İslam Öğretisi-18
Allah’ın İsimleri (Esmâ-i Hüsnâ=En
Güzel İsimler)-14
Allah’ın en güzel isimleri olan
doksan dokuz ismini açıklamaya devam ediyoruz.
70-MUKTEDİR
Allah'ın en güzel
isimleri olan "Esmaü'l-Hüsnâ" dan biri de el-Muktedir’dir.
Sözlükte “gücü yetmek; ölçü ile
yapmak, planlamak” mânalarındaki kadr (kudret)
kökünden türemiş bir sıfat olup “gücü yettiği fiilen sabit olan”
demektir
El-Muktedir: Allah
her şeyi yapabilecek güçtedir.
El-Muktedir: Kuvvet
ve kudret sahibi olan mutlak güç sahibi O'dur.
Muktedir; tam bir kudret sahibi; her
şeye gücü yeten demektir.
Allah, her şey’e karşı mutlak ve
ekmel surette Kâdirdir. Her şey’e kâdir olduğu içindir ki, dilediği şey’i
yaratır ve isterse onda dilediği kadar kuvvet ve kudret de yaratır.
Allah, kuvvet ve kudret sahipleri
üzerinde istediği gibi tasarruf edendir. O’nun “Kâdir” oluşu,
istediğini, istediği anda ve istediği şekilde yaratma gücüne sahip olması
demektir. “Muktedir” olması ise, bilfiil gücünü yarattıklarında göstermesidir.
Muktedir, gücünü fiillerle ortaya
koyup gösterendir. Allah’ın gücü yettiği halde yapmadığı nice fiilleri vardır.
Eğer dilerse bunları yapabilir. O, dilediğini yapandır, Hiç kimse O’na
mani olamaz. hiçbir güç O’nu aciz bırakamaz. Kudreti her şeyi kuşatan
O’dur.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde bazı ayetlerde şöyle
buyurmaktadır:
“…Allah, her şey
üzerinde kudret sahibidir.”(Kehf Suresi 45. Ayet)
“Bunları yapan Allah'ın ölüleri
diriltmeye gücü yetmez mi? Elbette yeter.”( Kıyamet
Sûresi,40. Ayet)
“Gözler O'nu göremez; halbuki O,
gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır.” ( En’âm Suresi 103. Ayet)
“Bütün
âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları mutlak güç ve iktidar sahibinin
yakalaması gibi yakaladık.” (Kamer Suresi 42. Ayet)
“Gökleri ve yeri
yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan Allah’ın, ölüleri diriltmeye gücünün
yeteceğini görmediler mi? Evet şüphesiz O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”
( Ahkaf
Sûresi(46) 33. Ayet)
De ki:
"İçinizde olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah onu bilir. Göklerde
olanları da, yerde olanları da bilir. Allah her şeye Kadir'dir".( Âl-i
İmrân Suresi 29. Ayet)
71-MUKADDİM
Allah'ın en güzel
isimleri olan "Esmaü'l-Hüsnâ" dan biri de el-Mukaddim’dir.
Sözlükte “öne geçmek, önde bulunmak”
anlamındaki mukaddim “öne geçiren, öne alan” demektir. Allah’a nispet
edildiğinde “dilediği şeyi öne alan, önde bulunduran” mânasına gelir.
El-Mukaddim: Dilediğini
öne geçirir.
El-Mukaddim: Dilediğini
öne alan O'dur.
El-Mukaddim: Dilediğini
ileri alan da O'dur. Öne geçiren de O'dur.
Allah Teâlâ, dilediği şeyi veya kimseyi öne alan, önde
bulundurandır. Allah’ın daveti geneldir. Fakat hidâyet ettikleri davete uyar,
ileri gider. Hidâyet etmedikleri geri kalır. Allah’ın emir ve yasakları bütün
kullar içindir. Fakat Allah’ın muvaffak ettikleri bunlara uyar, yükselir;
muvaffak etmedikleri geride kalır. O hâlde hem akıl ve irâdemizi Allah’a îmân
ve itâat yönünde kullanmalı, hem de Allah’tan hidâyet istenmelidir.
Yüce Allah, istediği kimseleri öne geçirir. Bu
öne geçirme dini konularda olduğu gibi yaradılış ve maddi konularda da olur.
Yüce Allah, canlıların kimini önce, kimini de sonra yaratmıştır. Kimine
zenginlik vermiştir, kimine vermemiştir.
Mukaddim ve Muahhir isimlerini birlikte kullanarak dua
etmek uygun olur. Bu iki ismi birlikte zikretmek, ayrı zikretmekten
daha güzeldir.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde bazı ayetlerde şöyle
buyurmaktadır:
De ki: “Allah
dilemedikçe, ben kendime bile ne bir zarar, ne de fayda verme gücüne sahibim.
Her milletin bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri
kalabilirler ne de öne geçebilirler.” (Yûnus Suresi 49. Ayet)
De ki: “Sizin
için belirlenen bir gün vardır ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de
ileri geçebilirsiniz.” (Sebe Suresi 30. Ayet)
“Eğer Allah,
insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı
bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler. Ecelleri geldiği
zaman ise ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.” (Nahl Suresi
61. Ayet)
“Hiçbir millet,
ecelinin önüne geçemez, ve onu geciktiremez.” (Hicr Suresi 5. Ayet)
72-MUAHHİR
Allah'ın en güzel
isimleri olan "Esmaü'l-Hüsnâ" dan biri de el-Muahhir’dir.
“Geriye
bırakmak, geride tutmak” anlamındaki te’hîr kökünden sıfat
olan muahhir “geriye bırakan, erteleyen” demektir.
İstediğini geri bırakan,
geciktiren, istediğini geri alan demektir. Dilediğini geri bırakan,
erteleyen. Dilediğini sona alan, erteleyen, alçaltan.
El-Muahhir: Dilediğini
geri koyan.
El-Muahhir: Dilediğini
sona bırakır.
El-Muahhir: Dilediğini
arkaya bırakan O'dur.
El-Muahhir: Dilediğini
geri bırakan. Tehir eden O'dur.
Allah Teâlâ, hikmeti gereği geri bırakılması gerekenleri geri
bırakır. El Mukaddim ismi ile el-Muahhir simi esasen beraber
değerlendirilmelidir.
Bazen Allah Teâlâ, kulların istediklerini bir hikmeti
gereği geri bırakır. Her şeyin bir hikmeti vardır. İmtihan dünyasında
olduğumuzu unutmamamız gerekir.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde bazı ayetlerde şöyle
buyurmaktadır:
“Hiçbir millet,
ecelinin önüne geçemez, ve onu geciktiremez.” (Hicr Suresi 5. Ayet)
“Sakın Allah'ı,
zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne
kadar onları ertelemektedir.” (İbrahim Sûresi,42.Ayet)
“Eğer Allah, insanları kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak
olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli
bir süreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü
Allah, kullarını hakkıyla görmektedir.”(Fâtır Suresi 45. Ayet)
“Andolsun, eğer
biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek, mutlaka «Onun gelmesini
engelleyen nedir?» derler. Bilesiniz ki, kendilerine azap geldiği gün, bir daha
onlardan uzaklaştırılacak değildir. Ve alay etmekte oldukları şey, onları
çepeçevre kuşatacaktır.” (Hûd Suresi 8. Ayet)
73-EVVEL
Allah'ın en güzel
isimleri olan "Esmaü'l-Hüsnâ" dan biri de el-Evvel’dir.
Kur’ân-ı Kerîm’de
Hadîd sûresinin 3. âyetinde âhir ile birlikte Allah’a nispet edilir. Bu
âyetteki konumuna göre evvel “varlığının başlangıcı olmayan”, âhir de
“varlığının sonu bulunmayan” demektir.
Evvel: Allah
Teâla kadîmdir, ezelîdir; varlığının başlangıcı yoktur; O her şeyin başlangıcı
ve başlatıcısıdır.
El-Evvel: İlk
olan. Başlangıcı olmayan. Varlığının başlangıcı yoktur. O her şeyden önce var
olup, başlangıcı olmayan, kendisinden önce hiçbir varlık bulunmayan demektir.
Allah Teâlâ, bütün varlıklardan
öncedir. Varlığının bir evveli, başlangıcı yoktur. O, kadîmdir, ezelîdir.
Varlığı kendi zâtıyladır. Bütün varlıklar varlığını O’ndan almaktadır.
Yaratmayı başlatan O’dur. “Evvel” ismini “Âhir” ismiyle beraber
değerlendirilmelidir.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır:
“O, Evveldir
(başlangıcı olmayandır) ve Âhirdir (sonu olmayan, ebedi olandır). Zahirdir
(varlığı fillerinin etki ve sonuçlarından bilinendir). Batındır (zatının
hakikati ve mahiyeti gizli olup duyularla kavranamayan ve gözlerle
görünemeyendir). O, her şeyi en güzel biçimde bilendir.” (Hadîd Suresi 3. Ayet)
74-ÂHİR
Allah'ın en güzel
isimleri olan "Esmaü'l-Hüsnâ" dan biri de el-Âhir’dir.
Âhir; varlığının sonu olmayan demektir.
“Son” mânasına
gelen âhir, esmâ-i hüsnâdan biri olarak Kur’an’da bir âyette geçer ve “ilk”
mânasındaki evvel ilebirlikte Allah’a nispet edilir.
Âhir kelimesi, “Allahım! Sen
evvelsin, senden önce hiçbir şey yoktur ve sen âhirsin, senden sonra da hiçbir
şey yoktur” anlamındaki sözlerle başlayan Hz. Peygamber’in bir münâcâtında da
esmâ-i hüsnâdan biri olarak kullanılmıştır. (Müslim, “Ẕikir”, 61; Ebû Dâvûd,
“Edeb”, 109)
Evvel
“varlığının başlangıcı olmayan” yani “ezelî olan”, âhir de “varlığının sonu
olmayan” yani “ebedî” mânasına gelir.
Esmâ-i
hüsnâdan olan bâkī de âhire yakın bir anlam taşır. Evvel ve âhirin bu
karşılıklı mânaları sebebiyledir ki bunlar tek başlarına değil ikisi birlikte
Allah’a nispet edilir.
Allah Teâlâ, varlığı devamlı olandır.
Varlığının başlangıcı olmadığı gibi sonu da yoktur. Allah, eşyanın evveli
olması bakımından “Evvel”dir. Eşyanın sonu Allah’tan olması bakımından da
“Âhir”dir. “Âhir” ismini, “Evvel” ismiyle beraber değerlendirilir.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde bazı ayetlerde şöyle
buyurmaktadır:
“O, Evveldir
(başlangıcı olmayandır) ve Âhirdir (sonu olmayan, ebedi olandır)...”
(Hadîd Suresi 3.
Ayet)
“…O’nun zâtından başka her şey helak olacaktır…” (Kasas,88),
“Yer yüzünde bulunan her canlı yok olacak, ancak
azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacak.” (Rahmân, 26,27)
Yüce Allah’ın isim ve sıfatlarını öğrenerek O’nu
tanımak ve O’na kulluk etmek mü’minin dünyaya gönderiliş amacıdır.
Bu amaca uygun olarak Allah’ın isimlerini
anlamlarını bilerek öğrenip bu isimlerle Allah’a dua etmeli ve buna göre
hayatımızı düzenlemeye çalışmalıyız.
(Bu yazı, Diyanet İslam
Ansiklopedisinden yararlanarak hazırlanmıştır.)
(Devam edecek)
Efkan VURAL