20 Kasım 2017 Pazartesi

Acil Tasarruf Tedbirleri





Lider, güçlü ve kuvvetli bir Türkiye için çok daha ileri bir duruma gelmeliyiz.
Bunun için ülkemizde istikrarlı bir şekilde kalkınmaya ve ilerlemeye devam etmelityiz.
Devlet-Millet el ele verelim, nice güzel  günlere varalım.
Herkes elinden gelen gayreti sarf etmelidir. Ülkemizin  ileri zengin ve güçlü bir duruma gelmesi için milletimizin gayreti ve  yüreği hep birlikte olmalıdır.
Siyasi,mezhebi,meşrebi,coğrafi farklılıkları bir kenara iterek, vatanımızın bütünlüğü,milletimizin bölünmezliği,bağımsızlığımızın korunması,bayrağımız,ezanımız ve tüm kutsal saydığımız değerlerimiz için her zaman bir ve beraber olmalıyız.
Ülkesini seven,milletini seven bizler devletin malını korumalıyız. Devlet malı emanettir. Emanete ihanet etmemeliyiz.
Hepimiz  harcamalarımızda israf etmemeliyiz. Lüzumsüz  ve gereksiz harcamalara yer vememeliyiz.
Resmi ve özel kuruluşların harcama yetkilileri hiçbir şekilde gereksiz harcamalara girmemesi gerekir. Yapılan her türlü harcamanın hem bu dünyada ve de hem ahirette hesabı verilecektir.
Resmi ve özel kuruluşlar acilen tasarruf tedbirlerine başvurmalıdırlar. Tasarrufu  toplumsal olarak sürdürmeli   ve alışkanlık haline getirmeliyiz.
Tasarrufla ilgili bu yazıyı çok zamandır  yazmayı  düşünüyordum. Ancak şimdi nasip oldu.
Çok acil olarak,aşağıda sıralayacağım tedbirler alınır ve sürekli uygulanır hale getirilirse, ülkemizin çok daha güzel günlere kavuşacağına inanıyorum.
1-Büyük ve lider bir ülke olmamızı istemeyen güçler vardır. Bunlara inat  yerli üretimi artırarak,her türlü kalkınmaya eskiden olduğu gibi bu günden sonra da hızla ve daha fazla önem verilmeliyiz.
2- Herkes ve tüm yetkililer,kanunlar çerçevesinde sorumludur. Ancak Allah korkusu hepsinin üstünde olmalı. Her yaptığımızı ve kalbimizden geçen her şeyi  Allah biliyor. Herkes buna göre hareket etmelidir.
3-Tüm harcamalarda (Resmi –özel) israftan kaçınılmalı,gereksiz harcamalardan uzak durmalıyız.
4-Tüm kuruluşlarda mevcut malzeme envanteri hazırlanmalı,fazla ve atıl durumda olanlar;acilen ihtiyaç duyulan yerlere dağıtılmalıdır. Kullanılmayan fazla malzeme(Araç,gereç ) satılarak hazineye kazandırılmalıdır.
5-Öncelikli ihtiyaç olan  malzemeler alınmalıdır. Zorunlu olmayan harcamalar yapılmamalıdır.
6-Lüks olarak algılana bilecek açılış ve kokteyl  vb.şeylerde gösterişe giren  düzenleme ve  harcamalardan  uzak durulmalıdır.(Milyarlarca harcamalarla yapılan organizasyonlardan)
7-Resmi görevler dışında kesinlikle makam ve kuruluş araçları kullanılmamalıdır.(Kul hakkı gözetilmeli , devletin malı  özel  işlerde  kullanılmamalı. Hz.Ömerin adaletini hatırlayalım.Özel ziyaretçileri geldiğinde devletin mumunu yakmazdı.)
8-Makam araçlarının sınırlandırılması. Makam sahiplerinin sabah ve akşam evlerinden  alınması bırakılmasında belli bir mesafe belirlenmeli.İlçe merkezi dışında oturanlar servis yada kendi imkanlarıyla gidip gelmelidir. Yok öyle  ”üç  kuruşa beş köfte” (Mesela A ilçesinde oturan amir  B ilçesinde görevli. Şöfor ise B ilçesinde oturuyor. Devletin aracı günde 4 defa amirin bulunduğu ilçeye gidip geliyor. İlçe bir de uzaksa.... )
9-Seçim çalışmalarında,Parti faaliyetlerinde ve siyasi menfaat sağlanan işlerde devletin hiçbir imkanı kullanılmamalıdır. Bu işlerde yanlış olan algıyı yıkmalıyız. “Balı tutan parmağını yalar” anlayışı doğru değildir.
10-Doğru,yerinde ve mantıklı olan harcamalarda kısıtlamaya gidilmemeli.  Tasarruf yapalım derken,önemli olan ihtiyaçları  ihmal etmemeli...  Örneğin; eğitim,sağlık,adalet ve özellikle güvenlik için ne gerekiyorsa hemen yapılmalıdır.
Evet,burada esasen şunu vurgulamak istiyrum. Devletin ve milletin malı,geliri ve tüm maddi ve manevi değerleri  hepimize emanettir.
Yapılacak uygulamalarda ve harcamalarda kul hakkını gözetmeliyiz. Unutmayalım  devletin her şeyini kendi malınız gibi kullanamayız.  Kendi malımızı bile istediğimiz gibi kullanamayız. Ailemizin ve yakınlarımızın da hakkını korumalıyız.
Şu gerçeği asla unutmayalım: Allah zerre miktarınca da olsa ;yapılan iyiliğinde, kötülüğünde karşılığını verecektir. Ahirette her şeyin hesabını soracaktır.(Zilzal suresi,7.8.ayetler)
Ahirette yaptıklarımız önümüze konulacaktır.
Yüce Allah’ın bu konuda Kur’an-ı Kerim’de ki,  mesajı şöyledir:
“Kitap ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. «Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!» Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.”(Kehf suresi,49.ayet)
Herkes yetkisi alanında sorumludur. Allah katında da sorumlu tutulacaktır.
Devlet-Millet el ele verelim, nice güzel  günlere varalım...

Efkan VURAL

Bu Yazı Aşağıdaki Web Sitelerinde Yayınlanmıştır:

Of-Havadis:

Milliyet Blog:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder