RAHMET VE SEKİNET MÜJDESİ:
İNŞİRÂH SURESİ
Muhterem Müslümanlar!
Allah Resûlü (s.a.s)’in peygamberliğinin ilk yıllarıydı. Müşriklerin, Mekke’de Müslümanlara
uyguladığı baskı ve zulüm iyice artmış, müminler için hayat çekilmez bir hal almıştı.
İşte böyle zor bir zamanda, Yüce Allah, bizler için nice müjde ve hikmeti
içinde barındıran İnşirâh suresini indirdi. Peygamber Efendimiz (s.a.s), bu surenin
nazil olmasıyla sevinç duydu, ferahladı ve Rabbimizin her zorluğun ardından
mutlaka bir kolaylık, bir sekinet lütfedeceğini müjdeledi.[i]
Aziz Müminler!
Bugün, başta Filistin olmak üzere yeryüzünde
baskı ve zulme maruz kalan bütün kardeşlerimize İnşirâh suresinin gönülleri
rahatlatan, müminlere umut aşılayan mesajlarıyla seslenmek istiyorum:
اَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَۙ. وَوَضَعْنَا عَنْكَ وِزْرَكَۙ. اَلَّـذ۪ٓي اَنْقَضَ ظَهْرَكَۙ. وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَۜ.
“Biz senin gönlüne ferahlık
vermedik mi? Belini büken yükünü kaldırmadık mı? Senin şanını yüceltmedik mi?”[ii]
Evet Kardeşlerim!
Bizler inanıyoruz ki her şeye kâdir olan Allah’tır.
Rahmet ve merhametiyle bizleri kuşatan O’dur. Göğsümüzdeki darlığı giderecek
de, gönlümüze inşirâh verecek de O’dur. Cenâb-ı Hak, üzerimizdeki ağır yükleri
kaldıracak, her türlü zorluk ve sıkıntıdan bizleri mutlaka kurtaracaktır.
Değerli Müminler!
İnşirâh suresinin hatırlattığı hakikatlerden biri de şudur:
اِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۜ. .فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۙ
“Her zorluğun ardından bir kolaylık
vardır. Muhakkak ki, her zorluğun ardından bir kolaylık vardır.”[iii]
Evet, inanıyoruz ki her hüznün
ardından bir sevinç, her sıkıntının ardından bir ferahlık mutlaka gelecektir.
Zira Cenâb-ı Hak, peygamberleri ve inananları hiçbir zaman yalnız
bırakmamıştır. Onları, zalimlerin ve düşmanların insafına asla terk etmemiştir. Hz. Nûh’u tufanın helakinden, Hz.
İbrâhim’i Nemrut’un ateşinden, Hz. Mûsâ’yı Firavun’un zulmünden, Hz. Yûsuf’u
zindanın karanlığından kurtarmıştır.
Ve nihayet, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’i
inkârcıların türlü eza ve cefasından felaha çıkarmış, ona nice fetih kapıları
açmıştır.
Kıymetli Müslümanlar!
İnşirâh suresi bizlere şu hakikati de öğretmektedir:
وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ. .فَاِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْۙ
“Bir işi bitirince hemen başka bir işe
koyul. Sadece Rabbine yönel.”[iv]
Ayet-i
kerimelerde de belirtildiği gibi bizlere tembellik ve vurdumduymazlık yakışmaz.
Mümin, sorumsuz ve ihmalkâr olamaz, rehavete kapılamaz. Yeryüzünde iyilik hâkim
oluncaya kadar, hak ve hakikati, adalet ve merhameti yaşamaya, yaşatmaya ve yaymaya gayret
eder. Mümin,
her işini Allah’ın rızasını gözeterek yapar. İmanından aldığı güçle zorluklar
karşısında ümidini yitirmez. İstiklalini ve istikbalini
muhafaza etmek için var gücüyle çalışıp çabalar.
Aziz Müminler!
İnsanlık tarihinin şahit
olduğu en büyük zulümlerden biri bugün Filistin’de, Gazze’de yaşanıyor. Bebek,
çocuk, kadın, yaşlı demeden masum insanlar vahşice katlediliyor. Evler,
camiler, okullar ve hatta hastaneler acımasızca bombalanıyor. Bütün dünyanın
gözü önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor. Binlerce masum insan aynı anda
can verirken insaf ve vicdanını kaybetmiş dünya bu soykırımı sadece seyrediyor.
Mazlumun ırkına, diline ve dinine bakılmaz. Tüm insanlığı zalimin karşısında
mazlumun yanında olmaya davet ediyoruz.
Değerli
Müminler!
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:
“Zulüm, zalim için kıyamet gününde zifiri karanlıktır.”[v]
Müslümanların bugün yaşadığı sıkıntılar
elbet sona erecek, zalimler dünyada da ahirette de acı bir akıbete maruz
kalacaktır. İnananlar, Allah’ın yardımıyla mutlaka galip gelecektir. İçinden
geçtiğimiz zorlu süreçler, yeni dirilişlerin habercisidir. Yeter ki,
Müslümanlar olarak bizler, birlik ve beraberlik içerisinde hareket edelim.
Kardeşlik ve muhabbetimizi daim kılalım. Birbirimize karşı merhametli, düşmana
karşı ferasetli ve kuvvetli olalım. Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmeyelim.
Rabbimize, kardeşlerimize ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı yerine
getirelim. Getirelim ki Rabbimiz, zorluklarımızı kolaylaştırsın,
meşakkatlerimizi rahmete dönüştürsün. Bizi insanlığa yeniden önder ve örnek
kılsın.
Hutbemi şu ayet-i kerime ile bitiriyorum:
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَنْصُرُوا اللّٰهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ اَقْدَامَكُمْ .
“Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine
yardım ederseniz Allah da size yardım eder, düşman karşısında sizi güçlü ve
dirençli kılar.”[vi]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder