MADDİ VE MANEVİ TÜKENİŞ: KUMAR
Muhterem Müslümanlar!
Yüce
dinimiz İslam’ın şiddetle yasakladığı haramlardan biri de kumardır. Kumar; birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına
dayalı haksız bir kazançtır. Kumar; sevgi ve
kardeşlik duygularını yok eden; kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularını
körükleyen zararlı bir alışkanlıktır. Kişinin akıl ve ruh sağlığını bozan, aile
huzurunu yok eden, kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi
insanlar yetiştiren bir hastalıktır.
Aziz Müminler!
Yüce Rabbimiz, Mâide sûresinin doksanıncı ayetinde kumarın haram olduğunu şöyle haber vermektedir:
“Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”[1]
Cenâb-ı Hak, bu ayetin hemen ardından kumarın haram kılınmasının sebeplerinden birisini de şöyle ifade etmektedir:
“Şeytan, içki ve
kumarla, aranıza düşmanlık ve kin
sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz
değil mi?”[2]
Değerli
Müslümanlar!
İsmi ne
olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, yasal olsun
olmasın, kumarın her çeşidi haramdır. Zira her yasal olan, helal değildir.
Dolayısıyla masa başında veya sanal ortamlarda oynanan; kazananın
kaybedenlerden haksız kazanç elde ettiği oyunların tamamı kumardır, haramdır.
At yarışlarında oynanan ganyan, kumardır, haramdır. Hayvanların dövüştürülmesi
gibi vahşete dayanan her türlü oyun ve bu oyun üzerinden elde edilen kazanç,
kumardır, haramdır. Bütün şans oyunları, yılbaşı, özel gün ve haftalar
vesilesiyle çekilen piyango, kazı kazan ve şans topu gibi oyunlar kumardır,
haramdır. Dijital mecralarda oynanan bütün bahis oyunları; toto, loto, iddia
gibi dinen meşru olmayan oyunların hepsi kumardır, haramdır.
Kıymetli Müminler!
İslam dinine göre asıl olan,
rızkımızı helal yollardan kazanmaktır. Bu sebeple, faiz, kumar ve benzeri haram
yollardan elde edilen parayla sevap beklenerek hayır hasenat yapılamaz. Cami ve
mescit inşa edilemez; hac, zekât ve kurban gibi mali ibadetler yerine getirilemez.
Maalesef, bugün, internet ortamında türlü hilelerle ve bazı sosyal medya
fenomenlerinin yayınlarıyla nice insanımız kumar tuzağına çekilmektedir. Mobil
cihazlar, çevrimiçi oyunlar ve e-sporlar aracılığıyla nice gencimiz sanal kumar
bataklığına itilmektedir. Televizyonlarda, gazetelerde, hatta en basit internet
oyunlarında dahi kumar reklamları verilerek küçücük yavrularımız bile bu
kötülüğe özendirilmektedir. Hâlbuki mahremiyet sınırlarını ihlal eden,
haramların yaygınlaşmasına sebep olan, dijital platformlar ve farklı ortamlarda
kumar oynamayı özendiren bu reklamların engellenmesi; dinî, vicdanî ve insanî
bir sorumluluktur.
Aziz Müslümanlar!
Kumar, hem oynatan
hem de oynayan için maddi ve manevi bir tükeniştir. Kişi, kumarda kazanınca
başkasını, kaybedince kendini zarara uğratmaktadır. Bütün bağımlılıklarda
olduğu gibi kumardan korunmanın en etkili yolu ise ona hiç başlamamak, kumar
oynayan ve oynatan insanlarla bir arada olmamaktır. Öyleyse, nice ocaklar söndüren, nice yuvalar dağıtan,
nice felaketlere sebep olan kumar belasından uzak duralım. Gençlerimizi ve
çocuklarımızı her türlü bağımlılıktan korumak için; onlarla sevgi, muhabbet ve
güven temeline dayalı bir ilişki kuralım. Onların iyi arkadaşlarla ve iyi ortamlarda yetişmeleri için gayret
gösterelim. Kumarın; içki, yalan, dolandırıcılık ve cinayet gibi büyük
günahlara sebebiyet verdiğini asla unutmayalım.
Değerli Müminler!
Hutbenin önemli
özelliklerinden biri de, hutbeyi dinlemek, anlatılan bilgileri cami dışındaki insanlarla
da paylaşmaktır. Bu bilgileri ailemizle, akrabalarımızla, komşularımızla ve
çevremizle paylaşmak, toplumsal huzurumuza katkı sağlayacaktır.
Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum:
“Hiç kimse elinin emeğiyle
kazandığından daha hayırlı bir rızık asla yememiştir...”[3]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder