ONUN (S.A.S) ÇAĞRISI
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz insanı en güzel
şekilde yaratmış, sayısız nimetlerle donatmıştır. Kâinatı emrine vermiş, onu
vahyin muhatabı kılmıştır. Rahmetinin bir tecellisi olarak nice peygamber
göndermiştir.
Bütün peygamberler insanlığı
Hakk’a ve hakikate davet etmiş, ebedi kurtuluşa çağırmışlardır. Bu çağrı, bütün
peygamberlerin diliyle gelen ilahi hakikatin ortak çağrısıdır. Bu çağrı,
kâinatın en şerefli varlığı olarak yaratılan insanoğluna yapılan bir yücelme
çağrısıdır. Bu çağrı, insanı kula kul olmaktan kurtarıp gerçek özgürlüğe
ulaştıran tevhid çağrısıdır. Bu çağrı, ilim ve irfanın, hikmet ve adaletin
hâkim olduğu İslam medeniyetinin çağrısıdır. Bu çağrıya kulak veren yücelir. Bu
davete icabet eden kurtuluşa erer.
Aziz
Müminler!
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve ‘Kuşkusuz ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?”[i]
Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s), bu ilahi çağrının son davetçisi, en güzel temsilcisidir.
“Ben güzel ahlakı tamamlamak
üzere gönderildim.”[ii] buyuran Peygamberimiz (s.a.s), imana ve
güzel ahlaka davet etmiştir. Onun çağrısına kulak vermek, güzel ahlakı ile
ahlaklanmak mümin için en büyük görevdir.
Kıymetli
Müslümanlar!
Onun çağrısı ibadete ve kurtuluşadır. Rabbimiz,
“Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve ahiret için faydalı işler yapın ki kurtuluşa eresiniz.”[iii]
buyurmuştur. Kurtuluşun yolu bu
çağrıya kulak vermekten geçer. Kurtuluşun yolu Rabbimize kulluktan, ona secde etmekten
ve iyi işler yapmaktan geçer. Mabetlerden yükselen bu çağrıya kulak vermeden,
günde beş vakit huzura durmadan, huzur bulmak mümkün değildir. Emir ve
yasaklarına riayet etmeden, helal ve haramı gözetmeden, O’nu her daim hatırda
tutmadan rızasına ulaşmak mümkün değildir.
Değerli Müminler!
Onun çağrısı iyilik ve takvayadır. Rabbimiz,
وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۖ
“İyilik ve takvada yardımlaşın. Kötülükte ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.”[iv] buyurmuştur.
İslam, mahza iyiliktir. Öyleyse
iyi işler yapmalı, yaptığımız işi iyi yapmalıyız. İyilik için bir araya
gelmeli, iyilik için yardımlaşmalı ve iyilerle beraber olmalıyız. Takvaya ancak
iyiler erişebilir ve iyiler yurdu olan cennete ancak iyiler gidebilir.
Aziz Müslümanlar!
Onun çağrısı birliğe ve kardeşliğedir. Rabbimiz,
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعاً وَلَا تَفَرَّقُواۖ
“Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, ayrılığa düşmeyin.”[v]
buyurmuştur. Bizi bir atadan, onu da
topraktan yaratan Rabbimiz, aynı inançta kalplerimizi, aynı safta bedenlerimizi
birleştirmiştir. O halde bizlere iki cihan selametinin yolunu gösteren bu
çağrıya kulak verelim. İzzeti secdede, şerefi sadece Allah ve Resûlünün yolunda
arayalım. Kurtuluşun imanla, huzurun İslam’la, nezih bir hayatın güzel ahlakla
mümkün olduğunu unutmayalım.
Kıymetli Müminler!
1 Ekim-15 Ekim tarihleri arası Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak
birlikte kutlanacaktır. Başkanlığımız bu yılki temayı “Peygamberimiz, Cami ve
İrşat” olarak belirlemiştir. Gerçekleştirilecek etkinliklerle Peygamberimizi
daha yakından tanımaya, anlamaya, bilhassa onun irşat, tebliğ ve davet
yöntemini yeniden hatırlayıp hayatımıza taşımaya gayret edeceğiz. Ayrıca
camilerin medeniyetimizdeki yeri ve önemi üzerinde durup, din hizmetine emek
vermiş hocalarımızı, kadirşinas milletimizin cami ve Kur’an kurslarımızın
ihyası için gösterdiği fedakârlıkları hayırla yâd edeceğiz.
Bu vesileyle söz konusu haftaların aziz
milletimiz ve İslam âlemi için hayırlı olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
Geçmişten günümüze camilerimizi inşa, imar ve ihya eden cemaatimizden, din
görevlilerimizden ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık,
huzur ve afiyet diliyorum. Siz kıymetli kardeşlerimizi gerçekleştireceğimiz
bütün faaliyetlere katılmaya davet ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder