İnsan, bir varlığa bağlanma ve O’ndan yardım dileme
duygusuyla yaratılmıştır. İnsan inanma,ibadet etme ve yardım isteme gibi
ihtiyaçlarını gidermelidir. Bunları doğru bir biçimde yerine getiren kimseler
mutluluğu yakalar.
Yeme içme nasıl vücudumuzun ve sağlığımızın teminatı ise
inanma ve ibadet etme de ruh sağlığımızın teminatıdır.
İnanma ve ibadet etme
ihtiyacımızı, yanlış bir biçimde gidermeye çalışırsak çıkmaza gireriz ve
mutlu olamayız.
Hiçbir şeye inanmayanlar da zamanla inanç boşluğuna
düşmektedirler. İnanç boşluğuna düşenler de şeytana yönelerek ona tapmaktadırlar. Yanlış inanışlara
yönelenlerin de bunalıma girdikleri ve intihara baş vurdukları görülmektedir.
En doğru ve sağlam inanç İslâm dininin
Allah inancıdır. İnsanın inanması
yanında en büyük ihtiyacı ibadet etmektir.
İbadetlerimizi de doğru ve düzgün olarak yerine getirmeliyiz. Bunu için dinimizin
uygun gördüğü ibadetleri
yapmalıyız.
İnsan oğlu her zaman ihtiyaç sahibidir. İnsanın hiçbir
zaman istek ve ihtiyaçları bitmez. İnsan yalnızca Allah’tan yardım istemelidir.
Başka varlıklardan ve özellikle insanlara boyun eğerek yardım istememeliyiz.
Yardımı yapan yalnız Allah’tır. Yardımlara sebep olanlar
olabilir. Biz sebepleri var eden ve ortaya çıkaranın Allah olduğunu bilmeliyiz.
Manevi huzuru yakalamak istiyorsak, dinimizin gereklerini
yerine getirmeliyiz. Bunun için her
zaman yalnız Allah’a boyun eğmeliyiz. O’na kulluk etmeliyiz. Ve yalnızca O’ndan yardım dilemeliyiz.
Bu konuda, Yüce Allah’ın Kur’an-ı Kerim’deki ilk mesajı şöyledir:
“… Yalnızca sana ibadet eder ve yalnızca senden yardım
dileriz.”(Fatiha,4-6)
Allah’tan başkasına boyun eğilmez,kulluk yapılmaz. Ve
O’ndan başkasından yardım dilenmez ve medet beklenmez.
Ne mutlu yalnız Allah’a kul olanlara…
Yine ne mutlu başkalarından değil , yalnız Allah’tan
yardım isteyenlere…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder