Fıtratı KORUMAK, AİLEYİ KORUMAKTIR
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz, insanı bir kadın ve bir erkek olarak aynı özden
yaratmış, her birini de farklı ruhsal ve fiziksel özelliklerle donatmıştır. Fıtrat
olarak adlandırılan bu özellikler, kadın ve erkek için ne bir üstünlük ne de
bir eksiklik sebebidir. Zira kadın veya erkek olarak yaratılmak, insanın tercihine
bırakılmamıştır; Cenâb-ı Hakk’ın takdiridir, hikmetinin gereğidir. Kadın, kadın
olarak; erkek de erkek olarak önemlidir, değerlidir, özeldir. Her iki cins de
birbirinin rakibi veya alternatifi değil, tamamlayıcısı ve destekleyicisidir. Adeta
bir elmanın iki yarısıdır.
Aziz
Müminler!
Bugün,
insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri de, kadın ve erkeğin
tabii fıtratını ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalardır. Bu çalışmalardan biri
olan cinsiyetsizleştirme, insanın ruhsal ve bedensel özelliklerini ifsat etme; kadını
erkeğe, erkeği kadına dönüştürme girişimidir. İlahi iradeyi yok sayarak insanı
kimliksiz bir varlık haline indirgeme çabasıdır. Alkolü, uyuşturucu maddeleri
ve gayr-i meşru ilişkileri özendirme, çocukları istismar ederek nesilleri
felakete sürükleme, insanlığın geleceğini karartma hareketidir.
Kıymetli
Müslümanlar!
Kur’an-ı Kerim’de şeytanın insanı doğru yoldan saptırmak için uğraş verdiği işlerden bahsedilirken,
وَلَاٰمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللّٰهِۜ
“Onlara Allah’ın yarattığı fıtratı değiştirmelerini emredeceğim.”[1] dediğine işaret edilerek konuya dikkat çekilmiştir. Evet, cinsiyetsizleştirme adıyla yürütülen faaliyetlerin tamamı hayâsızlıktır, sapkınlıktır. Allah’ın koyduğu sınırları aşmak, O’na isyan etmektir. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in buyurduğu üzere,
“Allah, kadınlara benzemeye çalışan erkeklere ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlara lanet etmiştir.”[2]
Dolayısıyla
Allah’ın haram kıldığı ve yaratılışımıza müdahale eden hiçbir batıl ideoloji, özgürlük adı altında meşrulaştırılamaz. Aklı ve vicdanı saf dışı bırakan, birçok
hastalığın ortaya çıkmasına sebep olan sapkın akımlar insan hakları bahanesiyle
doğal karşılanamaz. İnsanlığın geleceğini tehdit eden bu tür sapkınlıklara; sinemalar, televizyon dizileri,
çizgi filmler, sosyal medya paylaşımları, dijital oyunlar, reklamlar, müzik, sanat
ve kültürel etkinliklerle destek
vermek de büyük bir günah, ağır bir vebaldir.
Değerli Müminler!
Cinsiyetsizleştirme, sadece fertlerin
kimliğini hedef almakla kalmayıp toplumların da geleceğini karartan büyük bir tehdittir.
Bu tehdide karşı elimizdeki en büyük güç ise ailedir. Aile; dinimizin meşru,
kanunlarımızın uygun gördüğü ruhsal ve fiziksel olgunluğa sahip bir kadın ve
bir erkeğin, şahitler huzurunda nikâhla kurduğu rahmet ve merhamet yuvasıdır.
Aile, sağlıklı nesiller yetiştirebilmek için sahip olabileceğimiz en değerli
hazinedir. Çocuklarımız için ilim, irfan ve hikmet mektebidir. Nesillerimizi
yanlış yönelişlerden ve kötülüklerden koruyan muhkem bir kale, sağlam bir
sığınaktır.
Aziz Müslümanlar!
Ailenin kurulması, korunması ve
çocuklarla zenginleştirilip güçlendirilmesi İslam’ın emridir. Aileyi tehdit
eden zararlı akımlar karşısında gerekli önlemleri almak hepimizin ortak
görevidir. O halde, aile kurumunu ortadan kaldırmak ve toplumu ifsat etmek
isteyenlere karşı dikkatli olalım. Ailemizi şefkat ve muhabbet ocağı kılalım. Çocuklarımıza
zaman ayırarak onlardan ilgi ve sevgimizi eksik etmeyelim. Onları, milli ve manevi
değerlerimize bağlı, fıtrî kimliklerine uygun bir şekilde yetiştirmeye devam
edelim. Çocuklarımızın cinsiyetlerine ve yaşlarına uygun kıyafet ve oyuncaklar
seçelim. Onlara, İslam’ın emrettiği mahremiyet bilincini hassasiyetle
öğretelim. Onları sanal ortamlarda zehirli ağların insafına bırakmayalım. Yanlış
arkadaş kurbanı olmamaları için onlara rehberlik edelim. Evlenecek yaş ve
olgunluğa eriştiklerinde ise aile yuvaları kurmalarına destek olalım. Gençlerimizi
evlilikten korkutan söz, davranış ve uygulamalardan kaçınalım. Nişan, nikâh ve düğün merasimlerini zorlaştırmayalım. Unutmayalım ki nikâhsız birlikteliklerin tamamı zinadır, haramdır. Allah’ın gazabına
sebep olan büyük bir günahtır.
Hutbemi Nûr sûresinin yirmi birinci ayetinin mealiyle bitiriyorum:
“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin.
Kim şeytanın adımlarını takip ederse, bilsin ki şeytan, ancak hayâsızlığı ve
kötülüğü emreder…”[3]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder