18 Nisan 2019 Perşembe

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın Öğretisi-6


Allah’ın İsimleri(Esmâ-i Hüsnâ=En Güzel İsimler)-2

Allah’ın en güzel isimlerini açıklamaya devam ediyoruz.

                                        4-MELİK



Allah’ın isimlerinden biri de Melik’tir. Melik, malik ve sahip olmak, elinin altında bulundurup tek başına tasarruf etmek,görünen ve görünmeyen alemlerin sahibi olmak.
Yüce Allah nas suresinde şöyle buyurur: ” İnsanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine)”

malik olma,kudret ve tasarrufu altında bulundurma anlamındaki mülkün sadece Allah’a mahsusu olduğunu bildiren bir çok ayet vardır.

Allah her şeyin mülkiyetini kendi elinde bulundurur.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O'na döneceksiniz.” Yasin suresi,83.ayet)
“Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, aziz ve hakim olan Allah’ı tesbih eder.” (Cuma suresi,1.ayet)

“O Allah ki; O’ndan başka İlâh yoktur, Melik’tir (hükümrandır), ...” (Haşr suresi,23.ayet)

Yüce Allah’ın yegane Malik olduğu bilincine ulaşan kimsenin ,herhangi bir mahluka boyun eğmesi gerektiği açıkça anlaşılmaktadır.

Mülkün tek sahibi Yüce Allah’tır.

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

“O din/hesap gününün Mâlik’idir.”(Fâtiha 1:3)
“...Sûr’a üfleneceği gün de bütün varlık ve mutlak hakimiyet O’nundur...” (Enam,73.ayet)

                                   5- KUDDÜS




Allah’ın isimlerinden biridir. Sözlükte tertemiz, pak kusurdan arınmış demektir.

Kuddüs, Allah’ın her türlü eksiklik ve kusurdan münezzeh olmasıdır.

Allah Kuddüs’tür;  bütün kusur ve noksanlıklardan uzaktır. Âcizlikten, zaaftan ve bütün eksikliklerden münezzehtir.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“Göklerdekiler ve yerdekilere, Melîk, Kuddûs, Azîz ve Hakîm olan Allah’ı tesbih ederler.” (Cum’a sûresi, 62/1)

“...Oysa biz (Melekler) sana hamd ederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler...” (Bakara suresi,30.ayet)
  Bu ismin başka  bir anlamı  ise, bütün yarattıklarını maddi ve manevi kirlerden temizleyendir.

O, hiçbir şeyden etkilenmez, hiçbir şey O’na tesir edemez. “Kuds” kökünden gelen; Rûhu’l-Kudüs ve  Beytü’l-Makdis gibi terkipler, Kur’ân-ı Kerîm’de temiz ve pak olma yönleriyle yer alırlar.

Kuddüs kavramı genellikle tesbih kavramlarıyla birlikte  kullanılmıştır. Zat-i ilahiyeyi her çeşit kusur ve eksikliklerden  tenzih etmeye dayanmıştır.

Kalbimizi ve  ruhumuzu bütün kötü ve çirkin duygu ve düşüncelerden temizleyip,Yüce Allah’a olan sağlam inancımızla O’na kulluğumuzun gereğini yapmalıyız.


                                         6- SELÂM


Allah’ın isimlerinden biridir. Allah’ın her türlü eksiklik ve kusurdan, yaratılmışlara özgü değişikliklerden ve yok oluştan münezzeh olması,selametin kaynağı olup esenlik veren şeklinde açıklanmıştır.

Bu ismin üç manası vardır. Selamete çıkartan.Selamette olan, yani zatının tüm hata ve kusurlardan münezzeh olması, Kullarına cennette selam veren demektir.

Allah Selam'dır. Bu isim ile yarattıklarına tecelli edince onları düşmanlarından, sıkıntılarından, tehlikelerden, musibetlerden ve her türlü kederlerden selamete çıkartır.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“O Allah ki; O’ndan başka İlâh yoktur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür (mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir),... (Haşr suresi,23.ayet)

“Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak (kendilerine) “Selâm” (vardır).” (Yasin,58.ayet)

“Bütün âlemlerden Nuh'a selam (esenlik) olsun! “ (Saffat suresi,79.ayet)

“İbrahim’e selâm (esenlik) olsun.” (Saffat suresi,109.ayet)
Allah’ın cennet ehline selam vereceği belirtilmiştir.  Farz namazlardan sonra: “Allahümme ente selam ve minke’s-selam” söylenir. Burada  Allah’ın selam olduğunu ve selamın (huzur ve esenliğin) O’ndan geldiğini belirtmiş oluruz.

                                    7- MÜ’MİN


Allah’ın isimlerinden biri de el-Mü’mindir.

Allah’ın kullarının imanını ve samimiyetlerini tasdik eden,onların sıdkını tasdik eden,Peygamberlerine mucizeler vermek suretiyle onların doğruluğunu ispat eden manalarına gelir.

Mü’min kelimesi, “korkulardan ve endişelerden emin olmak, inanmak ve tereddütleri kaldıran, korku içinde bulunanlara emniyet sağlayan” anlamlarına gelir.

Mü’min ismi, kulun en seçkin ve en kapsamlı  ismidir. Cenab-ı Hak kulunu o kadar seviyor ki, kendine mahsus olan ismi kuluna vermiştir. Tam anlamıyla müminlik sıfatlarını taşıyan insan için, dünyada ve âhirette huzur vardır.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

O Allah ki; O’ndan başka İlâh yoktur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür (mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir), Mü’mindir (emniyet verendir)...(Haşr suresi 23.ayet)

“İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.”  (Enam suresi,82.ayet)

“İnsanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber (Muhammed) ve (ona) iman edenlerdir. Allah müminlerin dostudur.” (Al-i İmran suresi,68.ayet)

                                8- MÜHEYMİN



Allah’ın isimlerinden biri de el-Müheymin’dir.

Allah’ın kainatın bütün işlerini idare etmesidir. Bir anlamı da Allah’ın kendisine güvenilen, başkalarını korku ve endişeden koruyup güvenlerini sağlayan anlamındadır.

Her söylediği ve her yaptığında güvenilen ve asla zulmetmeyen. Bütün kullarını hükmü altına alan.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“O Allah ki; O’ndan başka İlâh yoktur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür (mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir), Mü’mindir (emniyet verendir), Müheymin’dir (koruyup gözetendir),...” (Haşr suresi,23.ayet)

“Herkesin yaptığını gözeten Allah, bunu yapamayan putlarla bir olur mu?...”  (Ra’d 33.suresi,ayet.)

“Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allah’ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah, her şeyi hakkıyla bilir.”(Mücadele suresi,7.ayet)

Allah her şeye vakıf olur.
Allah her şeyi hakimiyeti altında bulundurur ve korur.

                                         9- AZÎZ



Allah’ın isimlerinden biri de el-Aziz’dir

İzzet, azamet, şeref ve onur sahibi. Mağlup edilmeyen, mağlup edilmesi mümkün olmayan, daima galip gelen, sonsuz izzet sahibi olan.

Allah’ın kudret ve kuvvetinin devamlı olduğunu ve yaratıklardaki gibi değişikliğe uğramadan süreklilik arz etmektedir.

 Allah öyle bir kudrete sahiptir ki her şeye gücü yeter, hiçbir şekil ve surette aciz bırakılıp yenilgiye uğraması ya da haksızlığa uğratılması mümkün değildir.

Bir çok ayette Allah’ın  el-Aziz ismi geçmektedir.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“Allah, kendisinden başka ilâh olmayandır. En güzel isimler O'na mahsustur.” (Taha suresi,8. Ayet)

“Onlar: Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır, diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler” (Münafikun suresi,8.ayet)

“ Onun Eşi ve Benzeri Yoktur.” (İhlas suresi,4.ayet)

“Sen O mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan.” (Şuara suresi,217.ayet)


                              10- CEBBÂR


Allah’ın isimlerinden biri de el-Cebbar’dir.

Allah Cebbar'dır. Cebbar isminin Allah hakkında şu manaları vardır:

 Allah’ın dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olması. Kullarının işlerini yoluna koyması ve eksikleri gidermesi. 
 Kırık, dökük ve bozuk olan şeyleri onarması ve dertlere derman vermesi.Her şeyi tasarrufu altına alması  iradesini her durumda yürütmesi. Çok büyük ve azametli biri olması.
 Cebbarın manası bozulan,nizamından çıkan her şeyi yerine göre zor kullanarak ıslah etmektedir.Allah yaratılmışların halini iyileştiren,hakkı galip getiren,her güçlüğü kolaylaştıran,her kırığı onarandır.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“O Allah ki; O’ndan başka İlâh yoktur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür (mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir), Mü’mindir (emniyet verendir), Müheymin’dir (koruyup gözetendir), Azîz’dir (yücedir), Cabbar’dır (istediğini zorla yaptıran),...” (Haşr suresi,23.ayet)

“Biz onların ne dediklerini çok iyi biliyoruz. Sen, onlara karşı bir zorba değilsin. O hâlde sen, benim uyarımdan korkan kimselere Kur’an ile öğüt ver.” Kaf suresi,45.ayet)

Semada yıldızlar kendi iradeleriyle değil Allah’ın cebri ile şimdiki düzeni almışlardır. Kâinatın küçük bir misali olan insanın da, bütün organlarının şekilleri, bedendeki yerleri, ve görevleri cebir ile tayin ve tespit edilmiştir. Ama ilâhî hikmet, bu dünya imtihanında insana hür bir irade bahşetmiş ve tercih ettiği fiillerde  onu serbest bırakmıştır. Fakat, emrine isyan edenleri cebri ile Cehennemine sokacağını da önceden haber vermiştir.

Cennet ve Cehennemin yolları cebir ile tayin edilmiştir. Yani neyin helâl neyin haram olduğunu  Allah bizzat tayin ve tespit etmiştir. Ama, doğru ve yanlışı,iyi ve kötüyü  Cennet ve Cehennemi seçip seçmemekte insanı serbest bırakmıştır.

 (Bu yazı,Diyanet İslam Ansiklopedisinden yararlanarak hazırlanmıştır.)

(Devam edecek)


Efkan VURAL


Bu Yazı Aşağıdaki Web Sitelerinde Yayınlanmıştır:
Celal'in Penceresinden:
Of-Havadis Gazetesi:
Milliyet Blog:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder