 Cuma
HAFTANIN HADİSİ
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:
خَيْرُ النَّاسِ قَرْنيِ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ
“İnsanların en hayırlısı:
-Benimle beraber yaşayan mü’minler “SAHABE” dir.
-Sonra onların ardından gelenler “TABİÎN” dir.
-Sonra da bunların ardından gelenler “ETBÂUT-TABİÎN” dir”.
(Buharî: Sulh 5; Müslim: Akzıye 17)
Diyanet İşleri Başkanlığının 10.06.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:BİR YUVA KURALIM
BİR YUVA KURALIM
Muhterem Müslümanlar!
Nikâh, Allah’ın emri,
Peygamberin kavli ile hayat bulan bir sünnettir. Fıtratımıza uygun bir şekilde
ve meşru bir nikâhla evlilik yapmak, her birimiz için şükür vesilesidir. Mutlu
bir ailenin ferdi olmak, ailenin güven veren iklimi içinde yetişmek ne büyük
nimettir. Aile üyelerinin hayata anlam katan desteğini almak ne büyük
bahtiyarlıktır.
Kıymetli Anne-Babalar!
Cuma gününün şu icabet vaktinde sizlere sesleniyorum: Geleceğimizi sağlam bir şekilde inşa etmek, dini ve ahlaki temelleri sağlam, sevgi ve merhamet dolu yuvalarla mümkündür. Bize düşen, ilahi bir emanet olarak ihsan edilen çocuklarımıza cennete layık bir yuva kurmanın gayretinde olmaktır. Bu yuvayı kurarken Allah Resûlü (s.a.s)’in
يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا
“Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin!”[i]
hadis-i şerifini rehber edinmektir.
İstiklal ve İstikbalimizin Teminatı Sevgili
Gençler!
Sizlere de sesleniyorum. Geleceğimiz, umudumuz, en büyük imkân ve zenginliğimiz sizlersiniz. Göz aydınlığı bir yuva kurmanız en büyük neşemizdir. Huzur ve saadetiniz bizleri ziyadesiyle mutlu kılar. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) sizlere şöyle nasihat etmektedir:
“Ey genç topluluğu! Aranızdan evlenmeye gücü yetenler evlensin. Çünkü
evlenmek, gözü haramdan korumak ve iffeti muhafaza etmek için en iyi yoldur.”[ii]
Genç Kardeşim!
Peygamber Efendimizin tavsiyesine uyarak değerlerimizle örtüşen bir aile yuvası kurmanın gayretinde ol. Bu yuvayı hem kurarken hem de korurken sevgi ve saygıdan, ülfet ve muhabbetten, nezaket ve zarafetten asla ödün verme. Cenâb-ı Hakk’ın
هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ
“Onlar sizin için birer elbise, sizde onlar için birer elbisesiniz”[iii] buyruğu üzere aileni ilgi ve sevgiyle kuşat, her türlü kötülükten muhafaza et. “Ömürde bir kez düğün yapıyoruz” bahanesine sığınarak İslam’ın helal ve haram çizgisini sakın ha ihlal etme. Rabbimizin şu ayeti her daim rehberin olsun:
“Ey iman edenler! Allah’ın size helal
kıldığı iyi ve temiz şeyleri siz kendinize haram kılmayın ve Allah’ın koyduğu
sınırları da aşmayın. Zira Allah haddi aşanları sevmez.”[iv]
Aziz Müslümanlar!
Rabbimizin biz kulları için bereket vesilesi kıldığı aile olmanın
huzurunu hep birlikte yaşayalım. Her zaman olduğu gibi düğünlerimizde de aklı
uyuşturan alkolden, düğün sevincimizi hüzne çeviren silahla kutlama yapmaktan
ve mahremiyet sınırlarını ihlalden kaçınalım. Anne-baba ve gençler olarak evliliklerde
kolaylaştırıcı olalım. Nişanımız, nikâhımız, düğünümüz sade ve mütevazı olsun. Taleplerimiz
makul ölçüleri aşmasın. Huzur ve mutluluğu gösteriş ve şatafatta değil, hürmet
ve samimiyette, sevgi ve saygıda, anlayış ve fedakârlıkta, hâsılı Rabbimizin
rızasında arayalım.
7 Haziran 2022 Salı
4 Haziran 2022 Cumartesi
AYIN SÖZÜ
Ayın Seçme Sözü ve Yorumu
“Her sigara yaktığınızda hayatınızın yaşamaya değmediğini söylüyorsunuz.”
Bir Söz
Allah’ın insana verdiği en önemli nimetlerden birisi tartışmasız sağlıktır.
Sağlıklı olmak ve sağlıklı yaşamak insan olmanın gereğidir.
İnsanı diğer varlıklardan ayıran en temel özellik onun akıllı oluşudur.
İnsan aklı sayesinde insan olarak yaşar. Aklından yoksun ve aklını kullanmayan
kişiler hayatın önemini ve güzelliğini kavrayamazlar.
Hayatta kalmanın en önemli şartı
sağlıklı olmaktır. Sağlıklı bir bünyeyi korumak ve sağlıklı yaşamak akıllı
kişilerin işidir.
İnsanın sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden şeylerin başında sigara
içmek gelir. Sigaranın zararlarını bilmeyen yoktur. Burada bunlardan söz
etmeyeceğim.
Sigaranın zararlarını bilimsel olarak bilmemize rağmen hiç aldırış etmeden
sigara içenlerimizin hattı hesabı yoktur.
Acaba sigara içenler sağlıklarını kaybetmek için adeta bir yarış içinde
olduklarını bilmiyorlar mı? Sigara içenler sahte mutluluğu ve keyfi hissetmekle
sağlığını tehlikeye soktuklarını anlamazlar mı? Anlarlar elbette… Ancak bu işi
alışkanlık haline getirdikleri için içmeye devam ederler…
Sigarayı her seferinde yakıp, ağzına alan kimse hastalıklara ve ölüme bir
adım daha yaklaştığının farkında değildir. Böyle bir yaklaşımı kabul etmezler.
Çünkü alışkanlıklarına teslim olmuşlardır.
İnsan sağlığını ve yaşamını hiç düşünmez mi?
Kendine ve yakınlarına değer vermez mi?
Sigara içerek kendinin ve sevdiklerinin hakkına girdiğini bilmez mi?
Sigara içmek suretiyle sağlığını ve mutluluğunu elini tersiyle ittiğini
anlamaz mı?
Sigarayı ağzına almakla bunları bilmezlikten ve vurdum duymazlıktan gelir. İşte tamda burada şu sözü dile getirmek isterim:
“Her sigara
yaktığınızda hayatınızın yaşamaya değmediğini söylüyorsuuz.”
Keşke bu sözü sigara içenler samimi bir şekilde düşünseler ve empati
yapsalar da bu konuyu kendi masalarında oturup düşünseler…
Şöyle birkaç konuyu zihinlerinden geçirseler belki etkilenirler, utanırlar
da kendileri için ve sevdikleri için sigarayı bırakmayı düşünürler…
Sigara içenler kafalarını öne eğsinler ve aşağıdaki durumları şöyle bir
düşünsünler:
1-Yaşamlarını öksürük ve nefes darlığı içinde geçirmeye çalışıyorlar.
2-Sevdiklerine eziyet ediyorlar.
3-Çevrelerine rahatsızlık veriyorlar.
4-Herşeyden önce sağlıklarını kaybediyorlar.
5-Küçüklere ve gençlere kötü örnek oluyorlar.
6-Maddi ve manevi zararlara uğruyorlar.
7-Allah’ın verdiği sağlam vücuda zarar vermekle Allah’ı hoşnutsuz
ediyorlar.
8-Kendinin ve ailesinin rızkını heba ederek sorumlu duruma düşüyorlar.
Sigara içmek suretiyle bedenimize vermiş olduğumuz
zararlardan(hastalıklardan) dolayı sağlığımızı kaybettiğimiz için bunun
hesabını Allah’ın bizden soracağını bilmeliyiz. Çünkü Allah yaptıklarımızın
zerre miktarı bile olsa karşılığını verecektir.
Maddi imkansızlıklar içinde bile olsalar sigara içmek suretiyle hayata kastederek yaşamlarını sonlandırmayı hızlandırmaktadırlar. Yazık
böyle kişilere…
Böyle kişileri anlamak ve uyarmak zor bir iş…
Ama yine de herkes bu konuda uğraş vermeli…
Sevdiklerimizi korumak adına her platformda sigara ile mücadele etmek
gerekir. Tabii ki, tatlı sert şekilde. Kırmadan dökmeden uslunca…Sevgi ve saygı
çizgisinde halledilebilir diye düşünüyorum.
Ne mutlu önceden tehlikeyi fark ederek, sigaradan vaz geçenlere….
Ne mutlu sevdikleri için bu illetten uzak kalanlara….
Selam Olsun Herkese….
Efkan VURAL
3 Haziran 2022 Cuma
HAFTANIN HADİSİ
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:
خَيْرُكُمْ : مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ.
“Sizin en hayırlınız: Kur’anı öğrenen ve öğreten kimsedir”.
Buharî: Fedâilü’l-Kur’an 21
Diyanet İşleri Başkanlığının 03.06.2022 Tarihli Cuma Hutbesi:ÇEVREYE VEFA MÜMİNİN ŞİARIDIR
ÇEVREYE VEFA MÜMİNİN ŞİARIDIR
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz
kusursuz bir kâinat yarattı. Uçsuz bucaksız bu kâinatta dünyayı, kulları için en
güzel bir şekilde var etti. Onun imar ve ihyasını, cennetten yeryüzüne
indirdiği ve halifesi kıldığı biz Âdemoğluna emanet etti. Hak duyarlılığı ve sorumluluk
bilinciyle çevremize muhabbet ve merhamet beslemeyi, onu koruyup gözetmeyi emretti.
Her alanda olduğu gibi doğal kaynakların kullanımında da israf, sömürü ve
açgözlülükten kaçınmayı öğütledi.
Aziz Müminler!
Allah’ın yarattığı kâinatı okuma ve anlamlandırmada en güzel rehber Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’dir. Onun tabiata bakışı ibret, hikmet, rahmet ve tefekkür merkezlidir. Allah Resûlü (s.a.s), Mekke’de ve Medine’de “Harem Bölgesi” ilan etmiş, bir bakıma doğal koruma alanları oluşturmuştur. Akıp giden nehirden abdest alırken dahi suyun israf edilmemesini[i] emrederek suya vefasını göstermiştir.
“Uhud bizi sever, biz de onu severiz.”[ii] diyerek dağa muhabbetini izhar etmiştir.
“Kıyamet kopuyor olsa dahi elinizdeki fidanı dikin.”[iii] buyurarak tabiata karşı sorumluluğumuzu hatırlatmıştır.
“Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah’tan korkun.”[iv]
uyarısıyla mümine yakışanın bütün
canlılara merhamet olduğunu beyan buyurmuştur.
Kıymetli Müslümanlar!
Son iki asırda
insanlık ailesi maalesef, kendisine emanet edilen dünyanın kıymetini bilemedi.
Tabiatın dengesini bozdu, çevreyi hoyratça kullandı. İsraf ve savurganlıkla her
türlü nimeti sınırsız bir şekilde tüketti. Neticede devasa boyutlara ulaşan
çevre sorunlarına maruz kaldı. Temiz havamız kirlenmeye devam ediyor,
nefesimize nefes katan ormanlar yok oluyor, sadık yârimiz topraklar çöle
dönüyor, hayat pınarımız sular kuruyor. Denizlerimizin ve okyanuslarımızın
düzeni altüst oluyor. Can taşıyan nice tür yok olup gidiyor. Hâsılı dünyamızın
dengesi her geçen gün daha da bozuluyor.
Değerli Müminler!
Kâinatı hassas bir denge üzerine yaratan, kâinat ve içindekilerin dengesini koruma görevini insanoğluna veren Rabbimiz, Yüce Kitabında bakınız ne buyuruyor:
“İnsanların kendi elleriyle yapıp
ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah dönüş
yapsınlar diye işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.”[v]
Evet, ayet-i kerimede buyrulduğu üzere, dünyanın dengesi insan eliyle bozuldu.
Bugün bize düşen İslam’ın insanlığa takdim ettiği çevre ahlakını yeniden kuşanmaktır.
Dünyanın sahibi değil, emanetçisi
olduğumuzu aklımızdan çıkarmamaktır. Cenâb-ı Hakk’ın kâinata koyduğu hassas
dengeyi bozmamaktır. İsraf ve açgözlülük hastalığından kurtulmak, kaynakları
ölçülü kullanmaktır. Bir lokma ekmeği, bir damla suyu dahi heba etmemektir. Piknik
ve mesire alanlarında daha bir duyarlı davranmak, çevreyi gözü gibi korumaktır.
Arkamızda yaşanabilir bir dünya
bırakmak için sorumlu davranmaktır. Unutmayalım ki çevreyle ilgili
hassasiyet, Rabbimizin emanetine
hakkıyla riayet ve gelecek nesillerin hakkını teslim etmektir.