LÂTîF
Allah’ın isimlerinden biri de el-Latif'dir
El-Latif, “nazik ve yumuşak davranan,
yumuşaklıkla muamele eden” demektir. Aynı kelime letâfet kökünden türemiş kabul
edilerek “ince ve şeffaf, küçük ve hacimsiz olan” mânasında da kullanılır.
Latîf Allah’ın isimlerinden biri olarak “fiillerini rıfk ile gerçekleştiren,
kullarına iyilik ve merhamet eden, yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına
kadar bilip sezilmez yollarla karşılayan, zâtı duyularla algılanamayan, en
gizli ve ince hususları dahi bilen” anlamlarına gelir
Yüce Allah tüm faydalı, hoş
güzellikleri kullarına hayır ve iyiliklerle ihsan eder.
Kuran-ı Kerim’de birçok süre
ve ayette Latif ismiyle Rabbimizin ne kadar bol lütuf, kerem sahibi, hayır ve
iyilikleri kullarına hiç sezilmeyen yollardan onlara ulaştıran Latif olduğunu
anlatır.
Allah’ın lütuf ve ihsanları
sonsuz ve sınırsızdır. Kullarını, akla hayale gelmeyen, hadde hesaba
sığmayan nimetlerle donatıp ikram ve ihsanlarda bulunmaktadır.
Latîf olan Allah (c.c),
mümin kullarına her türlü zor durumda yardım ederek de lütfunu gösterir.
Allah iman edenlerin dünyada
tek dostu ve velisi olduğu gibi ahirette de onlara yardın edecek,
kötülüklerini iyiliklere çevirecek ve onlara lütufta bulunacaktır.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp
bilmektedir ve her şeyden haberdardır.”
(Mülk Suresi 14. Ayet)
“Gözler O’nu idrak edemez, halbuki O gözleri idrak
eder. O en ince şeyleri bilir ve her şeyden haberdardır.” (En'âm Suresi - 103 .
Ayet)
“Allah, kullarına çok lütufkârdır; dilediğini
rızıklandırır. O'dur en güçlü, O'dur en yüce.”
( Şûrâ Suresi 19. Ayet)
Lokmân, "Sevgili oğlum" (dedi),
"Yaptığın iş bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde
saklansa veya göklerde yahut yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu açığa
çıkarır. Kuşkusuz Allah her şeyi bütün gizlilikleriyle bilir, O her şeyden
haberdardır."
(Lokmân Suresi - 16 .
Ayet)
“Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.”
“Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.”
“And olsun ki Allah,
inananlara, ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten,
kendilerinden bir peygamber göndermekle iyilikte bulunmuştur. Halbuki onlar,
önceleri apaçık sapıklıkta idiler.” (Âl-i İmrân Suresi 164. Ayet)
“Allah’ın gökten yağmur indirdiği, böylece yeryüzünün
yemyeşil olduğunu görmedin mi? Şüphesiz Allah, çok lütufkârdır, hakkıyla
haberdardır.” (Hac Suresi 63. Ayet)
(Bu yazı,Diyanet İslam Ansiklopedisinden yararlanarak hazırlanmıştır.)
(Devam edecek)
Efkan VURAL
Efkan VURAL
Bu Yazı Aşağıdaki Web Sitelerinde Yayınlanmıştır:
Celal'in Penceresinden:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder