HAYATI HELAL KILABİLMEK
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı
iyi ve güzel şeyleri haram saymayın, sınırı da aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.”[i]
Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“Helal de
bellidir, haram da bellidir. İkisinin arasında birtakım şüpheli hususlar vardır
ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini
ve haysiyetini korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse, harama düşmüş
olur…”[ii]
Aziz Müminler!
Helal ve haram, Rabbimizin dünya hayatında bizim için
koyduğu sınırlarıdır. Helal ve haram, sadece yeme ve içmeye indirgenemeyecek
kadar geniş kavramlardır. Nezih bir hayatın üzerine inşa edildiği bilincin
adıdır helal ve haram. Bu bilinç, özden söze, düşünceden eyleme, giyimden
kuşama, yemeden içmeye, alışverişten tüketime, aileden komşuluk ilişkilerine
kadar hayatın her anını ve alanını kuşatır.
Kıymetli
Müslümanlar!
Rabbimizin bize tertemiz emanet ettiği fıtratımızı koruyan
her söz ve davranış helaldir. Bu fıtratı bozan, iffet, onur ve haysiyetimizi
zedeleyen her şey ise haramdır. Helal, Allah’ın rızasına uygun güzelliklerdir.
Haram ise, O’nun gazabını celbeden çirkinliklerdir. Helal de haram da imtihanın
bir parçasıdır. Helal ile yetinmek de ibadettir, haramdan kaçınmak da. Helali
haram, haramı helal saymak ise imana zarar veren büyük bir günahtır.
Değerli Müminler!
Dinimiz İslâm’da helal ve haramı belirlemek Allah’a ve
O’nun izniyle Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e aittir. Rabbimiz, helali ve haramı Yüce
Kitabında bize öğretmiştir. Resûlullah Efendimiz de nasıl mümince
yaşayacağımızı bize göstermiştir. Onun dilinde mümin, bal arısı gibidir. Hep
güzel, temiz, helal şeyler yer ve hep güzel şeyler üretir. Hiçbir şeyi ne israf
eder, ne de ifsat eder.[iii] O her daim iyinin,
güzelin ve salih amellerin peşindedir.
Aziz Müslümanlar!
Kötülükten yüz çevirip hayatımızı
iyilikle süslediğimiz müddetçe huzurlu yaşarız. Haramlardan uzaklaştıkça
Rabbimizin rahmetine yaklaşırız. Günahlar ile aramıza mesafe koyduğumuz sürece
Allah katında yüceliriz. Gönlümüzü sevgi, şefkat, merhamet, sadakat ve
samimiyet gibi güzelliklerle donattığımızda istikametimizi buluruz. Kin,
nefret, intikam, yalan, hile ile yol alırsak karanlıklarda kayboluruz. Her
işimizde helal ile hareket edersek adım adım cennete yürürüz. Harama bulaşırsak
sonunda hüsrana uğrar, pişman oluruz.
Kardeşlerim!
Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’ın bu son Cuma gününde ve bayram arefesinde ebedi hayatımızı bayram kılmak için helal haram çizgisine riayet edelim. Allah’ın koyduğu sınırların dışına çıkmayalım. Efendimiz (s.a.s)’in şu duasına gönülden “amin” diyelim.
“Rabbim! Beni sana çokça şükreden, seni çokça
zikreden, senin azabından çekinen, sana hakkıyla itaat eden, sadece senin için
eğilen, daima sana yalvarıp yönelen bir kişi eyle!”[iv]
Kıymetli
Müminler!
Hutbemi
bitirirken önemli bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Bayrama kavuşmamıza
sayılı günler kaldı. Birçoğumuz bugünden itibaren bayramı sevdiklerimizle
geçirmek için yola çıkacağız. Gidiş ve dönüş yollarındaki yoğunluk her
zamankinden daha fazla dikkatli olmamızı gerektirmektedir. Bu noktada bütün
kardeşlerimizi trafik kurallarına uymaya, sabırlı, anlayışlı ve dikkatli davranmaya,
birbirimizin hak ve hukukuna saygılı olmaya davet ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder