MÜSLÜMAN, DİNÎ VE AHLAKİ DEĞERLERİYLE YAŞAR
Muhterem
Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor:
“Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği
emreder, kötülükten alıkoyar ve Allah’a iman edersiniz…”[i]
Aziz Müminler!
“En hayırlı ümmet” övgüsüne mazhar olan her bir
mümin, zihnine ve gönlüne yalnızca İslam’ın yüce değerlerini nakşeder.
Kaynağı vahiy olmayan her çeşit düşünce, uygulama ve alışkanlıklar
karşısında dikkatli davranır. İmanına zarar verebilecek tehlikelerden uzak
durur. Söz ve davranışlarına İslam ahlakını yansıtır. Dünyevî heves ve arzuların peşinden koşmaz. Alın terinin kıymetini, helal kazancın bereketini unutmaz. Aldığının ve
sattığının hesabını vereceğini aklından çıkarmaz. Az da olsa yalnızca helalle
yetinir. Aklı uyuşturan alkolle, ocaklar söndüren kumarla ömrünü zayi etmez.
Kıymetli Müslümanlar!
Kimliğini muhafaza eden bir
Müslüman, popüler kültürün girdabında kaybolmaz. Başka dünyalara ait yaşam
tarzlarını bilinçsizce taklit etmez. Dinimizde ve sahih geleneğimizde yeri
olmayan sembolleri, eğlence biçimlerini, tutum ve davranışları benimsemez.
Bunun, Müslüman kimliğini zedelediğini, toplumu ve gelecek nesilleri dinine,
tarihine ve değerlerine yabancılaştırdığını bilir. Tarih sahnesinden silinen
nice milletin önce inanç ve değerlerini, sonra da kültür, edebiyat ve sanatını
kaybettiğini unutmaz.
Değerli Müminler!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadisinde bizleri şöyle uyarmaktadır:
“Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.”[ii]
Yani bir
kimse, kendi değerlerini yaşamak ve yaşatmak yerine başkasına özenir, onun
inanç ve adetlerini benimserse, sonunda onlar gibi düşünmeye ve onlar gibi
yaşamaya başlar. Zira maddi ve fiziki benzeşmenin manevi sonuçlar doğurması
kaçınılmazdır.
O halde, Rabbimize, insanlığa ve gelecek
nesillerimize karşı sorumluluğumuzun bilincinde olalım. Kur’an’a ve sünnete
sımsıkı sarılalım. Hayatımızın her alanında İslam ahlakını ve terbiyesini
kuşanalım. Yaratılış gayemizden uzaklaştıran, kültür ve medeniyetimizi
yozlaştıran her türlü söz, anlayış ve davranıştan uzak duralım. Unutmayalım ki
toplumlar, dinî ve ahlaki değerleriyle ayakta durur ve bu değerlerden beslenen
şuurla yaşarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder