28 Haziran 2024 Cuma

HAFTANIN HADİSİ

 Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:

كُلُوا وَتَصَدَّقُوا وَالْبَسُوا في غَيْرِ إسْرَافٍ وََ مَخِيلَةٍٍ 


"Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyiniz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbüre kaçmayınız." 

                   [Nesaî, Zekat 66]


Diyanet İşleri Başkanlığının 28.06.2024 Tarihli Cuma Hutbesi :İSLAM, İNANDIĞIMIZ GİBİ YAŞAMAYI BİZE EMREDER

             İSLAM, İNANDIĞIMIZ GİBİ YAŞAMAYI BİZE                                                  EMREDER




Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

“Allah ve Resûlü bir konu hakkında hüküm verdiği zaman, mümin bir erkek ve mümin bir kadının o konuda tercih yapma hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlü’ne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:

“Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabı; rehberliğin en güzeli ise Muhammed (s.a.s)’in rehberliğidir.”[2]

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam’a göre insanı en doğruya, en iyiye ve en güzele götürecek olan yol, Kur’an ve sünnetin gösterdiği sırat-ı müstakimdir. İnsanın huzur ve güvenini sağlayacak bundan başka bir yol yoktur. İslam’a göre dinin sahibi Allah’tır. Neye, nasıl inanacağımızı belirleyen, bizi mutluluğa götürecek yolları gösteren de O’dur. Kur’an ve sünnet, İslam’ın iki ana kaynağıdır; birbirinden asla ayrılmaz. Bir konu hakkında hüküm verme yetkisi Allah’a ve O’nun izin verdiği kadarıyla Resûlüllah’a aittir. Hiç kimse kendi görüş, düşünce ve ideolojisini Allah ve Resûlü’nün koyduğu hükümlerden daha üstün tutamaz, daha değerli göremez. Kendi kanaatine göre bu hükümlerden bazılarını alıp bazılarını terk edemez.

Değerli Müslümanlar!

Allah’a teslimiyetimizin göstergesi imanımızdır. İmanımızı diri tutacak olan ibadetlerimiz; onu kemale erdirecek olan ise güzel ahlakımızdır. O halde, kalbimize ferahlık, ruhumuza huzur, ömrümüze bereket veren ibadetlerimizi hakkıyla eda edelim. İslam’ın emrettiği helal ve haram ölçülerine titizlikle uyalım. Söz, tutum ve davranışlarımızın tamamına İslam ahlakını yansıtmanın gayretinde olalım.

Kıymetli Müminler!

Aile hayatımızdan ticaretimize, yeme içmemizden giyim kuşamımıza kadar hayatın her alanında İslam’ın koyduğu ilkelere riayet edersek; kendimize, Rabbimize ve çevremize karşı görevlerimizi yerine getirmiş oluruz. Öyleyse, eşimizin, çocuklarımızın, anne ve babamızın, akraba ve komşularımızın haklarını koruyalım. Ticaretimizde helali gözetelim, daha çok kazanmak için harama tevessül etmeyelim. Fahiş fiyat artışlarıyla kimseyi mağdur etmeyelim. Cehennem ateşinden bir parça olan faizden, karaborsacılıktan ve stokçuluktan uzak duralım. Her zaman adalet, iyilik, merhamet ve dürüstlük gibi erdemleri kuşanalım. Birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi daha güçlü kılalım. Yalan, gıybet, dedikodu, iftira gibi her türlü kötülükten; alkol, kumar, zina ve rüşvet gibi her türlü ahlaksızlıktan kaçınalım. Amellerimizi yok eden kibir, riya, gösteriş ve zulüm gibi haramlardan; Allah katında büyük bir vebal olan kul ve kamu hakkını ihlal etmekten sakınalım. Bütün bu hususlarla ilgili başta çocuklarımız ve ailemiz olmak üzere; akrabalarımıza, komşularımıza, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza usulüne uygun bir üslup ile gerekli hatırlatma uyarı ve telkinlerde bulunalım.

 Zira Yüce Rabbimiz,    

        وَذَكِّرْ فَاِنَّ الذِّكْرٰى تَنْفَعُ الْمُؤْمِن۪ينَ 

“Hatırlat! Çünkü hatırlatmak, müminlere fayda verir.”[3] buyurmaktadır. 

 İşte o zaman, evimizde huzur, kazancımızda bereket, toplumumuzda sükûnet hâkim olacaktır.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu duasıyla bitiriyorum: 

 يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ ثَبِّتْ قَلْبِى عَلَى دِينِكَ 

“Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl.”[4]

 



[1] Ahzâb, 33/36.

[2] Nesâî, Îdeyn, 22.

[3] Zâriyât, 51/55.

[4] Tirmizî, Deavât, 89.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 

24 Haziran 2024 Pazartesi

HAFTANIN AYETİ

Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

 ..............................................................................................................................................................

فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيَّةً مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ مُبَارَكَةً طَيِّبَةًۜ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَك الْاٰيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ۟


 ".......Evlere girdiğiniz zaman, kendinize ehlinize Allah katından bereket, esenlik ve güzellik dileyerek selam verin. Allah size ayetleri, düşünesiniz diye böylece açıklar."

                   "Nûr Sûresi(24) 61. Ayet"

İnsanlık Kaybetti

21 Haziran 2024 Cuma

HAFTANIN HADİSİ

 Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)şöyle buyurur:

إنَّ اللّهَ أوْحَى إليَّ أنْ تَوَاضَعُوا حَتّى َ يَبْغِي أحَدٌ عَلى أحَدٍ وََ يَفْخُرُ أحَ عَلى أحَدٍ 

"Allah Teala hazretleri, bana: "Mütevazi olun, öyle ki, kimse kimseye zulmetmesin, kimse kimseye karşı böbürlenmesin" diye vahyetti." 

                                                         [Ebu Davud, Edeb 48, (4895)

Diyanet İşleri Başkanlığının 21.06.2024 Tarihli Cuma Hutbesi :YAZA KUR’AN’LA MERHABA

YAZA KUR’AN’LA MERHABA




Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun…[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: 

“Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.”[2]

Aziz Müminler!

Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği en güzel nimetlerden ve en değerli emanetlerden biri de çocuklarımızdır. Göz aydınlığı evlatlarımız, ailemizin neşesidir. Milletimizin en kıymetli sermayesidir. İstiklal ve istikbalimizin güvencesidir. Böylesi değerli bir hazineyi her türlü kötülük ve olumsuzluktan koruyup gözetmek, başta anne babalar olmak üzere hepimizin ortak görevidir. Çocuklarımızın bedenlerinin sağlıklı olması için gösterdiğimiz özen ve çabayı, ruhlarının da sağlıklı olması için göstermeliyiz. Dünyada okul başarıları ve kariyerleri için gösterdiğimiz hassasiyeti, ahirette ebedi huzur ve mutluluğa ulaşmaları için de göstermeliyiz.

Kıymetli Müslümanlar!

Her şeyin büyük bir hızla değişip dönüştüğü bir çağda yaşıyoruz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız; maalesef gerçek ve sanal âlemdeki zararlı alışkanlıkların, batıl ideolojilerin ve sapkın akımların tehdidi altındadır. Böylesi bir zamanda göz nuru yavrularımızın iyi bir insan, güzel bir Müslüman; kendisine, milletine ve insanlığa faydalı bir kişi olarak yetişmelerini sağlamak en önemli hedefimiz olmalıdır. Nesillerimizi İslam’ın inanç esaslarıyla, temel dini bilgilerle, ibadetlerle ve ahlaki değerlerle buluşturmak ise en büyük gayemiz olmalıdır.

Değerli Müminler!

Çocuklarımız bu seneki eğitim ve öğretimlerini tamamlayarak bir yaz tatiline daha girdiler. Yavrularımızın geleceğini inşa etmek için gayret gösteren öğretmenlerimizden ve emeği geçen herkesten Cenâb-ı Hak razı olsun. Tatilleri; televizyon, telefon, tablet ve bilgisayar karşısında vakit geçirmekten ibaret görmeyelim. Evlatlarımızın ruh ve beden gelişimlerine katkı sağlayacak olan yaz Kur’an kurslarımızı bir fırsat olarak görelim.

1 Temmuz Pazartesi günü başlayacak olan yaz Kur’an kurslarında çocuklarımız; camilerimizin ve Kur’an kurslarımızın manevi atmosferlerini soluyacaklar. Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim ile buluşacak, rahmet elçisi Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in örnek hayatıyla tanışacaklar. Abdest, namaz, oruç, zekât ve hac gibi ibadetleri daha iyi öğrenecekler. Sevgi ve saygı, kardeşlik ve muhabbet, şefkat ve merhamet gibi erdemleri daha iyi kavrayacaklar. Yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi değerleri daha fazla kuşanacaklar. İyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, helalle haramı, günahla sevabı birbirinden daha iyi ayıracaklar. Neşeli ve eğlenceli bir atmosferde doğru yöntemlerle, ehil ve liyakatli hocalarımız marifetiyle sahih dini bilgiyi elde edecekler.

Aziz Müslümanlar!

 “Yaza Kur’an’la Merhaba” çağrısıyla çocuklarımızı; camilerimize, gündüzlü ve yatılı Kur’an kurslarımıza davet ediyorum. 10 Haziran’da başlayan yaz Kur’an kursu kayıtlarımız devam etmektedir. Bu vesileyle çocuklarımızın manevi imarını gerçekleştiren fedakâr ve cefakâr hocalarımızdan, anne babalarımızdan ve onlara bu güzel imkânların sunulmasında emeği geçen herkesten Allah razı olsun.

Hutbemi, Kur’an-ı Kerim’de bizlere öğretilen şu dua ile bitiriyorum:

رَبَّـنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق۪ينَ اِمَاماً

 Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.[3]

 



[1] Tahrîm, 66/6

[2] Tirmizî, Birr, 33.

[3] Furkân, 25/74.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 

18 Haziran 2024 Salı

HAFTANIN AYETİ

 Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

...وَاَق۪يمُوا وُجُوهَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَادْعُوهُ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَۜ....

"...Her secde ettiğinizde kalp ve beden ahengi içinde bütün varlığınızla O’na yönelin. İtaat ve ibâdetinizde yalnız O’nun rızâsını gözeterek tüm samimiyetinizle Allah’a yalvarın...."

                            A'râf,29. Ayet

Kurban Bayramı'nda Maalesef Filistinliler Gazzeliler Kurban edildi.

14 Haziran 2024 Cuma

HAFTANIN HADİSİ

Diyanet İşleri Başkanlığının 14.06.2024 Tarihli Cuma Hutbesi :İNSANI İHYA, TOPLUMU İNŞA EDEN İBADET: HAC

İNSANI İHYA, TOPLUMU İNŞA EDEN İBADET: HAC



Muhterem Müslümanlar!

Bugün, Zilhicce’nin sekizi, Terviye günü. Terviye, Rahman’ın misafirlerinin Arafat’a gitmek üzere Mekke’den yola çıktıkları gündür. Yarın ise arefe. Yarın, bütün hacılar Arafat’ta vakfeye duracaklar. Dualarını Allah’a arz edecekler. Yüce Rabbim, kardeşlerimizin haclarını mebrur, dualarını makbul eylesin.

Aziz Müminler!

Hac, içinde pek çok ilahi hikmet ve bereketi barındıran; insanı ihya, toplumu inşa eden bir ibadettir. Hac, İslam’ın beş esasından biridir. Dünya Müslümanlarının birbirleriyle kaynaştığı kardeşlik buluşmasıdır. Hac; kıyamdır, diriliştir. 

Nitekim Yüce Rabbimiz bu hakikati şöyle ifade etmektedir:

“Allah, Kâbe’yi Beytü’l-harâm’ı insanlar için bir kıyam, bir diriliş vesilesi kıldı…”[i]

Kıymetli Müslümanlar!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in,

Allah katında kabul olunan haccın karşılığı ancak cennettir.”[ii] müjdesine nail olmak isteyen mümin, önce ihrama girer. İhram; günah ve haram olan her şeyi terk edip takva elbisesine bürünmektir. İhram; bizlere, dünyevi hırs ve arzulardan, makam ve mevkiden, şan ve şöhretten arınmamızı öğütler. Kin, nefret, öfke ve şiddet gibi manevi hastalıklardan sakınmamızı öğretir. Dili yalandan, kulağı gıybetten, gözü haramdan, kalbi hasetten uzak tutmamızı hatırlatır. 

İhrama bürünen mümin, haccın farzını eda etmek üzere Arafat’a çıkar. Arafat; insanı ve toplumu ifsat eden kötülüklerin ayaklar atına alındığı, huzur ve barışı sağlayan insani ve vicdani değerlerin dünyaya ilan edildiği yerdir. Arafat; ölümü, dirilişi ve mahşeri tefekkür etmeyi haber verir. Ümmet bilincini kuşanmamızı; birlik ve beraberlikten asla ödün vermememiz gerektiğini bildirir. Tevhidin yani Allah’ın birliğine inanmanın vazgeçilmez olduğunu vurguladığı gibi, vahdetin yani ümmetin birliğini muhafaza etmenin de vazgeçilemez olduğunu vurgular. 

Nitekim Yüce Rabbimiz, 

“Sizin ümmetiniz, tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin.”[iii] ayetiyle bu hakikati bizlere haber verir.

Değerli Müminler!

Haccın bir diğer farzı ise Ziyaret Tavafı’dır. Tavaf; yeryüzünde kurulan ilk ev olan Kâbe’yi kalbimizin hizasına alarak onun etrafında yedi defa dönmektir. Tavaf, hayatımızı Rabbimizin koyduğu ölçülere göre tanzim etme bilincini gönüllerimize nakşeder. Renkleri, dilleri ve ırkları farklı, gaye ve idealleri bir olan müminlerin; bir binanın tuğlaları gibi birbirlerine omuz vermeleri gerektiğini söyler.

Tavaftan sonra müminleri sa’y beklemektedir. Sa’y; bir arayıştır, bir çabadır. Sa’y, Hâcer validemizin biricik evladı İsmâil’in susuzluğunu gidermek için gösterdiği gayretten ilham alarak, çocuklarımız ve gençlerimizin huzur ve felahı için koşturmamız gerektiğini bize hatırlatır. Bugün, çocuklarımızı tehdit eden tehlikeler, küçüklüğünde Hz. İsmâil’i tehdit eden susuzluktan daha önemsiz ve daha basit değildir. Zira çocuklarımız ve gençlerimiz Allah’tan, ahiret bilincinden, peygamberden, kitaptan, imandan, ahlaktan mahrum kalırlarsa; Hz. İsmâil’in yaşayabileceği akıbetten daha büyük zorluklarla karşılaşacakları bir hakikattir.

Aziz Müslümanlar!

Hutbemin sonunda iki hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. İlki, bayram sebebiyle birçok kardeşimiz yola çıkacak. Bayram sevincini hüzne dönüştürmemek için yolculuk boyunca sabırlı, anlayışlı ve dikkatli olalım. Birbirimizin hak ve hukukuna saygı gösterelim. Kendimizi, ailemizi ve diğer insanları tehlikeye atacak yanlış davranışlardan kaçınalım. Bir diğer husus ise yarın sabah namazıyla başlayıp bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla sona erecek olan teşrik tekbirlerini farz namazlarından sonra getirmeyi unutmayalım.

Duaların makbul olduğu bu mübarek günlerde Kurban bayramının aziz milletimize, İslam âlemine ve bütün insanlığa hayırlı olmasını, Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere dünyanın bütün mazlum ve mağdurlarının huzur ve kurtuluşa ermesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.



[i] Mâide, 5/97.

[ii] Buhârî, Umre, 1.

[iii] Enbiyâ, 21/92.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 

12 Haziran 2024 Çarşamba

HAFTANIN AYETİ

  Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

كَمَا بَدَاَكُمْ تَعُودُونَۜ...

"...Nasıl sizi ilk defa O yaratmışsa, yine O’na döneceksiniz.”

                            A'râf,29. Ayet

7 Haziran 2024 Cuma

Diyanet İşleri Başkanlığının 07.06.2024 Tarihli Cuma Hutbesi :KURBAN: RABBİMİZE VE KARDEŞLERİMİZE YAKINLAŞMANIN VESİLESİ

                KURBAN: RABBİMİZE VE KARDEŞLERİMİZE          YAKINLAŞMANIN VESİLESİ




Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Biz her ümmete kurban kesmeyi meşru kıldık ki kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar…”[i]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:

“Âdemoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır…”[ii]

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam’ın en büyük nişanelerinden biri olan kurban ibadetini eda etmemize sayılı günler kaldı. Cenâb-ı Hak sağlık, sıhhat ve afiyetle Kurban Bayramı’na ulaşmayı hepimize nasip eylesin.

Kurban, dinen zengin sayılan bir Müslüman’ın bayram günlerinde, kurban edilme şartlarını taşıyan hayvanları Allah rızası için kesmesidir. Kurban, Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği sayısız nimetlere karşı şükrümüzün ifadesidir. Allah’a kul olmanın, O’na yaklaşmanın, O’nun emirlerine itaat etmenin gayretidir. Kurban, Allah’a duyduğumuz muhabbetin diğer bütün sevgilerin üstünde olduğunun göstergesidir. Dünya hayatında sahip olduğumuz her şeyi Allah yolunda feda edebileceğimizin simgesidir.

Kıymetli Müslümanlar!

Kurban ibadeti, bir hayvanı kesmekten, onun etinden istifade etmekten çok daha derin anlamlar taşımaktadır. 

Nitekim Kur’an-ı Kerim’de    

              لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْۜ 

“Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır. O’na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır.”[iii] buyrulmaktadır. Bizler, kurban kesmekle takvayı kuşanır; Rabbimizin emrini yerine getirmenin, sevgisine mazhar olmanın, rızasına kavuşmanın huzuruna ereriz. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sünnetini ihya eder; muhtaç ve mazlumların hanelerine, gönüllerine ve sofralarına muhabbet taşımanın hazzını tadarız. İyiliğin kapısını aralar; yetimlerin, öksüzlerin ve kimsesizlerin dualarında yer almanın mutluluğunu yaşarız.

Değerli Müminler!

Yüce dinimiz İslam’a göre kurban ibadetinde asıl olan müminin kurbanını kendi kesmesidir. Kurban etlerini ailesi, akrabaları, komşuları ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşmasıdır. Unutmayalım ki, kurban kesmeyip bedelini sadaka olarak vermekle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.

Küçükbaş hayvan bir kişi tarafından, büyükbaş hayvan ise en fazla yedi kişiye kadar ortaklaşa kesilebilir. Dolayısıyla bir hisseye birden fazla kişinin ortak olması da caiz değildir; farklı kurbanların etlerinin birbirine karıştırılıp hisse sahiplerine verilmesi de caiz değildir. Kurban, et alım satımı gibi görülmemelidir. Kurban ibadetinin sıhhati açısından bu tür yanlış uygulamalara asla itibar edilmemelidir.

Bir diğer husus ise; bulunduğu yerde kurbanını kesme imkânı bulamayanlar veya birden fazla kurban kesmek isteyenler, vekâlet yoluyla kurban kestirebilirler.

Aziz Müslümanlar!

İhtiyaç sahibi kardeşlerimize kurban etini ikram etmek için gayret gösteren pek çok gönüllü teşekkül gibi Türkiye Diyanet Vakfımız da ibadet ve emanet bilinciyle ‘Vekâletle Kurban Kesim Organizasyonu’ gerçekleştirmektedir. ‘Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş’ şiarıyla bu yıl da başta depremden etkilenen iller olmak üzere ülkemizin dört bir yanındaki kardeşlerimize kurban emanetlerinizi güvenle ulaştıracağız. Dünyanın pek çok bölgesinde mazlum, mağdur ve muhtaçlara yardımsever milletimizin iyilik elini uzatacağız. Acıları, zulümleri, gözyaşları ve hüzünleri el birliğiyle sevince dönüştüreceğiz. Kimsesizlerin kimsesi olacak, mahzun yüzleri birlikte güldüreceğiz inşallah. Bu vesileyle sizleri; din görevlilerimiz, il ve ilçe müftülüklerimiz, Türkiye Diyanet Vakfımızın internet sitesi aracılığıyla bu iyilik ve hayır kervanına katılmaya davet ediyorum.

Yüce Rabbim kurbanlarımızı dergâhında kabul buyursun. Gazzeli kardeşlerimizin sevinç, huzur ve güven içinde bayram sabahına ulaşmalarını ihsan eylesin. Hafta sonu imtihana girecek olan bütün gençlerimize zihin açıklığı ve başarılar diliyorum. Cenâb-ı Hak, gençlerimizin vatanımıza, milletimize ve insanlığa hayırlı ve faydalı nesiller olarak yetişmelerini nasip etsin.

 



[i] Hac, 22/34.

[ii] Tirmizî, Edâhî, 1.

[iii] Hac, 22/37.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü