MÜMİNİN MİRACI NAMAZ
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Kendisine
ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Harâm’dan,
çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir.
Hiç şüphesiz Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”[i]
Aziz Müminler!
Önümüzdeki Pazar gününü Pazartesi’ye
bağlayan gece Miraç Gecesi’ni idrak edeceğiz inşallah. Bizleri bu mübarek
geceye ulaştıran Cenâb-ı Hakk’a sonsuz hamd ü sena, ümmeti olmakla şeref
bulduğumuz Peygamberimiz Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun. Miraç
Gecemiz şimdiden mübarek olsun.
Kıymetli Müslümanlar!
Cenâb-ı
Hak, Miraç Gecesi huzuruna kabul buyurduğu Sevgili Peygamberimizi üç büyük
ikramla ümmetine geri gönderdi.[ii] Bunlardan biri ümmet-i
Muhammed’den olup Allah’a şirk koşmayanların eninde sonunda muhakkak cennete
girecekleridir. Diğeri “Âmenerrasûlü”
olarak bildiğimiz ve bizlere imanı, kulluğu, hesap gününü, Allah’a yakarışı
öğreten Bakara Suresi’nin son iki ayetidir. Bir diğer müjde ise kulun Rabbiyle buluşması olan namazdır.
Değerli Müminler!
Süleyman Çelebi’nin Mevlid-i Şerif’te “Sen ki mîrâc eyleyûb ettin niyaz, Ümmetin mîrâcını kıldım namaz” dizeleriyle ifade ettiği gibi namaz, müminin miracıdır. Dinimizin direği, gözümüzün nuru, kalbimizin huzurudur. Allah’ı anmanın en güzel şekli, ibadetlerin en faziletlisidir. Peygamberimizin buyurduğu üzere
“Namaz,
kıyamet günü kulun ilk hesaba çekileceği ameldir.”[iii]
Namaz
mümini koruyan manevî bir zırhtır. Huşû içinde kılınan namaz, mümini
hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.[iv] Namaz
af ve mağfiret vesilesidir. Beş vakit namaz ve Cuma namazı, büyük günah
işlemedikçe küçük günahlara kefarettir. [v]
Aziz Müslümanlar!
Müminin
dirilişi ancak namazla olur. Mümin namazla huzura erer. Rabbiyle olan bağını
namazla kuvvetlendirir. Nefislerimiz namazla arınır, ruhlarımız namazla kemale
erer. Sıradanlaşan hayatlarımız namazla bereketlenir. Cennetin kapıları bize
namazla açılır.[vi]
Kıymetli Müminler!
Geliniz, Miraç hediyesi namazlarımızı Yüce
Mevla’nın rızasını kazanmaya vesile kılalım. Namazlarımızı zayi etmeyelim.
Samimiyetle ve hakkını vererek eda edelim. Kötülüklere karşı bizleri koruyan
bir kalkan yapalım. Aile efradımızı, göz aydınlığı çocuklarımızı namazın huzur
veren iklimiyle buluşturalım.
Hutbemi bir ayet-i kerime ile bitiriyorum:
وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ
عَلَيْهَاۜ لَا نَسْـَٔلُكَ رِزْقاًۜ نَحْنُ نَرْزُقُكَۜ وَالْعَاقِبَةُ
لِلتَّقْوٰى
“Ailene namazı emret ve kendin de ona
devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel akıbet,
Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.”[vii]
[i] İsrâ, 17/1.
[ii] Müslim, Îmân, 279.
[iii] Nesâî, Muhârebe, 2.
[iv] Ankebût, 29/45.
[v] Müslim, Tahâret, 14.
[vi] Tirmizî, Tahâret, 1.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder