HAYATIN TEKRARI YOK
Muhterem
Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i
kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İnsanların hesaba
çekilecekleri gün iyice yaklaştı; hâlbuki onlar gaflet içinde haktan yüz çeviriyorlar.”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte de Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“Dünyada, bir garip yahut bir yolcu gibi
ol!”[2]
Aziz Müminler!
Hayat,
akıp giden su gibidir. Ezanla başlayıp salâyla biten ömür, önce yeşeren sonra
da sararıp dökülen yaprak misalidir. Doğumun neşesi kadar, ölümün hüznü de
hakikattir ve bütün yaratılmışlar için bir süre takdir edilmiştir. Aldığımız
her nefeste o büyük güne biraz daha yaklaşıyoruz. Günlerimiz, aylarımız ve
yıllarımız birer birer geride kalıyor. Her düşen takvim yaprağıyla ömür
sermayemiz tükenip gidiyor.
Aziz Müminler!
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ
“Nihayet o gün, bütün nimetlerden
mutlaka hesaba çekileceksiniz.”[3] Evet! Rabbimizin bize emanet ettiği
ömrümüzün bir hesabı var. Sayılı nefeslerimizin, sıhhatimizin, dünya nimetlerinin
ayrı ayrı suali var. Bütün yaptıklarımızı belgeleyecek bir amel defteri,
kurulacak şaşmaz bir terazi, hakikati dosdoğru beyan edecek şahitler var. İşte o gün, zerre
miktarı işlenen hayır da şer de karşılığını mutlaka bulacaktır. Hiç kimseye
zulmedilmeyecek, herkese hak ettiği tam olarak verilecektir.
Değerli Müminler!
Ömrümüzden bir yılı daha geride bırakıyoruz. Vakit, hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekme, yaptıklarımız mizana yani tartıya girmeden amellerimizi gözden geçirme vaktidir. Rabbimizin
يُنَبَّؤُا الْاِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ بِمَا قَدَّمَ وَاَخَّرَۜ
“O gün insana, yapıp önden gönderdiği ve yapmayıp geri bıraktığı
şeyler haber verilir.”[4] ikazına uyup geride
ne bıraktığımızı ve gelecekte ne yapacağımızı muhasebe etme vaktidir. Vakit, dünyevileşme, israf, bencillik ve sınırsız tüketim arzusuna gem
vurma vaktidir. Yolumuzu doğrultma, yönümüzü bulma vaktidir. Vakit, vicdan
mahkememizi kurup, hakikat aynasında kendimizi görme vaktidir. Bizi ebedi
kurtuluşa erdirecek salih amelleri ömrümüze katma vaktidir. Hâsılı vakit hayatımızı
Kur’an ve sünnet ölçüsünde yeniden tefekkür etme vaktidir.
Aziz Müslümanlar!
Dünya bir imtihan
yurdudur ve hayatın tekrarı da yoktur. Cenâb-ı Hak bizleri yapıp
ettiklerimizden ve imkânımız olduğu halde ihmal edip terk ettiklerimizden
hesaba çekecektir. Öyleyse vakit geçmeden, can boğaza gelip dayanmadan, kendimizle
yüzleşelim.
اَلْيَوْمَ
نَخْتِمُ عَلٰىٓ اَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَآ اَيْد۪يهِمْ وَتَشْهَدُ اَرْجُلُهُمْ
بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ
“O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Yaptıklarını bize elleri
anlatır, ayakları da şahitlik eder.”[5] buyuran Rabbimize kulak
verip, ahiret için hazırlık yapalım. Allah’ın bizi her an gördüğü ve bizimle beraber olduğu
bilinciyle iyilikte ve hayırda yarışalım.
Her türlü haramdan, kötülükten, kul hakkından kaçınalım. Hata ve günahlarımızdan nedamet
duyup tövbe ve istiğfar ile Rahmân’ın engin merhametine sığınalım. Kur’an ve
sünnet, iman ve ibadet, salih amel ve güzel ahlak bir ömür hayatımıza yön
versin.
Hutbemi bir ayet-i kerime mealiyle bitiriyorum:
“Ey iman edenler!
Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes kıyamet için ne hazırladığına baksın!
Allah’a karşı gelmekten sakının; şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizden hakkıyla
haberdardır.”[6]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder