ZAFERLERİMİZİN
ARDINDAKİ RUH VE MANA
Muhterem
Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Ey iman
edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder
ve ayaklarınızı sabit kılar.”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz
(s.a.s) şöyle buyuruyor: “Kim
Allah’ın dini en üstün olsun diye mücadele ederse o Allah yolundadır.”[2]
Aziz Müminler!
İçinde bulunduğumuz
Ağustos ayı, şanlı tarihimizdeki nice zaferlere şahitlik etmiştir. Her yıl bu
ayda bizler, tarihimize damga vuran eşsiz zaferleri hatırlarız. 26 Ağustos 1071
tarihinde Anadolu’yu İslâm’a açan ve milletimize yurt kılan Malazgirt Meydan
Muharebesi’ni düşünürüz. 30 Ağustos Zaferiyle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan
Muharebesi’ni anarız.
Kıymetli
Müslümanlar!
Tarih boyunca bizleri zaferden zafere koşturan, bizlere sahip olduğumuz o muazzam ruhu kazandıran, “Din-i Mübin-i İslâm”a olan bağlılığımızdır. O halde, ecdadımızın tarihe altın harflerle yazdığı zaferlerden biz müminlere düşen en önemli vazife, aynı inanç ve teslimiyete sahip olmaktır. Allah’a sarsılmaz bir imanla bağlanmak, salih amel, güzel ahlak, sabır ve sebatla O’nun yolunda mücadele etmektir. İşte o zaman Allah’ın yardımı daima bizimle beraber olacaktır. Ne vakit dara düşüp
مَتٰى نَصْرُ اللّٰهِۜ
“Allah’ın yardımı ne zaman?” diye yakarışta bulunsak, Yüce Rabbimizin,
اَلَٓا اِنَّ نَصْرَ اللّٰهِ قَر۪يبٌ
“Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.”[3] müjdesiyle ruhlarımız sekinete erecektir.
Değerli Müminler!
Tarih
bir milletin hafızasıdır. Sadece mazisi değil, yarınlarının inşasıdır. İbret
nazarıyla okunduğunda tarih, milletlere bir pusula gibi yön gösterir, istikamet
çizer. Tarihimizdeki zaferler de, bizi biz yapan, millet yapan değerlere sahip
çıkmayı öğütler bizlere. Huzur ve güven içinde yaşadığımız vatanımızı,
canımızdan aziz bilmeyi öğretir. Varlığımızı ve birliğimizi, kardeşliğimizi ve
muhabbetimizi koruma bilinci aşılar. Aynı iman, aynı ruh ve aynı mefkûreye
sahip olduğumuz müddetçe aşamayacağımız hiçbir engelin, kazanamayacağımız
hiçbir mücadelenin olmadığını hatırlatır her birimize.
Aziz Müslümanlar!
Geçmişteki zaferlerimizi yâd etmek elbette
değerlidir. Ecdadımızın hatırasını yaşamak ve gelecek nesillerimize aktarmak
elbette kıymetlidir. Ancak bundan daha da önemli olan tarihimizin bize
yüklediği sorumlulukların idrakinde olmaktır. Necip milletimizin, İslam
âleminin ve bütün insanlığın iyiliği, huzuru ve barışı için elimizden geleni
yapmaktır. Maneviyatımızla birlikte maddi sebepleri de seferber etmektir.
Bilim, ekonomi ve teknoloji gibi alanlarda her türlü üstünlüğü elde etmek için
var gücümüzle çalışmaktır. Ancak o zaman Allah’ın adını yeryüzüne hâkim
kılabilir, hak ve hakikati, iyilik ve adaleti, şefkat ve merhameti dünyanın
dört bir köşesine taşıyabiliriz. Şanlı ecdadımızın emanetine hakkıyla sahip
çıkabiliriz.
Bu vesileyle Hz. Âdem (a.s)’dan günümüze
kadar Allah’ın dinini yüceltme uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi ve
kahraman gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder