NESLİN KORUNMASI: ERDEMLİ BİR NESİL, HUZURLU
BİR GELECEK
Muhterem
Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile
bir kadından yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık. Allah
katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah
her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)
şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Bu
Zilhicce ayınızda, bu Mekke şehrinizde, bu Kurban Bayramı gününüz nasıl
mukaddes ise kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da aynı şekilde mukaddestir.”[2]
Aziz Müminler!
İnsan, Yüce Allah’ın takdir ettiği zamanda, O’nun nasip ettiği anne
babadan ve yine O’nun tayin ettiği cinsiyet ile dünyaya gelir. İnsanın kadın ve
erkek olmak üzere farklı cinsiyetlerde yaratılması, Allah’ın varlığının ve
kudretinin belgelerinden biridir. Zira Hz. Âdem ve Hz. Havva’dan beri kadın ve
erkeği farklı yetenek ve üstünlüklerle donatan, onları birbirine eş kılan ve
nesillerini çoğaltan Cenâb-ı Hak’tır.
İnsanın kadın ve erkek olarak yaratılması Rabbimizin takdiri ve
sünnetullahın bir gereği olup bünyesinde nice hikmetler barındırır. Kul olarak
bize düşen, bu takdire hürmet etmek; her iki cinsiyete de saygı göstermek,
aralarında adaleti ve merhameti tesis etmektir.
Kıymetli Müslümanlar!
Rabbimiz bizden yaratılış hikmetimize, insan
olmanın haysiyet ve şerefine uygun bir hayat sürmemizi ister. Evlenerek bir
yuva kurmamızı, imanlı ve sağlıklı nesiller yetiştirmemizi emreder. Neslimizi
muhafaza etmek ve geleceğimize sahip çıkmak, mümin bir kul olarak hepimizin
vazifesidir. Nesil güvenliği, en az can ve mal güvenliğimiz kadar değerlidir ve
dokunulmazdır. İffet ve haysiyetimiz, helal dairesinde yaşama gayretimiz
mukaddestir.
Değerli Müminler!
Hem kadının hem de erkeğin iffetini,
saygınlığını ve haklarını korumaya yardım eden en değerli kurum ailedir. Aile
hayatı, aramızda güven ve huzur bağları örer. Aileyi yok sayan ve aile yapısını
bozan her türlü düşünce ve davranış, aslında toplumsal bağları hedef
almaktadır.
Bir toplumun geleceğine umutla bakabilmesi
için, öncelikle evlenme çağına gelmiş genç kuşaklar, bir yuva kurarak meşru
birlikteliklere özendirilmelidir. Zira aile, dünden bugüne insanoğlunun neslini
sağlıklı bir biçimde devam ettirebilmesi ve medenî bir hayat sürdürebilmesi
için bahşedilmiş en eski ve en köklü ocak, en muhkem kaledir.
Aziz
Müslümanlar!
Nikâh, Allah’ın emri, Peygamberin kavliyle yapılan
en kutlu sözleşmedir. Nikâh, kadın ve erkek için hem mutluluk hem de sorumluluk
demektir. Evlilik dışı birliktelikler ve “cinsel özgürlük” adı altında gündemde
tutulmaya çalışılan “serbest yaklaşımlar” ise kadının da erkeğin de
saygınlığını ve haklarını korumaktan uzaktır. Meşru ve muteber bir nikâh
olmadan yaşanan birliktelik, Allah tarafından haram kılınmıştır. Haramla
yürünen yoldan hayır gelmez. Zira haram daima aldatıcıdır, yıkıcıdır; insan
için zarar, toplum için ziyandır.
Kıymetli Müslümanlar!
Irkımızı, rengimizi ve ömrümüzü olduğu gibi
cinsiyetimizi de Yüce Yaratan belirlemiştir. Fıtratın kodlarıyla oynamak,
yaratılıştan gelen özellikleri değiştirmeye çalışmak sünnetullaha aykırıdır.
Cinsiyete müdahale eden ve cinsiyetsizliğe davet eden çabalar sadece bireyin
değil bütün bir neslin felaketini hazırlar. Cinsiyet seçimini kişisel bir
özgürlük alanı gibi göstererek ilahi iradeyi yok saymak, haddi aşma ve
kulluktan sapmadır. Tarih boyunca bütün inançlar bu tür anlayışları şiddetle
reddetmiş ve lanetlemiştir.
Muhterem Müminler!
Milletleri ayakta tutan, dini ve ahlaki
değerleridir. Bu değerler örselendiğinde toplumda çözülmeler başlar,
geleceğimiz tehlikeye girer. Rabbimiz tarihte birçok kavmin vahye kulaklarını
kapatmaları, ahlaki bozulmaları ve sapkınlıkları yüzünden helak olduğunu
bizlere haber vermektedir. Kur’an-ı Kerim’de tertemiz fıtratlarını bozan
kavmine Hz. Lût’un haykırışı şöyle anlatılır: “Lût’u da peygamber gönderdik. Kavmine
dedi ki: Sizden önce insanlardan hiçbirinin yapmadığı çirkin işi mi
yapıyorsunuz? Gerçekten siz, kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere
yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz yoldan çıkmış bir topluluksunuz.”[3]
Aziz Müminler!
Azgınlıkları ve haddi aşmaları sebebiyle helak
edilen kavimlerden ibret alalım. Fıtratımıza uygun, nezih bir hayat yaşamaya
gayret edelim. İnsanlık şeref ve haysiyetini canımız gibi aziz bilip koruyalım.
Kadının ve erkeğin izzetini zedeleyebilecek aşırılıklardan ve çirkinliklerden
uzak kalalım. Kız ve erkek çocuklarımıza hak ettikleri değeri ve özeni
gösterelim. Sağlıklı bir nesil yetiştirmenin çocuklarımızı, gençlerimizi sapkın
anlayışlara karşı eğitmek, bilinçlendirmek ve korumaktan geçtiğini, bu noktada hepimize
sorumluluk düştüğünü unutmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder