Kur'an-ı Kerim'den Mesaj var:
Düşünerek Gerçeği
Dile Getirmek
Akıl insana verilmiş en büyük bir nimettir.
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği akıllı bir varlık oluşudur.
Allah’a inanmak ve iman sahibi olmak için akıl
yoluyla Allah’ı kavramalı, neye ve niçin iman ettiğini bilmelidir.
İmanın ne olduğunu aklımızla anlaya biliriz. Aklımız
bize Allah’ın bir ve tek olduğunu bildirir. Bu şekilde Allah’a iman eder,
gönülden kabul ederiz. Allah’ın varlığını aklımızla kabul etmemiz yetmiyor,
kesinlikle ve şüphesiz kabul etmek insanın kalbinde gerçekleşiyor.
İmanı kalbin tasdikine sunma işini akıl
gerçekleştiriyor. Akıl olmadan dinin olmayacağı kesindir. Dini sorumluluğun en
önemli şartlarından biri akıllı olmaktır. Aklı yetersiz olan ve aklı
melekelerini kullanamayan kimselerin dini sorumluluğu yoktur.
İnanan biri göklerin ve yerin yaratılışını
düşünür, bunların boş yere yaratılmadığını
anlar ve Rabbına yönelerek O’nu tenzih eder, O’ndan af diler ve O'na dua
eder.
Bu konuda
Kur'an'da Allah'ın mesajı şöyledir:
" Onlar, ayakta dururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!" (Âl-i İmrân Sûresi,191. Ayet)
İnanan
kimseler, her daim ve her yerde Allah’ı anarlar. Hareketlerinde ve
yaptıklarında Allah’ın rızasını düşünürler.
Her
daim Allah’ı düşünmeleri ve çevreyi ibretle izlemeleri ile Mü’minler, hiçbir
şeyin boşuna yaratılmadığını anlarlar. Ve bundan dolayı da Yüce Allah’ı her
daim hatırlar ve ona göre yaptıklarına dikkat ederler.
Kısaca
inanan kimseler aklıyla düşünür, aklıyla hareket eder ve Rabbinin yolundan
ayrılmazlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder