SUYUMUZU İSRAF ETMEYELİM
Muhterem Müslümanlar!
Yokluğu yaşanmadıkça, varlığının değeri bilinmeyen en büyük nimetlerden biri de “su”dur. Su; Yüce Allah’ın gökyüzünden tertemiz olarak indirdiği, temizlik vesilesi kıldığı, rahmet ve bereket kaynağıdır.
Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede
“İçtiğiniz suya bakmaz mısınız? Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa
indiren biz miyiz? Dileseydik onu tuzlu, acı yapardık. O halde şükretmeniz
gerekmez mi?”[1]
buyrularak, suyun, Allah’ın büyük bir nimeti olduğu bizlere haber verilmektedir.
Aziz
Müminler!
Su, sadece
bireysel bir ihtiyaç değil aynı zamanda toplumsal bir haktır. Her insanın, hatta
bütün canlıların sağlıklı ve yeterli suya erişme hakkı vardır. Zira insanlar su
ile hayatlarını sürdürür, hayvanlar suyla can bulur, bitkiler suyla yeşerir.
Su, insanın dilediği gibi tüketebileceği sınırsız bir kaynak değildir. İlahi bir emanettir; sadece bize değil, gelecek nesillere de aittir. Bu sebeple suyu dikkatli kullanmak, korumak, adilce paylaşmak hepimizin hem dini, hem insani, hem de vicdani bir sorumluluğudur. Suyu ölçüsüzce harcamak ise yaratılmış her bir canlının hakkını ihlal etmektir, israftır, haramdır.
Yüce Rabbimiz,
وَكُلُوا وَاشْرَبُوا وَلَا تُسْرِفُواۚ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِف۪ينَ۟
“…Yiyiniz, içiniz, fakat israf
etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.”[2] buyurmaktadır.
Kıymetli Müslümanlar!
El yıkarken, diş fırçalarken, tıraş olurken, duş alırken, meyve ve sebzeleri temizlerken gereğinden fazla su tüketmek israftır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) abdest alırken suyu fazla kullanan bir sahabiye,
“Akan bir nehirden bile abdest alırken suyu gereksiz kullanmak israf
olur.”[3] buyurarak,
bu hususa dikkatlerimizi çekmektedir.
Evde, parkta,
bahçede, tarlada, işyerinde, okulda veya sokakta nerede ve hangi amaçla olursa
olsun, suyu gereksiz harcamak israftır. Arazi sulamalarında zamana riayet etmemek, sulama sırasında
kendi hakkı ile yetinmeyip başkasının suyunu gasp etmek, herkese ait olan suyu
kendi menfaati için kaçak kullanmak, insanların hakkına girmektir, günahtır. Aşırı
kullanım sebebiyle suyun komşularımıza ulaşmasına engel olmak hak ihlalidir,
vebaldir.
Temiz
su kaynaklarını zehirli endüstriyel atıklar, kimyasal gübre, ilaçlar ya da
çöpler ile kirletmek; atık suları, arıtma yapmadan nehirlere, göllere ve
denizlere boşaltmak, insanların ve canlıların hayatını tehlikeye atmaktır,
haramdır.
Değerli Müminler!
Kimse; ‘Benim imkânım var; istediğim kadar su harcar, dilediğim kadar kuyu açarım.” deme hakkına sahip değildir. Çünkü su; güçle, parayla ya da teknolojiyle elde edilen bir nimet değil; Allah’ın rahmetinin bir tecellisidir. Rabbimiz dilemezse, hangi teknoloji suyu gökten indirebilir? O murat etmezse, hangi güç, suyun toprağın derinliklerinde kaybolmasına engel olabilir?
Nitekim Cenâb-ı Hakk’ın uyarısı gayet açıktır:
قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَصْبَحَ مَٓاؤُ۬كُمْ غَوْراً فَمَنْ يَأْت۪يكُمْ بِمَٓاءٍ مَع۪ينٍ
“De ki, Söyleyin bakalım: Suyunuz
çekilip kayboluverse, size kim temiz bir su kaynağı getirebilir?”[4]
Aziz Müslümanlar!
Kuraklık,
çevre kirliliği ve bilinçsiz tüketim sebebiyle temiz su kaynaklarımız her geçen
gün azalıyor. Böylesine bir zamanda
bize düşen; toprağımız çölleşmeden, ağaçlarımız kurumadan, sularımız yok
olmadan gerekli tedbirleri almaktır. Suyumuzu; ölçülü
ve dengeli kullanmaktır. Suyumuzun bir damlasını dahi israf etmemektir. Su
kaynaklarını ve çevresini kirletmemektir. Su kaynaklarımızın korunmasına vesile
olacak ağaçlar dikmek, yeni ormanlar oluşturmaktır. Sıcak günlerde hayvanlar
için su mekânları ve kapları hazırlamaktır.
Yüce Rabbim; dağlarımıza, vadilerimize, ovalarımıza, susuz kalmış arazilerimize ve tüm
bölgelerimize bol ve bereketli yağmurlar nasip eylesin. Gökten
rahmetini, yerden bereketini eksik etmesin.
Sözümüzün
sonu hutbeme başlarken okuduğum Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu duası olsun:
“Bizi yediren, suya kandıran, bizim ihtiyaçlarımızı gideren ve bizi
barındıran Allah’a hamdolsun!”[5]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder