MEVLİD-İ NEBİ
Muhterem Müslümanlar!
Önümüzdeki Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece, Rebîü’l-evvel ayının on
ikinci gecesidir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz.
Muhammed Mustafa (s.a.s)’in dünyayı teşriflerinin yıl dönümüdür. Bizleri bir
kez daha Mevlid Gecesi’ne ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve sena olsun.
Ümmeti olma bahtiyarlığına erdiğimiz Sevgili Peygamberimize, âline ve ashabına
salât ve selam olsun. Mevlid Gecemiz şimdiden mübarek
olsun.
Aziz Müminler!
Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
“Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeci, bir uyarıcı; Allah’ın
izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatan bir kandil olarak
gönderdik.”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır:
“Allah’ı Rab, İslam’ı din ve Hz. Muhammed’i de peygamber olarak
kabul eden kişi imanın tadını alır.”[2]
Değerli Müminler!
Allah Resûlü (s.a.s), kalplerden şefkatin,
vicdanlardan merhametin çekildiği bir dönemde dünyayı teşrif etti. Çoraklaşan
yürekler, onun gelişiyle yeşerdi. O, cahiliye girdabında boğulan insanlığa
rehber, ümidini kaybeden gönüllere umut oldu. İnsanları, zulmün karanlığından İslam’ın
aydınlığına çıkardı.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), insanlığı bir ve tek
olan Allah’a kul olmaya, adalete, iyiliğe, kardeşliğe ve güzel ahlaka çağırdı. Şirkin karşısında iman ve
istikameti, zulmün karşısında hak ve adaleti, cehaletin karşısında ilim ve
hikmeti, şiddetin karşısında şefkat ve merhameti kuşanmayı insanlığa o öğretti.
Kıymetli Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz (s.a.s), Kur’an-ı Kerim’i bize tebliğ
eden, her haliyle yaşayıp öğretendir. Peygamberimizin sünneti, Kur’an-ı
Kerim’in ete kemiğe bürünmüş halidir. Kur’an ve sünnet bir bütündür,
birbirinden asla ayrılamaz. Allah Resûlü (s.a.s) olmadan İslam anlaşılamaz,
yaşanamaz.
Allah’a itaat etmenin yolu Peygamberimize tabi olmaktan geçer. Rabbimizin sevgisine mazhar olmak ise Peygamberimize itaat etmekle mümkündür.
Nitekim bu hususta ayet-i kerime gayet açıktır:
قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ
“Ey Habibim! De ki: Allah’ı
seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.”[3]
Aziz Müslümanlar!
Mevlid-i Nebi’yi büyük bir fırsat
bilerek, hayatımızı yeniden gözden geçirelim. Peygamberimiz (s.a.s)’in
insanlığa hayat veren ilkelerini, yuvalarımızda, işyerlerimizde, çevremizde ve insani
ilişkilerimizde hâkim kılmanın gayretinde olalım. Olalım ki, dünyamız huzurla
dolsun, ahiretimiz cennet olsun.
Kıymetli Müminler!
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Mevlid Gecesini içine
alan haftayı Mevlid-i Nebi Haftası olarak kutlayacağız. Başkanlığımız bu yıl,
Mevlid-i Nebi Haftası temasını “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” olarak
belirlemiştir. Mevlid-i Nebi Haftası boyunca gerçekleştireceğimiz programlarla başta
çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere toplumumuzun her kesimine Peygamberimiz
(s.a.s)’in örnek hayatını anlatmaya çalışacağız. Bu vesileyle Mevlid-i Nebi Haftamızın aziz milletimize, İslam âlemine ve tüm
insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder