Sevgili okurlar,
Hepinizin Ramazan Bayramı mübarek olsun.
Ramazan Bayramı sevinç ve coşkunun yaşandığı,
kardeşlik duygularının kabardığı,sevgi ve saygının öne çıktığı önemli bir gündür.
Bu güzel gün bahanesiyle dargınlıklarımıza son
vermeliyiz. Tanıdığımız veya tanımadığımız kişilerle bayramlaşmalıyız. Komşu ve
yakınlarımızın hal ve hatırlarını sormalıyız. Komşu ve akrabalarımızı ziyaret etmeliyiz.
Onlarla bayramlaşmalıyız.
Bayram günlerinde
dargınlıklarımızı daha kolay yok edebiliriz. Çünkü bayramlar barış ve
kardeşlik için iyi bir fırsattır.
Bazı mağazalar yılın belli zamanlarında indirim
uygular ve “fırsat ürünleri” belirler. Bu fırsat belli bir süre için geçerli
olur.
İşte bu bayram günlerini de fırsata çevirmeliyiz.
Şu azgın nefsimizi biraz zapt edip mübarek
Ramazan ve Bayram günlerinde dargın olduğumuz kişilerle barışmanın yollarını
aramalıyız. Barışmak için üçüncü kişilere de iş düşebiliyor. Üçüncü kişiler de
çekinmeden bayram günlerini fırsat
bilerek dargınları barıştırmaya gayret
göstermelidir.
Ne acıdır ki,her zaman dargınlıkların devam
ettiğini görmekteyiz. Büyükler barışarak gençlere örnek olmalıdırlar.
Günümüzde
ne yazık ki, dargınlıkları her alanda görmekteyiz. İş yerindeki
meslektaşlarda, ailede, komşular
arasında,arkadaşlar arasında dargınlıklar süre gelmektedir. Hatta
kardeşler,eşler ,baba oğul vb. yakınlar bile birbirlerine dargın durumdalar....
Üç günlük geçici şu dünyada değer mi
dargınlıklar.... Ölümlüyüz elbette. Er geç bir gün bu dünyadan göç edeceğiz.
İş işten geçmeden dargın olduğumuz kişilerle
konuşalım, görüşelim,dertleşelim ..... Bunları insan olmamız nedeniyle yapmamız gerekiyor.
Dinimiz dargın durmanın uygun olmadığı bildirilmiştir.
Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “ Bir
müslümana kardeşine üç günden fazla küsmesi helal olmaz. (Buhari, edeb, 57-62.)
Ayrıca dostluk ve kardeşlik için Sevgili
peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v) şöyle buyurur: “Ey Allah’ın kulları kardeş
olunuz.” (Buhari.nikah.45.)
Sevgi barış ve kardeşliğin öne çıktığı bayram
günleri dışında da bu güzel davranışları devam ettirmeliyiz. Birbirimizi Allah
için sevmeliyiz.
Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “Mü’min
olmadıkça cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de Mü’min olamazsınız…”
(Müslim,İman, 93.)
Kendimiz
için istediğimizi din kardeşimiz için de istemeliyiz. Sevgili peygamberimiz
Hz.Muhammed (s.a.v) şöyle buyurur : Hiç biriniz kendi nefsi için istediğini
(Mü’min ) kardeşi için de istemedikçe (tam) Mü’min olamaz.”(Buhari,İman, 7)
Başka bir hadiste ise peygamberimiz şöyle
buyurmaktadır: “Müslüman müslümanın kardeşidir, ona hiyanet etmez,yalan
konuşmaz ve onu sahipsiz bırakmaz. Müslümanın her şeyi ; ırzı malı ve kanı
müslümana haramdır…” (Müslim ,birr ve sıla, 32.)
Bayram
dolayısıyla küs ve dargınlıkları sonlandırmalı, barış ve sevgi içinde
yaşamalıyız.
Hiç kimsenin düşünce ve kanaatine,siyasi
görüşüne, dini anlayışına ve diğer farklılıklara bakmaksızın insanca birlikte ve saygı içinde yaşamalıyız.
Hepimiz aynı bayrak altında, aynı vatan
toprağında, aynı inanç, aynı tarihi ve kültürel değerlerle bir ve beraberiz.
Kısaca aynı gemi içindeyiz. Bu gemi Türkiye Cumhuriyetidir. Geminin bayrağı ise
Türk Bayrağıdır. Gideceğimiz başka bir yer yoktur.
Bu vatan hepimizindir.
Gelin şu bayram günlerinde sevinç ve coşkuyla
birbirimizle barışık bir şekilde sevgi ve saygı içinde birbirini kucaklayalım.
Bayram bahanesiyle dargınlıkları giderelim. Kardeşçe yaşayalım.
Sevgi ve barış dolu nice bayramlara İnşallah!
Bayramınız kutlu olsun.
Efkan VURAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder