GENÇLERİMİZ, MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZİN
EMANETÇİSİDİR
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimizin bizlere verdiği en
büyük nimetlerden birisi gençliktir. Gençlik, fiziksel, ruhsal ve duygusal
değişim yaşadığımız, karakter ve kişiliğimizin geliştiği bir çağdır. İnsan,
geleceğini büyük oranda gençlik döneminde şekillendirir. Edep ve ahlak, sevgi
ve saygı, sabır ve yardımlaşma gibi erdemler bu dönemde belirginleşir.
Saygıdeğer Genç Kardeşim!
Sen, İslam’ın kıymetli bir neferisin. Devletimizin ve milletimizin umudusun. Milli ve manevi değerlerimizin emanetçisi sensin. Tarihin akışını değiştiren ecdadımızın emaneti senin omuzlarındadır. Kur’an ve sünnetin rehberliğinde istikametin bellidir senin. Sen, hakikat arayışı ve tevhit mücadelesinde Hz. İbrâhim gibi olmaya namzetsin. Nefsani istek ve arzular karşısında
“Ben Allah’a sığınırım”[i] diyen Hz. Yûsuf gibi olmak yakışır sana. İffet ve onur abidesi Hz. Meryem gibi olma azmi sendedir.
“Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.”[ii]
Ayetinde
övülen Ashâb-ı Kehf gibi sarsılmayan bir duruş vardır senin özünde. Gençliğin
yegâne rehberi, güzel ahlakın timsali, âlemlere rahmet Peygamberimiz (s.a.s)’in
izindesin sen. Sana, O’nun kutlu mektebinde yetişen gençler gibi ilim ve
irfanın, hikmet ve adaletin peşinde olmak yaraşır.
Kıymetli Anne Babalar!
Gençlerimiz bizlerden fikirlerini içtenlikle
dinlememizi istiyor. Kendilerine güvenmemizi, saygı duymamızı ve hedeflerine ulaşma
noktasında desteğimizi bekliyor. Öyleyse gençlerimize zaman ayıralım. Onları
samimiyetle dinleyelim. Sevgi ve muhabbetimizi onlardan esirgemeyelim. Onlar
için güvenli bir sığınak olalım. Hz. Ali Efendimizin de ifade ettiği gibi,
onları içinde bulunacakları çağın şartlarına göre yetiştirelim. Onların heyecan
ve enerjilerini İslam’ın şefkat ve rahmet yüklü
mesajlarıyla buluşturalım.
Değerli Anne Babalar!
Rabbimizin kabul ettiği dualardan birisi de anne babanın çocukları için yaptığı duadır. Hz. İbrâhim,
رَبِّ اجْعَلْن۪ي مُق۪يمَ الصَّلٰوةِ وَمِنْ ذُرِّيَّت۪يۗ
“Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle.”[iii]
Yakarışıyla Rabbinden tertemiz bir nesil istemiştir. Bizler de
Hz. İbrâhim gibi gençlerimizin alnı secdeli, dili dualı, güzel ahlaklı olmaları
için Cenâb-ı Hakk’a niyazda bulunalım.
Aziz Müminler!
Gençlerimizin dünyayı anlama, insanın varoluş gayesini idrak etme, millet
olarak bizi bir arada tutan değerlerimizi benimseme noktasında rehberliğimize
ihtiyacı vardır. Geleceğimizin teminatı,
yarınlara dair umudumuz olan
gençlerimize dinimizi, tarihimizi, medeniyetimizi, hâsılı bizi biz yapan değerlerimizi
öğretmek ortak sorumluluğumuzdur. Allah’a imanı, aileye sadakati, milletimize
hizmeti, insanlığa faydalı olmayı kendine düstur edinen bir gençlik yetiştirmek
ortak vazifemizdir. Unutmayalım
ki, yeryüzünün imarı, güvenli bir geleceğin inşası, ilmin değerini bilen, okuyan,
araştıran, tefekkür eden gençlerimiz eliyle olacaktır. Hak ve adaletten ayrılmayan, zulme rıza göstermeyen, mazlum ve
mağdurun hakkını koruyan gençlerimiz dünyayı
barış yurdu kılacaktır.
Bu vesileyle,
geçmişten günümüze milli ve manevi değerlerimizi gençliğimize aktarmada önderlik
yapmış şanlı ecdadımızı, dinimiz, devletimiz, milletimiz ve mukaddesatımız
uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükran,
rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu müjdesiyle bitiriyorum:
“Hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde Yüce Allah’ın arşın gölgesinde
gölgelendireceği yedi sınıf insandan birisi de neşeyi ve huzuru Rabbine itaat
ve ibadette bulan gençtir.”[iv]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder