DÜĞÜN ÂDÂBI
Cumanız Mübarek Olsun Aziz
Kardeşlerim!
Peygamber
Efendimiz, Medine’ye hicretinin ikinci yılında sevgili kızı Fâtıma’yla,
amcasının oğlu Hz. Ali’yi evlendirmişti. Hz. Fâtıma’nın çeyizi, bir parça
kadife, bir su tulumu ve içi güzel kokulu ızhır otuyla doldurulmuş bir
yastıktan ibaretti. Hz. Fâtıma’nın mehri ve çeyizi gibi, düğün yemeği de gayet sade
ve mütevaziydi. Buna rağmen o gün Peygamber kızının düğününe şahit olanlar, “Biz, Fâtıma’nın düğününden daha güzel bir
düğün görmedik.” demişlerdi.[1]
Muhterem Müslümanlar!
Evlilik, Allah’ın emri, Peygamberimizin sünnetidir. Dünyada
da ahirette de huzura, mutluluğa, berekete ve cennete ulaştıran kıymetli bir
başlangıçtır. Resûl-i Ekrem’in ifadesiyle
evlilik, “dinin yarısını korumaya” vesiledir.[2]
Evliliğin
ilk adımı olan düğünlerimiz ise, sevdiklerimizin şahitliği ve güzel dilekleri
eşliğinde gerçekleşen merasimlerdir. Düğünle yeni bir ailenin kurulduğu ilan
edilir; iki ömür bir yuvada birleşir. Geleceğe dair umutlar güçlenir; sevinçler
paylaşılır. Sağlıklı ve hayırlı nesiller ihsan etmesi, ülfet, muhabbet ve
merhamet lütfetmesi için Allah’a dua edilir.
Aziz Kardeşlerim!
Her haliyle ümmetine örnek olan Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), yeni
evlenenlere “Allah senin için bu düğünü mübarek eylesin.”[3]
diye dua etmiş, neşe ve mutluluk içinde yapılan düğünlerde meşru eğlenceye
izin vermiştir. Ancak düğünlerin gösterişten uzak, sade, samimi ve mutedil bir
şekilde yapılması onun sünnetidir. Zira müminler için hayatın en önemli
ölçülerinden biri aşırılıktan sakınmaktır. Kullukta, sevinçte, öfkede,
üzüntüde, eğlencede daima dengeli olmaktır.
Değerli
Müminler!
Kur’an-ı Kerim, aile kurma konusunda müminlerin
birbirine destek olmasını isterken, Peygamberimiz de evlenmeye niyet edenlere
Allah’ın yardımcı olacağını müjdelemiştir. İslâm’da esas olan, evliliği
kolaylaştırmaktır. Nitekim “En bereketli nikâh, külfeti en az olanıdır.”[4] şeklindeki nebevi ilkeyi unutmak, çoğu zaman
maddi ve manevi zararlara neden olmaktadır. Her aşamada gereğinden fazla
yapılan düğün harcamaları, günümüzde de aileleri sıkıntıya sokmaktadır. Evlenmek
isteyen gençler, düğün masraflarının makul ölçüleri aşması sebebiyle
zorlanmakta, hatta evlilikten uzak durmaktadır. Düğünden sonra uzun süre borç
ödemek, ailenin ilk yıllarını maddi sıkıntı ve huzursuzlukla geçirmesine sebep
olmaktadır. Halbuki sadelikte asalet, tevazuda hikmet vardır.
Muhterem
Müminler!
Allah Resulü (s.a.s.), yeni evlenen bir sahabiye
“Bir koyunla dahi olsa düğün yemeği ver.”[5]
şeklinde tavsiyede bulunmuştur. Ancak asıl maksadı dostlarımızı buluşturmak ve gönül
almak olan düğün yemekleri, israf sofralarına, riya, gösteriş ve şatafata
dönüşmemelidir. Nitekim düğün davetlerinde zengin-fakir ayrımı yapılmamasını emreden
Peygamberimiz, zenginlerin davet edilip fakirlerin unutulduğu düğün yemeğini
“en kötü yemek” olarak nitelendirmiştir.[6]
Kıymetli Müslümanlar!
Mümin olarak bizlere yakışan, nikâh, nişan, sünnet ve düğün merasimlerinde
İslam’ın çizdiği meşruiyet dairesinde hareket etmektir. Eğlenirken ölçülü ve
dengeli olmak, İslam’ın ilkelerinden ödün vermemektir. Yüce Rabbimizin “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve
temiz şeyleri siz kendinize haram kılmayın ve Allah’ın koyduğu sınırları da
aşmayın. Zira Allah haddi aşanları sevmez.”[7] ayetine gönülden uymaktır.
Mümin, ‘çocukların
mutluluğu’ bahanesine sığınarak haramlar konusunda gevşeklik göstermez. Mutluluğu
ararken aklı uyuşturan alkole, neşeyi hüzne çeviren silaha, mahremiyet
sınırlarını ihlale tevessül etmez. Eğlenirken kimsenin hakkına girmez, çevresine
rahatsızlık vermez. Allah’ın her an kendisini görüp gözettiğinin farkında
olarak yaşar. O’na şükreder ve O’nun rızasına uygun davranır.
Kardeşlerim!
Sıklıkla düğün yaptığımız,
yavrularımızı evlendirdiğimiz bu aylarda mutluluğumuza gölge düşürecek davranışlardan
kaçınalım. Maddi tutkulara kapılmadan, zevk ve sefahate dalmadan, lüks ve
israfın esiri olmadan düğün yapmaya dikkat edelim. Hayatın oyun ve eğlenceden
ibaret olmadığını hatırlayalım. “Kendileriyle huzur bulmamız için bizlere eşler
yaratan, aramızda sevgi ve rahmet bağları var eden”[8]
Allah’a şükretmek için düğünlerimizi birer vesile kılalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder